Kurtuluş TAYİZ
Kürt hareketi son günlerde 'karanlık' bir eli tartışıyor. Kobani olayları sırasında bu elin devreye girdiğini ve "provokasyon" yaptığını iddia ediyor. Bingöl'de polislere yönelik saldırı, HÜDA-PAR üyelerine dönük linç girişimleri bu çerçevede değerlendiriliyor. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş "Kobani olaylarının arkasında istihbarat örgütleri ve uluslararası güçler bulunduğunu" söyledi. İmralı heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder de önceki günkü yazısında "darbe mekaniği"nden bahsederek, "karanlık bir elin çözüm sürecini sabote ederek darbe sürecini derinleştirmek istediğini" yazdı.
Kobani meselesi üzerinden Kürt mahallesinin maniple edildiğine yönelik aşağı yukarı ortak bir kanaat var. Kürt hareketinin "kötü" olan hiçbir şeyi sahiplenmeye yanaşmaması elbette önemli. Bir "karanlık elin" peşine düşmek de barış sürecini sürdürme eğilimine, kararlılığına işaret ediyor kuşkusuz.
Ancak söyledikleri gibi bir provokasyonun varlığına gerçekten inanıyorlarsa, bunun önüne geçme konusunda da ciddi davranmak zorundalar. Sırrı Süreyya Önder, gündeme getirdiği "darbe mekaniği"nin nasıl işlediğini tek taraflı olarak değil, bütün yönleriyle anlatabilmelidir kamuoyuna. "Darbe süreci"nin sınırda göstericilere gaz sıkılması üzerine başlamayacağını en iyi kendisi biliyordur, eminim. Bunu tetikleyici bir unsur olarak kabul edebiliriz; ama Bingöl'de polislere yönelik saldırıya değinmeden, PKK'nın gençlik gruplarının sokaklarda infaz ettiği sivillerden bahsetmeden o "karanlık eli" nasıl açığa çıkarabiliriz?
Bingöl'ü sessizlikle geçiştirdi Kürt hareketi; infaz edilen HÜDA-PAR üyeleriyle ilgili meseleyi de öyle. HDP heyeti, bu karanlık olayların üzerine neden gidemiyor? Neden aklı başında tek Kürt siyasetçisi "Neden bütün provokasyonlara bizim içimizden bir el karışıyor" diye soramıyor?
Sırrı Süreyya Önder ve HDP'li diğer yöneticiler, her konuşmada devlet içinde "darbeci" bir eğilime işaret etmeye başladılar. Bir gücün, 90'larda olduğu gibi harekete geçmek üzere olduğunu söylüyorlar. Bu noktaya Öcalan dikkat çekmişti; ama neden sadece devletin içini işaret ediyorlar? Sıradan bir izleyici bile yaşanan son olaylara bakarak, varsa bir "darbe süreci"nin gelişme ihtimali, bunun iki ayrı yönden körüklendiğini görür. Varsayalım ki, Sırrı Süreyya Önder'in dikkat çektiği gibi darbe mekaniği işliyor; peki bu mekaniği hangi olaylar harekete geçirdi?
Bu sokağa çıkma yasağına yol açan HÜDA-PAR üyelerinin korkunç bir şekilde infazı olabilir mi? Bingöl'de polise yönelik yapılan saldırı? Binlerce işyerinin yakılıp yıkılması? Bu olaylar KCK ve HDP'nin çağrısı üzerine gelişmedi mi?
Tamam! Kimse sonuçların böyle olmasını beklemiyordu, diyelim; fırsat kollayan karanlık güçler vardı, Kobani duyarlılığı kılıfına bürünerek devreye girdiler ve süreci hedef alarak darbe sürecini derinleştirmeye çalıştılar.
Bu senaryoda bile Kürt hareketi olayın başaktörü gibi görünmüyor mu?
Apo'nun işaret ettiği ama kimsenin yüksek sesle dillendirmediği "darbe süreci"nde sadece tek bir taraf -devlet tarafı- bulunmuyor; bu söz konusu devletin Kürt hareketi içindeki karşılıklığı da "darbe süreci"nde yer alıyor. "Darbe mekaniği" emin olun, tek taraflı işlemiyor ve işlemeyecek de.
Abdullah Öcalan'ın HÜDA-PAR için araya girmesi bu açıdan önemli. Öcalan, dar anlamda örgütle HÜDA-PAR arasında olası bir çatışmayı önlemeye çalışmıyor; Öcalan, bahsettiği darbenin önünü almaya çalışıyor.
"Darbe sürecinin" asıl can alıcı halkası burasıdır; Öcalan bu tehlikeyi gördü ve özel bir temsilci atayarak, bunun önüne geçmeye çalışıyor. Bunu önleyemezse kontrolün kaybedileceğini ve “darbe süreci”nin derinleşeceğini düşünüyor.
Peki Kürt hareketi bunu görüyor mu?
Cesur olanları görüyor; ama korkakları “darbe süreci”nin değirmenine su taşımayı sürdürüyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019