Mahmut ÖVÜR
Seçimler yaklaştıkça siyasetin tansiyonu da yükseliyor. Yunanistan'da Radikal Sol Koalisyon Syriza'nın birinci parti gelmesi Türkiye'deki sol partileri umutlandırdı ama ne öyle bir zemin var, ne de Türkiye'deki sol partilerin toplumu doğru okuyacak siyasi yaklaşımları...
Bu yüzden sol sayılmayan CHP hariç, bütün sol partilerin oy oranı 0-1 arasında... HDP'nin durumu ise biraz daha farklı, Farklı çünkü sol siyaset izlediğini söyleyen HDP'nin içinden Kürt kimlik siyasetini çıkartın geriye bir şey kalmaz.
Radikal solun toplum- la buluşmaması önemli bir sorun ama tek sorunları bu değil. Solun sivil siyaset yapma konusunda da kafaları çok karışık. İlkeli bir duruşları yok. Kimi sıkıştığında darbe çağrısı yapıyor, kimi sokakların ateşe verilmesinde sakınca görmüyor kimi de toplumu küçümseyen bir siyaset dili kullanıyor.
Sivil, ilkeli ve Türkiye sosyolojisiyle örtüşmeyen bir siyasetin sonucu bu... Ama bakıyorsunuz, radikal-ateist Yunanistan'ın yeni ve genç başbakanı Çipras, başpiskoposun önünde yemin etmiyor ama kalkıp başpiskoposa gidip gerekçesini anlatıyor. Bir anlamda siyasetin gereğini radikal sol olmasına rağmen yerine getiriyor.
Türkiye'de ise radikal sol hatta radikal sağ siyasetçiler, bırakın toplumla örtüşmeyi siyasetin en basit kuralını bile çoğunlukla hiçe sayıyor. Alın Syriza'yı kendisine en yakın hisseden HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın söylediklerini...
Önce "Her yer Kobani, her yer direniş" diyerek 50'ye yakın insanın ölümüyle sonuçlanan çağrısıyla, şimdi de "HDP 10 barajını geçmezse çözüm sürecini hükümet düşünsün" sözleriyle gerilim siyasetinin öncülüğünü yapıyor.
Bu nasıl bir sivil siyaset anlayışı? Hem parti olarak yüzde 10 barajına rağmen seçimlere katılma kararı alacaksınız hem de dönüp barajı geçemezsek "siz düşünün" tehdidi savuracaksınız. Derin bir kafa karışıklığı yaşandığı çok açık. Demirtaş'ın kendisi de bu kafa karışıklığının farkında ki, bakın bir konuşmasında olması gerekeni söylüyor:
"Şüphesiz meclis grubunun olmaması olanaklarımızı kısıtlayacak çünkü etkili muhalefet olanağının bir yanını yitirmiş olacağız. Fakat bunu tolere edebilecek bir deneyime sahibiz. Mesala DEHAP'ın, HADEP'in parlamento grubu yoktu, milletvekili yoktu. Buna rağmen Türkiye siyasetinde etkili sözler söyleyebilen etkili çıkışlar yapabilen bir güce sahipti. Miting ve yürüyüşle kamuoyu yaratma, hükümet üzerinde demokratik basınç oluşturma konusunda muazzam bir deneyimimiz var. Parlamento dışında kalmanın açığını bu şekilde kapatabiliriz..."
Hem bu gerçeği bilip, hem tehdit savurmak sivil siyaset dili değil.
MHP'li Sancaklı'nın hezeyanı
Siyasetteki ilkesizlik konusunda radikal solu bile geride bırakan bir siyasetçi daha var: MHP'li Saffet Sancaklı. Sancaklı, MHP yönetiminden bir uyarı aldı mı bilmiyorum ama söylediklerinin siyaset geleneğiyle ve sivillikle bir ilgisi yok. Gaziantep'in Şahinbey İlçe kongresinde konuşan Sancaklı şöyle diyor:
"Genel Başkanımız diyor ki; 'Ya 7 Haziran'da iktidar ortağı oluruz, ya bu ülkede savaş çıkar' Genel Başkanın ağzından kolay kolay bu laflar çıkmaz. Geldiğimiz nokta ya MHP 7 Haziran'da iktidar ortağı olacaktır, ya da bu ülkede savaş çıkar."
Umarım, MHP Genel Başkanı Bahçeli, göreve geldiği günden bu yana sokaklara prim vermeyen sağduyuyu kirleten bu açıklamaya gereken cevabı verir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019