Milletvekili listelerinin açıklanmasına iki gün kala nasıl bir liste çıkaracağı en çok merak edilen parti CHP...
CHP Genel Merkezi'nin önü de içi de bir hayli kalabalık. Heyecan var ama buradaki insanların duygusunu tarif edecek en iyi kelime; "belirsizlik"...
Genel merkezi, yöneticilerin bulunduğu 8. kattan itibaren dolaşmaya başlıyorum.
Hurşit Güneş dışında kimse yerinde yok. Biraz sonra o da yukarı çıkıyor.
CHP yönetimi 14. katta. Konuşmalardan anlıyorum ki, kritik bir toplantı var.
Listelere son şekli veriliyor.
Genel merkeze girişte bir aday adayı CHP'deki ruh halini özetliyor: "Hiçbir düzen yok. Buralara geliyoruz ama kiminle konuşacağımızı bilmiyoruz."
Aslında ilgi çok yoğun... Türkiye'nin dört bir yanından insanlar harekete geçmiş durumda. Yıllardır içine kapanan CHP'lilerin yüzü gülüyor. "Yeni CHP" trendi yakalamış ama sonuca götürecek mi o belli değil.
Belli değil, çünkü CHP yönetimi, dipten gelen toplumsal dalga üzerinde siyaset yapacağına yine tepeden inme yöntemlerle siyaseti dizayn etme kavgasında. İşte 14. kattan sızan bilgilere göre yukarıda böyle bir gerilim yaşanıyor.
Oysa toplum harekete geçmiş, 10 ay gibi kısa bir sürede "yeni CHP" imajı tutmuş ama CHP yönetimi bu gerçeğe rağmen tepede "Ergenekon sanıkları"nı aday yapalım mı yapmayalım mı tartışmasıyla enerjisini tüketiyor. Tartışmanın odağında ise üç isim var: Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Mustafa Özbek ve Sinan Aygün.
İlginçtir, eski Cumhurbaşkanı Demirel'in isteğiyle CHP'ye yönelen Haberal'ın adaylığı değil, Ankara'dan birinci sıra olup olmaması tartışılıyor. Gelen haberlere göre aynı tartışma Umut Oran'ın zorlamasıyla Sinan Aygün için de yapılıyor.
CHP tabanı ve yönetimi açısından en sorunsuz isim ise Mustafa Balbay... Böyle diyorum ama CHP'nin özellikle sol tabanı Ergenekon sanıklarının adaylığına toptan karşı.
Bir CHP aday adayı şöyle diyor: "Yeni CHP yönetimi 10 ayda kaşıkla topladığını bu isimleri aday yaparak kepçeyle geri verecek. Hele merkez sağdan gelenler hiç oy getirmez.
Hem Türkiye'nin değişimini isteyenleri karşımıza alacağız, hem de kendi tabanımızı.
Anadolu'da, 'eldeki kuş daldaki kuştan iyidir' diye bir söz var. CHP kendi tabanıyla çelişmemeli."
CHP yönetimi, listelerin açıklanmasına iki gün kala belki de son 10 ayın en sıkıntılı dönemini yaşıyor. CHP tabanı Ergenekon'un avukatlığını gönüllü üstlenen Şahin Mengü'yü 6. sıraya koyarak tepkisini gösterdi. Genel Merkez'in ısrarı, harekete geçirdiği kitlelerin seçim performansını da derinden etkileyecek. Ve küskünlerin sayısı gelecek oydan daha fazla olacak.
CHP'de halkla iç içe yaşayan onlarca aday adayı var. Ama onlar, toplumla kurdukları bu bağı yukarıya anlatmakta zorlanıyorlar. Birkaçı dikkatimi çekiyor... İzmir'den aday adayı olan roman vatandaş, Abdullah Çistir, İstanbul aday adaylarından Atalay Altıntaş, Kazım Canpolat, Hilal Dokuzcan...
Toplumla bağı olan CHP'liler mi, yoksa kavgaya yol açan Haberal mı oy getirir?
Yeni CHP bu seçimini iyi yaparsa Türkiye toplumuyla buluşabilecek.