İlker DEMİR
Leyla Güven'in tahliyesini duyar duymaz dilin ucuna "bayram geçtikten sonra" diye başlayan halk sözü geliyor.
Ama üreten eller, düşünen beyinler oldukça insanlık haklarını almak için yürüyüşe devam edecektir.
Bayramlar geçmez!
Leyla Güven de o yürüyüşçülerden biri.
Leyla Güven kendini, kimliğini ve haklarını bilen Kürd bir kadın.
O türünün insanlaşmış cinsi, politikacı ve bir anne.
Yani asalak değil, üretken.
Yani emeğin değerini bilen.
Bir evladın ne emeklerle, ne öldü ölecek sıtma nöbetlerinde ne sabırlarla büyütüldüğünü, mürüvvetini görmek için ne fedakarlıklar yapıldığını bilir.
Evladı insan olsun diye yüreğiyle, bakışlarıyla eğiten annelerden.
O bir insan ve insan sosyal varlıktır.
Yalnızlık insana mahsus değildir.
Cezaevindeki de insan, sosyal varlık.
Tecrit, mahkumu, insan yerine koymamaktır.
Sistemin dişlisine dönüşmemiş hiçbir ana kabül etmez bunu.
Bunu hukuk da kabül etmez.
Tecrit suçtur insani ve hukuki bir düzende.
İnsan ve anne Leyla Güven politik bir açıklaması nedeniyle tutuklandı, Hakkari vekili seçildi salınmadı.
Bir duruşmada tahliye edildi, itiraz üzerine tekrar tutuklandı, yine salınmadı.
Benzer konumdaki CHP vekili serbest kaldı, iyi ki kaldı, ama o, siyaseten içerde kaldı.
İnsan Leyla Güven içerde tecritin ne kadar insalık dışı bir hal olduğunu yaşayarak gördü.
Gözdağı rehinliği, kendisi tahliye olsun diye değil, insanlık dışı, hukuk dışı tecrit son bulsun diye açlık grevine başladı.
Grevin 79. gününde, biyolojik ölümün sınırında mı, içinde mi, neresinde tıp bilir, tahliye edildi.
Haydaa; sanki bir "tebessüm-i elem".
Ama kanunların bu denli politik tutum oyuncağına dönüşmesine ne denir?
Hangi bilim kurulu bu hukuka uygundur diyebilir?
Hangi insanlık kitabına sığar?
Hani bir slogan vardı, "mezarda emekliliğe son!", insanın dili varmıyor, "ölümde tahliyeye son" diye ama kesin, bu çile, bu zulüm!
Güven her durumda insanlığın bir cananı.
Özgürlükse, zaten özgürdü.
Şimdi serbest de biyolojik sağlığını bitirdikten sonra kim neresine çalacak bu tahliye kınasını?
Ya tecrit!
HDP hariç koro halinde kurulan yürürlükteki yeni rejimi fiilen kurumlaşıp meşrulaşmasına sustuktan sonra her gün papaz Martin* Niemöller'in sözünü tekrar etseniz ne yazar!
*1892-1984 yılları arasında yaşamış Alman rahip. yahudilere karşı soykırıma karşı olmamış ve daha sonra pişmanlığını dile getirmiş bir şahsiyettir.
"susma sustukça sıra sana gelecek" içerikli bir ünlü bir anlatımı vardır ki belirtmek lazım:
naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. sonra yahudiler için geldiler ve bir şey demedim
çünkü yahudi değildim, sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim; sonra katolikler için geldiler ve bir şey demedim
çünkü katolik değildim; ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.11.2025
31.10.2025
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025