İlker DEMİR
Sol, devlete karşı mücadelelerde yitirilenleri anmalarında hemen aynı tutumu takınıyor, fakat Cumhuriyet, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi “milli” bayramlarında farklılaşıyor.
Neden?
Neden detaylı analiz gerektiriyor ama kabaca sol kendini devletin/ulusun bir parçası sayıyor.
Tabi ki halklar ulusunun bir parçasıdır ancak egemen sınıf devletleştikten sonra sol egemene karşı olursa sol hatta sivil oluyor.
Dolayısıyla farklı ağızla olsa bile devletle paralel kutlayan anlayıştaki solun perspektifi ulusal komünistlik, müzelik, yerinde sayıyor.
Bu Türkiye’de de Cumhuriyet kurulduğundan beri böyle.
Türkiye’de sol baştan beri TC’nin gövdesine veya çeperine Marksizm aşılı ve üstelik sol oluşunu da sınıfın/halkın içindeki mücadelesinden değil, bu aşıdan alıyor.
Solun yanlışı veya doğrusu bu peşin kabul veya redden başlıyor ve öylece devam ediyor.
Çünkü sol oluş devleti ele geçirmek ve ana akideleri yerine getirmekten ibaret değil, sosyal sınıf tahlilleri, hangi sınıf ve tabakaların haklarını koruyacağını belirlemesi..
Devlet, millet, egemen sınıf, halk nedir analizleri, akademisyen olunmasa bile en azından ansiklopedik bilgi gerekiyor, bu yapılmadan saflar kristalleşmiyor.
“Sınıfsız kaynaşmış bir toplum” değil hiçbir ulusal toplum.
İşte bu yapılmayınca yılda birkaç kez olan devlet anmalarında devletin bir parçası gibi olunuyor, sanki “sınıfsız imtiyazsız kaynaşmış bir toplumun” anması yapılmış oluyor.
Baştan beri yapılan yanlışa çok hazin ve net örnek TKP, 15’ler, Cumhuriyete destek için gelirken 1921’de Karadeniz’de boğuluyor ama TKP, TC’den desteğini uzun yıllar çekmiyor.
Ne aşıymış o öyle, ne işkence, ne hapis, ne de ölümler engelliyor; o ön kabul ve aşı ne konjonktürden ne de iklim krizlerinden etkileniyor.
Çekilen beylik nutuklar çok cüzi değişikliklerle bugüne geliyor.
Mikrofon ele alındığında halkların devrimci şamarı emperyalizmin suratına patlıyor, ama “Atatürk’ün de dediği gibi bir cümle” konuşmaya mutlaka iliştiriliyor.
Konuşmaya bir fakat koysa da “devrimciydi, ‘yanlışı yapan hep ardıllarıydı’” diyor; bunu, sınıfı ta 70’li yıllara kadar kitle diye çağıran kadim tapulu bilinç yapıyor.
Sanki kapitalizmi ardılları kurdu, bacadan içeri alan kapitalizm değildi; inanılmaz, bu hala flu duruyor.
Dolayısıyla anti işgal, yabancı düşmanlığı anti emperyalist sayılıyor, sanki bugüne, kullanışlı bir “yerli milli” zemini hazırlanıyor.
Oysa kapitalizme karşı durmayan emperyalizme karşı durmuş olmuyor.
İşte o zaviye devleti ele geçirecek, Kürd sorunu dahil tüm sorunları sihirli bir devrimle halledecekti.
Doğrudan demokrasi, halkın doğrudan katılımı olmayan sistemler halklara gelecek kuramadı, kuramıyor.
Solun imani/doğma yaklaşımları bırakıp durumu kavramlarla yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
Belki o zaman egemenlerle halkın anma günlerini ayırır.
Türkiye’ye yeni bir sol yeni bir yol gerekiyor.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025
3.05.2025
2.04.2025
23.03.2025
14.03.2025