İlker DEMİR
Ermeniler'in Osmanlı'daki adı millet-i sadıka.
Bu saygısız bir hitaptır.
Saygısızlık, sadakat beklentisinden ziyade Ermeniyi özne saymamasındadır.
Ama özne derken de esas alınan Ermenilerin etnik kimliği değil, Hıristiyanlığıdır.
Osmanlı'da etnisite değil, Müslüman olmamak baskı altındadır, zira saray Müslüman olmayan Hatunlar ve çocuklarıyla doludur.
O yüzden baskı sadece Ermenilere değil tüm gayrı Müslümanlara; pogromlar ve çetelerce öldürülen binlerce "azınlık", azınlık vergisi Cizye gibi ekonomik baskılarla Müslümanlaşma, sadakat veya ülkeden kaçmaya mecbur kalmıştır.
Psikolojik olumsuzluğun ölçeri yok, ama en beteri de o; toprakların kadim halkı o haliyle bile yaşamını sürdürmekte zorlanmıştır.
İşte Ermeni katliamı böyle koşullar içinde yaşanan acı bir tarihi infialdir.
Tarihçilere göre ortada egemenliği pekiştirme dışında, isyan vb bir bahane bile yoktur.
Böyle bir politik iklimde İttihat ve Terakki 24 Nisan 1915'te ülkedeki Ermeni halkının ileri gelenlerini aynı zaman dilimi içinde evlerinden toplar, Çankırı ve Ankara Ayaş ilçesinde bulunan kamplara atar ve 27 mayıs 1915'de de Sevk ve İskan Kanunu ile birlikte toplu ölüm yolculuğu başlatır.
Ölüm techirindekilerin sayısı, kaç yaşlı, kadın, çocuk olduğunun, öldüğünün çok önemi yoktur, hukuken büyük felaket denecek kadar insan ölmüştür ve bir halkın insanlık dışı ölümlü kovuluşudur.
Kriminal paylaşım davaları açılmış, ama katillere mahkemeler kurulmamış, kovma sürmüştür.
1923'e kadar Asuriler, Pontuslular ve Rumlar da sürülmüş binlerce insan ölmüştür.
Sürülenlerin malları, kadınları ve çocuklarına el konulmuş; tarihi ve kültürü talan edilmiştir.
1923'ten sonra da katliamla yüzleşilmemiş ve egemenliğin Lozan'la güvencesinden sonra aynı politika zaman zaman ırkçılaşarak devam etmiştir.
1934'de yeni bir iskan kanunuyla göç zorlanmış, varlık vergisi ve 6/7 Eylül 1955 olaylarıyla devlet bir kez daha göçü linçle sağlamaya çalışmıştır.
O polikanın güncel ürünü 'ya sev ya terket' zihniyeti huzura devamlı kanlı şiddet dişini göstermiştir.
Peki arada bir yoğunlaşan bu zihniyetin o günkü nedeni nedir?
Ulus devlet, ulusa egemen sınıfın/sermayenin egemenliği demektir ve birikim ihtiyacı için azınlıkların sermaye birikiminde, malında mülkünde gözü mü vardır?
Dönem o dönemdir, devlet çiftliğinde Türk sermayedarlar yetiştirmiştir.
Bekanın teminatını Türklük kesmemiş, Müslüman olmak da hedeflenmiştir.
Bu saikle, Dersim'de binlerce Alevi ve Aleviler içinde huzurla yaşayan Ermeniler öldürülmüş, Munzur Nehri haftalarca kıpkırmızı kan akmıştır.
Hep egemenlik, hep kasaların iştahı adına, kültürel zenginlik tornaya sokulmuştur!
Ulusal uyanışın ilk yıllarında egemenlik için iç pazarı koruma ve aidiyet önemli bir öğedir, ama sermayenin küreselleşmesiyle birlikte tüm aidiyet ve iç pazarlar birer araç haline dönüşür.
Sermaye, pazar hakimiyeti için her tür aidiyeti, inancı,düşünce dahil her şeyi kullanır.
Bu bağlamda sermayenin geçmişle yüzleşmesi mutlaka ileri bir adımdır ama sermayenin egemenliği sürdükçe ileri adımlar çiğnenmeye açıktır.
Nitekim 23 kasım 2011'de, başbakan, Dersim için, "CHP dilemeli ancak eğer devlet özür dileyecekse ben özür dilerim" demiştir, ama Kürd yoğunluklu illerde devletin Kürdlere bir Dersim daha yaşatmasıyla özür fiilen çiğnenmiştir.
Kod adı Herbert Ernst Karl Frahm, Hitler faşizmine karşı savaşmış direnişçi Willy Brand, başbakan olduktan sonra Yahudilerden özür dilemiştir, ama kapitalizmin yasası Alman devletini insan hakları ihlallerine alet ettiği için o özür de fiilen çiğnenmiştir.
İyi niyetler soykırımı veya ihlalleri önleyemez; kapitalist sistemin özürüne/sözüne güven olmaz.
Her aidiyet bir kültürdür, kullanıldı ve kullanılır diye hiçbir aidiyet suçlanamaz, zira her şeyi metalaştırma kapitalizmin yasasıdır.
Kapitalizmde barış ve özgürlükler kalıcı olmaz!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.06.2025
16.05.2025
3.05.2025
2.04.2025
23.03.2025
14.03.2025
7.03.2025
1.03.2025
18.02.2025
29.01.2025