Lale KEMAL
Sovyetler’in 1990’lı yılların başında dağılması öncesi ve sonrasında yakın coğrafyasında çatışmaların ve ihtilafların yaşandığı ve yaşanmakta olduğu tek NATO üyesi Türkiye. 1980-1988 yılları arasında sekiz yıl süren İran-Irak savaşı, 1988-1994 arası Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Yukarı Karabağ ihtilafı ve çatışması, Türkiye’nin Ermenistan ile sınırlarını kapatması,1990-1991 arası Irak’ınKuveyt’i işgali ve koalisyon güçlerinin Irak’a düzenlediği birinci Körfez Savaşı, 2003’te Amerikan önderliğindeki güçlerin Irak’ı işgali ile ikinci Körfez Savaşı, 2006’da İsrail’in aylar süren Lübnanoperasyonu, 2008’de Gürcistan’a Rus işgali ve şimdi de 2011’de başlayıp güney komşumuzSuriye’de hâlen devam eden iç savaş. Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ve donmuş bir sorun olanYunanistan ile gerek Ege’deki karasularının paylaşımı ve Kıbrıs ihtilafını da eklemeden geçmeyelim.
Sınır ötesindeki bu çalkantılı yıllara ek olarak Türkiye’nin 1984 yılında PKK ile başlattığı sınırdışına da taşan silahlı mücadele artık 30’uncu yılına giriyor. 2010 yılında Mavi Marmara adlı insani yardım gemisinin Gazze ablukasını delme girişimine İsrail’in sert tepkisi ve sekiz Türk’ün öldürülmesi olayı ki bu,Türkiye’nin, hükümet kabul etmese de ağır bir hatası olarak hanesine yazıldı.
Demem o ki, yakın coğrafyamızda yaşanan ve yaşanmaya devam eden çalkantılar, ister istemez Türkiye’yi dolaylı ve doğrudan etkilerken Ankara’nın, bu sorunlarla başedeyim derken kimilerinde hatalar yapmış olması da belki kabul edilebilir. İşte böyle kaotik bir arka plana karşı, Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu’nun uyguladığı, Türkiye’nin yumuşak gücünü ön plana çıkartarak komşularla sıfır sorun politikasının o dönem için ne denli isabetli olduğunu teslim etmemiz gerekiyor.
Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki ihtilaflara karşı yumuşak gücünü yani diplomasi araçlarını kullanma eğilimine girerken bu politikaların uygulanmasında askerî gücünün de ne denli önemli olduğunun akıllarda tutulması gerekiyor. Bu nedenle profesyonel, daha küçük ama çevik, ateş gücü yüksek bir orduya geçilmesi sürecinin iyice gecikmeden tamamlanması gerekiyor.
SURİYE’DE RADİKAL SEÇENEĞE DÖNMEK MÜMKÜN
Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli dış politika hatalarından birinin Suriye olduğunu teslim etmek gerekiyor. Ama karar vericilerin, Suriye konusunda acıtıcı ama radikal ve Türkiye’ye bölgedeki itibarını yeniden kazandıracak bir adım atmaları için geç değil.
Suriye’de diktatör Beşar Esad’ın gidiciliği üzerine oyun kurup muhalefete sonsuz destek veren ve kimi radikal İslamcı grupların güçlenmesine salt bu diktatörün gitmesi için göz yuman Ankara, aşağıda bazılarını sıraladığım büyük bir U dönüşü yapabilir;
• Muhalefete desteğin kademeli olarak geri çekilmesi ki böylece sınırımıza yerleşen radikal İslami gruplar geri püskürtülür;
• Sınırın ticaret için açılması ve mültecilerin ya geri dönüşü ya da Türkiye’de bu kişilere vatandaşlık verilmesi;
• U dönüşünün, Suriye halkını koruma amaçlı yapıldığının ilan edilmesi;
• Esad’ın yakın müttefiki Rusya ve İran ile ilişkilerin düzeltilmesi.
Yukarıda saydığım kimi politika seçeneklerinin, Türkiye’nin ekonomisine ve barış sürecine daha fazla odaklanmasına da katkı sağlayacağı şüphesiz.
Bu büyük U dönüşünün dezavantajı olan ülke içinde özellikle muhalefetin siyasi kazanım için göstereceği sert tepkileri bertaraf etmek için yatıştırıcı politika geliştirilmesi gerekecek.
Türkiye’nin şu âna kadar izlediği ve oyun dışında kaldığı Suriye politikasında yapacağı U dönüşünde ödeyeceği tek bedel, Esad’ın hâlen görevinde kalıyor olması olacak ki bu da zaten orta vadede kaçınılmaz bir durum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016