Mahmut ÖVÜR
Beklentilerin aksine çok rahat bir Meclis başkanlığı seçimi yaşandı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti'nin dik duruşu ve fire vermeyen grubun oylarıyla Türkiye'nin ikinci makamına oturdu.
Bu sonuç, siyasetin doğal mecrasında akmasını kimsenin engellemeyeceğini gösterdi. Böylece siyaset mühendislerinin kurguları boşa çıktı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Blok" özlemi de çökmüş oldu.
Peki, bu blok nasıl çökertildi? Hâlâ CHP ve HDP'nin görmedikleri veya görmek istemedikleri bir gerçek var; Türkiye toplumu kurgulanmış siyasete prim vermiyor. AK Parti bu gerçeği bildiği için başından beri sağduyulu ve dik bir duruş sergiledi. Bu gerçeği MHP de gördü. Burada sonucu MHP belirlemiş gibi görünüyor ama MHP'yi asıl o noktaya sürükleyen AK Parti oldu.
Meclis başkanlığı seçimi bu açıdan iyi bir fırsattı. AK Parti seçim öncesi kirli ittifakın bir parçası olarak dizayn edilen üç muhalefet partisinin bir an önce bir araya gelmesini zorladı. Ancak MHP bu gerçeği gördüğü için ilkeli bir duruş sergileyerek o noktaya gelmedi. CHP ve HDP'nin istediği gibi eğer o üç parti bir araya gelseydi, o gün onların tarih olacakları gün olacaktı.
MHP diğerleriyle kıyaslandığında bu açıdan daha tutarlı bir tavır sergiledi. Hatta CHP'ye önemli de bir fırsat sundu. Daha önce CHP'yle birlikte "çatı adayı" yaptıkları Ekmeleddin İhsanoğlu'nu meclis başkanı adayı gösterdi. Ve haklı olarak CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak sunduğu kişiye destek vermesini istedi. Vermeyince de eleştirdi.
Aslında öyle de olsaydı sonuç değişmeyecekti. Üç benzemez partinin MHP adayında buluşması bile eşyanın tabiatı gereği dönüp onları vuracaktı. Bu nedenle, CHP ve HDP'lilerin deyimiyle MHP'nin mızıkçılık yapması onların ömrünü uzattı.
CHP'nin 7 Haziran'ın kaybedeni olmasına rağmen, kazananı gibi davranması yeni dönemde de doğru siyaset ortaya koymasını engelledi. Deniz Baykal gibi kamuoyunda etkili olan bir ismi bile doğru sunup, arkasında duramadı. İntikamcı siyaset dilini bırakıp, koalisyona giden yolu da açacak olan yumuşama siyaseti izleyemedi. Ve doğal olarak bu ikircikli tutumuyla 7 Haziran sonrasının ilk firesini veren ve kaybeden partisi oldu.
29 HDP'li neyi temsil ediyor?
Meclis başkanlığı seçimlerinin sınıfta kalan partisi ise HDP oldu. HDP hem kendi sosyolojisiyle hem de siyasi geçmişiyle ters düşen bir siyaset izledi. Bunu da ısrarla MHP'yle birlikte olmaya çalışarak gösterdi. Bu HDP'nin seçim öncesi siyaseti dizayn eden güç odaklarına ne kadar bağlılık gösterdiğinin bir işaretiydi. Bir anlamda Meclis başkanlığı seçimleri üst akla en sadık partinin HDP olduğunu gösterdi.
Kendisi de bir siyaset mühendisliği ürünü olan HDP'nin son oylamadaki tutumu da herkesi şaşırttı. HDP'li 29 kişinin Baykal'a oy vermemesi siyaset kulislerinde farklı yorumlara yol açtı. Kimi HDP içindeki güvercinlerin harekete geçtiğini söyledi kimi de HDP içindeki "sol bileşenler"in ortak tavır geliştirdiğini. Dizayn siyasetinin nelere mal olacağını çok sürmez görürüz.
Meclis başkanlık seçimlerinin olası bir koalisyona da işaret olacağı beklentisi vardı ama sonuç buna yönelik bir ipucu vermedi. Hâlâ masada AK Parti- CHP veya AK Parti- MHP olasılığı duruyor. Bu iki olasılıktan MHP ihtimali daha şanslı görünse de tekrar bir seçim olasılığı bu iki seçenekten daha güçlü.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019