“İlçelerin sorunları bu masaya yatırıldı…”

Başlık güzel.

Niyet iyi.

Belediye başkanları, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve İl Genel Meclisi Başkanı; Belediye Başkanı Fikret Albayrak’ın davetiyle Akçakoca’da bir araya gelmiş.

İlin tüm paydaşlarının, parti ayrımı gözetmeden köylerin, beldelerin, ilçelerin ve bir bütün olarak Düzce’nin sorunlarını konuşuyor olması alkışı hak eden bir adımdır.

Keşke bütün sorunlarımızı kavgasız gürültüsüz, aynı masa etrafında konuşarak, tartışarak ve uzlaşarak çözebilsek.

Zaten doğru olan da bu değil mi?

Merkezi bütçeden gelen kaynakların Düzce geneline eşit yayılması için öncelikleri belirlemek üzere bir masa etrafında buluşulduğunun kamuoyuna doğru bir yöntemle servis edilmesi son derece kıymetli.

Zaten belediye başkanlarının gücü, yaptığı hizmetten çok halkla kurduğu iletişimde gizli değil mi?

Ama mesele tam da burada başlıyor.

Toplantı sonrası servis edilen onca güzel fotoğrafın arasından biri, niyetin önüne geçti.

Her birini yakından tanıdığım, iyi niyetlerinden kuşku duymadığım başkanlarım; iyi niyetle paylaşıldığını bildiğim o fotoğrafın, kamuoyunun vicdanında karşılık bulmadığını da samimiyetle ifade etmeliyim.

Emekli 16 bin lirayla hayatta kalmaya çalışırken,

Asgari ücretli 22 bin lirayla ay sonunu getirmeye uğraşırken,

Siyasetçilerin, devlet büyüklerinin ve belediye başkanlarının yemek masalarında çekilen fotoğraflarının servis edilmesi, toplumda rahatsızlık oluşturuyor.

O sofraların özellikle kadraja alınması ve paylaşılması ise halkın gözünde, ne yazık ki “görgüsüzlük” olarak algılanabiliyor.

Eskiden böyle şeyler ayıp sayılırdı.

Çünkü herkesin o sofralara oturacak imkânı olmayabileceğinin bilinci vardı.

Bugün ise neyin doğru, neyin yanlış olduğu birbirine karıştı.

Bir güzel geleneğimiz sessiz sedasız yok oldu.

Unutulmamalıdır ki; görsel, yazılı ve sözlü tüm iletişim unsurlarının başarısı, doğru stratejiye ve halkın gerçek ihtiyaçlarını doğru zamanda gözetmeye bağlıdır.

Belediyelerin varlık nedeni halka hizmettir. Belediye başkanları da bunun için vardır.

Bu hizmetin duyarlı, sorumlu ve saygılı bir anlayışla yürütülmesi, yöneticilerin temel görevidir.

O masa, çatal bıçak şakırtılarının değil; gerçekten sorunların konuşulduğu bir masa olmalıdır.

Yemek masaları değil, hizmetin fotoğrafları kamuoyuna paylaşılmalıdır.

Çünkü halkın gözünde bir belediye başkanının gerçek gücü, masanın zenginliğinde değil; halkla kurduğu bağda ve kurduğu doğru iletişimde gizlidir.