Mahmut ÖVÜR
Cumhurbaşkanlığı seçimine AK Parti ne kadar hazırsa, muhalefet partileri de bir o kadar hazırlıksız. Seçime iki ay gibi kısa bir süre kalmasına rağmen hâlâ muhalefet partileri aday arıyor. Bu açıdan en sıkıntılı parti CHP. Yerel seçim performansı onca desteğe rağmen beklenen gibi olmayan CHP'nin en büyük handikapı da Türkiye partisi olamaması.
Topluma ilişkin politikalarında kısmi değişimler olsa da dindarlar, Kürtler ve yoksullardan oy alamıyor. O kesimlerden oy alamayan bir CHP adayının cumhurbaşkanı olma ihtimali de yok.
Belki de bu yüzden CHP hâlâ Meclis'in seçtiği bir cumhurbaşkanını tarif ediyor ve çareyi "çatı" adayı formülünde arıyor. Benzer bir durum MHP için de geçerli. MHP'nin de hazırlıklı olmadığı ortada. Oy oranları da Kürt meselesi gibi ülkenin temel sorunlarına bakışı da o çok dillendirdikleri "kucaklayıcı cumhurbaşkanı" talepleriyle örtüşmüyor.
Bu yüzden AK Parti karşısında bir "cephe" oluşturma çabası içindeler. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "çatı aday" formülüyle hem kendilerine hem de CHP'ye nefes aldırdı.
"Çatı adayı" mümkün mü?
İki partinin cumhurbaşkanı tarifi de benzeşiyor: "Milliyetçi olacak, muhafazakâr olacak, manevi değerleri taşıyacak. Laik bir aday olacak. Demokratik değerlere sahip olacak. Cumhuriyet değerlerini içine sindirmiş biri olacak."
Bu tarife uyan bir aday bulunduğunda mevcut liderlere ihtiyaç kalır mı, sorusu bir yana ortada böyle bir aday da görünmüyor. Büyük olasılıkla her parti kendi adayıyla bu yarışa katılacak.
Ancak, kulislerde MHP lideri Bahçeli'nin, eski CHP lideri Baykal'ı aday göstererek CHP'ye sürpriz yapacağından söz ediliyor. Baykallı bir cumhurbaşkanı seçimi diğerleriyle kıyaslandığında çok daha hareketli geçer.
Kamuoyu yoklamalarında iki partiden de en yüksek oyu alan eski genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un da kapsama alanı içinde olduğunu söylemek lazım.
Kürtler ne yapacak?
Cumhurbaşkanlığı seçiminin kilit partisi veya kitlesi hiç kuşkusuz Kürt siyasi hareketi ve Kürtler. Bu kesimde yeni bir siyasi birleşme yaşandı. BDP, "Türkiyelileşme" projesinin bir parçası olarak Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ile birleşti. HDP, seçimlere kendi adaylarıyla katılacaklarını söylüyor.
Yüzde 6.5-7 gibi bir oya sahip HDP-BDP hattı, çözüm süreci devam ederken iddiasız oldukları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürtlere oy verdirebilir mi, belli değil.
Ayrıca mevsim çok sıcak ve Kürt işçilerin büyük çoğunluğu farklı şehirlerde çalışmaya gidiyor. Bu durumda HDP'nin Kürtleri sandığa götürmesi zor görünüyor. Seçime girip düşük oy alma riskini hiçbir parti göze almaz.
Sonuç olarak Türkiye, tarihinin en önemli seçimine bu siyasi zeminde gidiyor. Seçimi böylesine önemli ve heyecanlı yapan Başbakan Erdoğan'ın adaylığı ve sistemin kökten değişmesi ihtimali.
Tam da bu nedenle seçim süreci, farklı toplumsal kesimler karşı karşıya getirilerek ve sokaklar ateşlenerek sabote edilmek isteniyor.
Ancak güçlü bir siyasi iradenin varlığı bunu etkisiz kılıyor. Ayrıca iç ve dış siyasette yeni dengeler de kuruluyor. İçeride iş dünyasıyla, dışarıda ABD- İsrail hattıyla ilişkilerde yumuşama var. Irak Kürdistan petrolünün akmaya başlaması ve Kıbrıs'ta yeni adımların atılması da karanlık dehlizlerde hesap yapanların hesaplarını altüst edebilir.
Siyasette sürprizler her zaman mümkün ama şu anki manzara son derece net.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019