Lale KEMAL

Erken genel seçime gidilebilir
16.07.2014
1736

 İktidarın, varlığını sürdürebilmek adına içeride yeni iç düşmanlar üretme politikasına çevremizde meydana gelen ve ülkeyi tehdit eden gelişmeleri ele alış biçimi eklendiğinde işlerin hiç de yolunda gitmediği çok net görülüyor.

Askeri vesayeti gerileterek bir düşmandan kurtulduğu algısına kapılan iktidarın, uhdesindeki sınırsız devlet olanaklarını kullanarak artan muhalefeti susturmak için kullandığı yöntemler beni ciddi şekilde endişelendiriyor. Yeni iç düşman muhalefeti susturmak için yargısız infazlar yapılıyor, polis ve yargı cadı avında bir araç olarak kullanılıyor. İktidar, ekonomideki kimi kötü sinyalleri perdelemek, çevremizde Suriye ile Irak’ta şimdilerde IŞİD terör örgütünün yarattığı ciddi tehditler karşısında gündemi değiştirmek için başta Hizmet hareketi olmak üzere geniş muhalefeti içine alan kesimi düşman ilan etti. Ne yazık ki ahalinin bir kısmının kulağına hoş geliyor bu yeni düşman algısı.

O reformist günlerinin sağladığı saygınlıkla Batılı meslektaşlarının sık sık istişare ettiği cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan’ın, örneğin, İsrail’in son Gazze saldırılarında ilk telefonda görüştüğü kişinin, artık İran lideri Ruhani olmasını nasıl yorumlamalı. Hele hele de İran’ın, İsrail’e karşı Gazze’de Hamas örgütüne ve Erdoğan’ın hasmı Esad’a askeri destek sağlayan bir ülke olduğu düşünülürse.

Ne yaman çelişkiler içine düştü artık Türkiye.

Bir zamanlar Amerikan Başkanı Obama ile sık sık telefonda görüşen Erdoğan’ın karşısına artık yardımcısı Joe Biden çıkıyor.

Türkiye ne zaman ki, demokratik reformlarını askıya aldı, Suriye’de salt Esad yönetimi devrilsin diye tarafsızlığını yitirip, Al Nusra ve Türkleri rehin alan IŞİD gibi aşırı gruplara destek verdiği algısı güçlendi ve mezhepçi siyaseti dış politikasının odağına oturttu, işte o zaman artık dış dünyadaki itibarı zedelenmeye başladı.

Türkiye, artık bölgesinde oyun kurucu olamadığı gibi oyun bozucu olarak algılanır oldu.

Artık tüm oyunlar, ne yazık ki devasa yolsuzluk iddialarının kapatılması üzerine oynandığı için geri dönülemez tehlikeli bir yola girildi.

Yakınlarda cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Erdoğan’ın rakipleri; İhsanoğlu; üzülerek söylemeliyim ki demokratik muhalefetin umudu olacak cesur çıkışlar yapamıyor, HDP’nin adayı Demirtaş’ın, hitabet sanatı iyi, Türkiye’de tüm kesimlerin duymak istediği özgürlükçü söylemleri önemli. Ne var ki iktidarın adayı Erdoğan’ın Köşk’e çıkma şansı bir hayli yüksek, rakipsiz gibi.

Bu arka planla şu soruyu sormak lazım; Erdoğan’ın, neredeyse tek adam olarak yönettiği partisini, Çankaya Köşkü’ne çıktığında uzaktan kumandayla işaret ettiği kişiyle yönetmesi mümkün olabilir mi?

Kendisine sadık kalacağını düşündüğü kimse başbakan olsa dahi, kimi bakanların, sorumluluk taşıdıkları konularda ve Meclis’e hesap verme durumunda oldukları da göz önüne alındığında, birkaç cicim ayından sonra eski liderlerine biat etmeleri mümkün olmayacaktır.  

İktidar partisi homojen değil, sağ, muhafazakâr ağırlıklı kesimden çeşitli görüşleri içinde barındırıyor. Çankaya Köşkü’ndeki lidere artık biat etme zorunluluğunu hissetmeyenler çıkabilecektir.

Türkiye, gerek içeride derinleşen kutuplaşma, gerek parti içinde beklenen kaçınılmaz bölünmeler, gerekse çevresinde güvenliğini ve ekonomisini tehdit eden gelişmeler karşısında belki güven tazeleyecek yeni bir başlangıç yapmak zorunda kalacak. Dolayısıyla, 2015 Haziran’ı yerine Ekim ya da Kasım’da erken genel seçime gidilirse sürpriz olmaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar