Kurtuluş TAYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik içeriden (AK Parti çevrelerinden) bir suçlama kampanyası başlatıldığı görülüyor. Aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan Erdoğan’ı kuruluş çizgisinden sapmakla, “dünyanın dilini” konuşmamakla, ülkeyi evrensel değerlerden koparmakla, dış politikada düşmanları çoğaltmakla, kibirli olmak ve özeleştiriye yanaşmamakla, partinin kurucu kadrosunu devre dışı bırakmakla vs. suçluyorlar.
Siyasette parti içi mücadele ve iktidar kavgası elbette olağandır; ancak Erdoğan’a yönelik başlatılan bu son suçlama dalgasının, ABD’deki Zarrab şantajıyla paralellik göstermesi dikkat çekiyor. ABD’de esen rüzgarla beslenen ve AK Parti kıyılarını vuran bir suçlama dalgası söz konusu.
Bu şu anlama geliyor; Erdoğan’dan duyulan rahatsızlığın Amerikan Dışişleri ve Pentagon’a dayandığı anlamına geliyor. Zaten arkaları ‘sağlam’ olmasa Erdoğan’a kafa tutmaya kalkmaları mümkün olmazdı.
Ancak buna rağmen Erdoğan’a yöneltilen suçlamaları “samimi eleştiriler” olarak değerlendirip tartışabiliriz.
Mesela “Dünyanın dilini konuşmuyor” dedikleri ne?
Erdoğan, hangi dünyanın dilini konuşuyor, sanıyorsunuz?
Bu dünyanın dilini konuşuyor elbet ama bu milletin ağzıyla.
Bu ülkenin, bu milletin çıkarlarını savunuyor, Erdoğan.
Hem de anladıkları dilden konuşuyor.
Ülkenin gücü, imkanları sınırlı, eldeki malzeme yetersiz; ama buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emperyal amaçlarla üzerimize gelen, ülkeyi parçalamaya çalışan, iç siyasetimize kadar burnunu sokan devletlere/güç odaklarına karşı bu milletin onurunu incitmeyen, başı da gitse milletin hakkını savunmaktan vazgeçmeyen onurlu bir dilde konuşmaya çalışıyor.
Bu dil “evrensel” olandan kopuk değil, evrensel değerlere ve demokrasiye de aykırı değil; bir ülkenin, bir milletin haklarını zorbalara karşı savunamayan bir dil zayıflığın, teslimiyetin ve korkaklığın dili olabilir; gerçek dünyanın dili bu değil.
Erdoğan’a yöneltilen bu ‘evrensellik’ kokan süslü eleştiriler aslında büyük bir sefaleti, korkaklığı, karaktersizliği, onursuzluğu yansıtıyor.
Kendi ülkesini peşkeş çekmeye teşne bu dili, millete “evrensel”, “dünya dili” olarak pazarlıyorlar.
Nihayetinde aradıkları portre Türkiye’nin Maliki’si veya Haydar el Abadi’sidir.
Türkiye’ye inanmayanların, bu toprakların insanına güvenmeyenlerin, bu milletin derdiyle kederlenmeyenlerin, bu medeniyetin geleceğiyle ilgilenmeyenlerin, yabancı devletlerin ağzına bakanların kalkıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlamaları; “dünya dili”, “evrensel demokrasi”, “kibir abidesi” vs demeleri ciddiye alınmayacağı gibi, kullandıkları dil de samimiyetten ve dürüstlükten uzaktır.
Şu gerçeği artık görelim; Pentagon, Türkiye’nin başına Haydar el Abadi gibi birini aramaktadır. Erdoğan’ı devirmeyi başarırlarsa sonunda Ankara’nın başına getirecekleri lider, Irak’ınkinden fazla olmayacak. Bunun ne anlama geldiğini henüz idrak edemeyenler var; Erdoğan’ın devrilmesi demek ülkenin işgale açık hale getirilmesi demektir. Erdoğan’dan sonraki “lider” de ancak Maliki ile Abadi arasında bir şey olabilir.
Erdoğan, ülkemizi Irak ve Suriye’ye çevirmeye çalışan uluslararası güçlere karşı direniyor, bu toprakların bütünlüğünü, milletin birliğini ve devletin devamını savunuyor. 2019 tarihi, bu nedenle hem Erdoğan, hem AK Parti ve hem de Türkiye için son derece kritik.
Pentagon, Erdoğan’ın direncini kırabilmek için AK Parti’yi içeriden etkilemeye çalışıyor. Eğer partiyi içeriden çatlatabilirlerse Türk siyasetindeki mevcut tabloyu bozabileceklerini düşünüyorlar. Erdoğan’ı hedef alan son suçlama dalgasının sebebi de bu; ancak buna güçlerinin yeteceğini hiç sanmıyorum. Niyeti hayırlı olmayanın akıbeti de hayırlı olmaz!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019