Mahmut ÖVÜR
Cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçmesiyle siyasetin yeniden şekilleneceğini hatta bazı partilerde depreme yol açacağını seçim öncesinde yazdık.
Seçim yenilgisi deprem, başarısı da yeniden yapılanma getirecekti, getirdi de. AK Parti yeniden yapılanma sürecine girerken, CHP'de iç depremler başladı. Dalganın MHP'yi sarması da uzun sürmez. Bu kaçınılmazdı çünkü siyasetin yeni ağırlık merkezi artık cumhurbaşkanlığıydı.
Yeni seçilen cumhurbaşkanı Başbakan Erdoğan, meydanlarda bunu söyleyerek halktan yüzde 52 oy aldı.
Son günlerde AK Parti'nin 27 Ağustos'taki olağanüstü kongre kararı da Cumhurbaşkanı Gül'ün, AK Parti MKYK toplantısı sürerken, "Partime döneceğim" açıklaması da bu sürecin bir yansımasıydı. Kuşkusuz Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklaması siyasi bir hesaba dayanıyordu ama dönemin siyasi yürüyüşüyle örtüşmüyordu. Çünkü AK Parti iki zorlu seçimi kazanarak "güçlü" biçimde yeni bir yola çıkıyordu. Buna rağmen beklentisi olanlar, Gül ve üç döneme giden siyasetçiler üzerinden daha çok senaryo üretecek. Bunları zaman içinde göreceğiz. Ama şimdiden görünen şey şu: AK Parti, ikinci sıçrama için yeni yapılanmayı bir an önce yapmak istiyor.
Önce genel başkan seçilecek, sonra da başbakan. İzlenecek yolun işaretini Başbakan Erdoğan daha önce vermişti. Yeni genel başkan üç döneme girenlerden olmayacak, milletvekili olacak, toplumda kendi kimliğiyle bir karşılığı olacak ve yeni dönemin siyasi ruhunu anlayan bir aktör olacak.
Şimdi gelelim bu tanımın AK Parti'deki karşılığına. Belki çok isim var ama ilk ipucu MKYK'da verildi. Adı en çok önerilen isim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ydu.
Bundan sonra yapılacak toplantı ve istişarelerde de büyük olasılıkla bu isim öne çıkacak.
Peki, neden Davutoğlu? Suriye politikası nedeniyle bazı kesimlerce eleştirilse de AK Partililer öyle düşünmüyor. Onlara göre Davutoğlu, dış politikada ilkeli "duruş"uyla yeni bir çığır açtı. Ama bu tek ölçü değil. Davutoğlu, akademisyenlikten gelmesine rağmen siyasi hikâyesi olan bir isim. Hayatı boyunca statükoya karşı mücadele etmesi, sivil bir gelenekten gelmesi, cemaatler ve diğer toplumsal kesimlerle ilişkisini sürdürmesi, geleneksel değerlerle hemhal olması ve "fanus içinde seçkinler arasında" yaşamaması AK Partililerin onu tercihinde etkili olacak.
Tabii Yeni Türkiye ufku ve dış politikadaki vizyonu da kabul görüyor. Bunlara şunu da eklemek gerekiyor; Cumhurbaşkanlığına giden Başbakan Erdoğan'ın ısrarla altını çizdiği "çözüm süreci" ve "paralel yapı"yla mücadeledeki kararlılığı.
Gördüğünüz gibi Davutoğlu adı boşuna ortaya çıkmıyor.
En doğru bilen Optimar
Cumhurbaşkanlığı seçimleri bazı partiler kadar kamuoyu araştırma şirketlerini de salladı. Artı eksi 2 hata puanı içinde en başarılı olan Optimar Araştırma şirketiydi. Optimar Araştırma'nın ilk kez bu köşede yayınlanan sonuçları şöyleydi: Tayyip Erdoğan: Yüzde 53.8 - Ekmeleddin İhsanoğlu: Yüzde 38.4- Selahattin Demirtaş: Yüzde 7.8
Optimar, İhsanoğlu'nun oyunu bildi, diğerlerinde hata payı da normal sınırdaydı. Genel Müdür Hilmi Daşdemir bu başarıyı şöyle yorumluyor: "30 Mart'ta olduğu gibi Köşk seçiminde de en isabetli sonuçları açıklamaktan dolayı ekip olarak çok mutluyuz.
Bu işimizi doğru yaptığımızın kanıtıdır.
Medyanın tek araştırmada bu sonucu yakalayanı görmeyip, birkaç araştırmadan birini tutturanı öne çıkarmasını da anlamış değilim."
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019