Lale KEMAL
CHP'den göreceli demokratik değişim atağı çok geç geldi. Haziran seçimleriyle vatandaşa dokunan iş, aş yani ekonomik sorunlara yoğunlaşmış olması, partinin yüzde 25'lerde dolaşan kemikleşmiş oylarının artmasında yeterli olmadı, olamazdı da hamle çok geç geldi.
Endişem odur ki, 1 Kasım seçimlerinde iktidarın, korku üzerine kurulu, devlet olanaklarını kullanarak asimetrik bir yarışla beklenenin üzerinde oy almasıyla birlikte muhalefet partilerinin daha işlevsiz kılınması belki de yok olması riski bulunuyor.
Kişisel siyasi hırslar uğruna üretilen sözde delillerle başlatılan cadı avı, muhalif iş dünyasının mallarına el konarak sermayeye dolayısıyla Türkiye ekonomisine de ağır darbeler indirme süreciyle devam ediyor.
Bu baskılar karşısında muhalefetin sesi gür değil cılız çıkıyor.
Anamuhalefet partisi olarak CHP'den gelen tepkiler, daha ziyade açıklama ve soru önergesi verme şeklinde seyrederken örgütlü, sonuç alıcı, yaptırımı olabilecek tabanı harekete geçirecek bir strateji geliştirilmiyor.
Bununla birlikte CHP'den açıklama niteliğinde gelen kimi tepkilerin, şimdilik caydırıcı olmasa da meselenin özünün daha iyi kavranmakta olduğunun işaretleri sayılabilir. Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Koza İpek Holding'in ardından Kaynak Holding'e yönelik operasyonlara tepkisini Twitter hesabından şöyle dile getiriyordu:
“Devlet, yüzlerce kişi çalıştıran holdinglere hukuksuz şekilde kayyım atayarak, ülkemizin demokrasi karnesine bir kırık not daha ekliyor. Dünya, ekonomik kalkınma için büyük şirketlerini el üstünde tutuyor, Türkiye ise büyük holdinglerine dolgun maaşlı kayyımlar atıyor. Erdoğan, ‘Bana ihanet ettiler,' diyerek kişisel bir düşmanlık içinde olduğunu kanıtlıyor. Ancak yargı, intikam değil adalet işidir!.”
Muhalefetteki diğer parti MHP, süregelen baskılara gür biçimde ses çıkartmıyor, sanki gizli bir el bu partiyi işlevsiz kılıyor. HDP ise 1 Kasım seçimlerine giden süreçte kriminalize edilerek, ağır baskı altına alındığından ve Güneydoğu'daki çatışmalarda ortaya çıkan hak ihlalleri ile uğraşmaktan ülkenin genelini uçuruma sürükleyen gelişmeler karşısında yeterli tepkiyi koyamıyor.
CHP'de, eskisinden farklı olarak artık haktan yana olan, özgürlükçü bir kadronun daha bir kendini gösterdiğini söylemek mümkün. Bu kadroların, Suruç, Ankara Tren Garı katliamı, Güneydoğu'da, PKK ile süren çatışmalarda sivillerin hedef alındığına dair raporları ve bunun gibi daha pek çokları, bugün göz ardı edilse de hukukun tesis edildiği ileriki zamanlarda faillerinden hesap sorulmasının önünü açacak önemli belgeler niteliğinde.
Diğer yandan, CHP değişime direnen ulusalcı kadrosundan arınamıyor. CHP bir yanda özgürlükçü kadrosu diğer yanda ulusalcı kadrosuyla sergilediği ikili yapısıyla, dozu artırılarak sürdürülen baskıların mağdurlarına umut olamıyor. İnsanlar çaresiz, “Birilerinin bu gidişata dur demesi gerekiyor,” diyerek bir kurtarıcı arıyorlar. Bu kurtarıcıların başında, vatandaşın çaresizlikle dillendirdiği ne yazık ki asker de var, geçmişteki darbelerin bu ülkeyi nasıl bir harabeye çevirdiğini, bu günleri miras bıraktığını unutmuşçasınalar. Bir askeri kaynağıma göre, TSK'nın müdahaleye niyeti yok, darbe teşebbüsü davaları bu kuruma ders olmuş. Ama hiç belli olmaz.
CHP, özgürlükçü kadrosuyla atağa kalkıp baskıya maruz kalan yüzde 50'lik kesime umut olmak zorunda. Muhaliflere yönelik baskılar karşısında demeç vermekten öte daha ses getiren caydırıcı bir politika geliştirmesi gerekiyor.
Bu gidişle muhalefet de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016