Mahmut ÖVÜR
Birkaç hafta önce Ayhan Çarkın'ın açıklamalarıyla ilgili "Bu yaz hangi siyasilere zehir olacak?" demiş ve 90'larda yaşanan kirli süreci yaratanların yargı önüne çıkacağından söz etmiştik.
O tespitin ipuçları şimdi daha net ortaya çıkıyor. Çarkın'ın ifadesi sonucu eski özel harekâtçı polislerin tutuklanması buna işaret...
Bu yüzden bugünlerde herkesin kafasında aynı soru var; acaba bu süreç siyasilere ve dönemin güçlü bürokratlarına da ulaşır mı?
Önceki yazıda da dile getirdim...
Eski Özel Harekâtçı polis Ayhan Çarkın'ın ifadeleri bir dönüm noktası...
"İşin bir ucunda sivil asker bürokratlar, öteki ucunda siyasetçiler var." Bu soruşturma eninde sonunda o döneme imza atmış herkesi kapsayacak.
Çünkü Çarkın'a göre "Ölüm kararları bir devlet politikası..."
Bu gerçeği 1997'de bizzat Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş da rapora geçirdi. O rapor devletin arşivinde duruyor.
Bir çarpıcı not daha... Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, örtülü ödenekten 500 milyar liranın nereye harcandığını anlatırken şöyle diyordu:
"Bu sırlar açıklanırsa millet ayağa kalkar, dünya ayağa kalkar, milletler birbirine düşer, Türkiye çöker, rejim tehdit altına girer..."
Haklarını yemeyelim, en azından "sırların" milleti ayağa kaldıracağını biliyorlar ama"çökme" meselesinde yanıldılar. Çünkü Türkiye değil onların iktidarı çöktü... Bir daha iktidar olamadılar.
Bir anlamda "millet ayağa kalktı" ve onları sandık yoluyla siyaset dışına itti.
Ama hukuk önünde hesap vermediler...
Türkiye yavaş yavaş da olsa bu noktaya gidiyor. Bu süreci vicdan azabı çeken Ayhan Çarkın'ın ifadeleri başlattı. Aslında o dönemle hesaplaşma birkaç koldan sürüyor ama en önemlisi bu... Yaklaşık 15 yıl sonra bu noktaya gelebildik. İlk kez"derin duvar"dan "bir tuğla" çekiliyor. Ben arkasının geleceğine inanıyorum.
Aynı şeyin daha erken bir biçimde Ergenekon dava sürecinde de yaşanacağını bekliyorum.
2007'de başlayan Ergenekon davasında henüz bir "çözülme" yok. Son 8-10 yılda olup bitenlerden, darbe girişimlerinden, 2006'da yaşanan cinayetlerden, kaos ortamı yaratılmasından rahatsız olan, vicdan azabı çekenler mutlaka var.
Birçok insanın istemeden emir komuta zinciri içinde bu kirli ilişkilere destek olduğu biliniyor. Peki, ne zaman bu yapıdan birAyhan Çarkın çıkar?
Henüz belli değil. Ama birkaç ipucu var.
En son "İnternet Andıcı" yla ilgili Albay Dursun Çiçek'in ve eski 1'inci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın avukatının söyledikleri bu yolda atılmış ilk adımlar sayılabilir. Ama çok daha ilginç olanını Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'nün "derin kulağı" olduğu iddia edilen emekli Tuğgeneral Levent Ersöz söyledi...
Ersöz yargılandığı 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne "mesaj" olabilecek ama aynı zamanda bir "işaret" olarak da yorumlanabilecek bir dilekçe verdi: Dilekçesinde şöyle diyordu:
"Dönemin kuvvet komutanları, emekli olduktan sonra faaliyetleri olmadığı şeklindeki bir gerekçeyle tefrik edildiler. Encümen-i Daniş toplantılarına her ay düzenli katılan sivil ve askerler suçlu görülmüyor."
Ersöz sürecin bamtelini de şu sözlerle özetledi: "Emir-komuta zincirinin dışına asla çıkmadım."
Sonra da ekledi: "Ben ve Hasan Atilla Uğur'un üzerinden bir dönemin hesaplaşmasına girilmesin.
Bizim haksız yere kurban edilişimize kim göz yumuyor?"
Bu sorulara kimsenin cevap vereceğini sanmıyorum ama Ergenekon'un "derin kulağı ve kara kutusu" olarak nitelenen Ersöz konuşursa, çok şeyin değişeceğini biliyorum.
Tıpkı "İnternet Ardıcı"nda olduğu gibi, sona yaklaşıyoruz...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019