Mahmut ÖVÜR
Seçim öncesi ve sonrası Türkiye'nin başına bir çorap örülmeye başlandığı çok açık. Sadece son iki ayda yaşanan ve kamuoyunu sarsan olaylara bakmak bile yeterli.
Diyarbakır HDP mitingindeki patlama, Tel Abyad'da PYDDAEŞ çatışması, DAEŞ'in yeniden Kobani'ye saldırması, Suruç katliamı, yine Suruç'ta iki polisin arka arkaya katledilmesi tesadüf değil. PKK'nin Adıyaman'da bir astsubayı şehit etmesi de bölgeyi ateşe vermesi de tesadüf değil. Ve en önemlisi Diyarbakır'daki bombayı koyduğu ileri sürülen ve akıbeti bilinme- yen şüphelisiyle, Suruç'taki canlı bombacının adresinin Adıyaman çıkması da tesadüf değil.
Bölgede Türkiye'yi de içine alacak kirli bir savaş yürütülüyor. Şu bilgilere bakın: Diyarbakır bombacısı denilen şüpheli kişi, polis tarafından bir otelde bulunuyor ama sonra serbest kalıyor. Şu andaki durumu da meçhul, çünkü soruşturma için gizlilik kararı var.
Oysa polisin sürdüğü ize göre adamın geçmişi hayli karanlık. DHKP-C Kurtuluş grubu üyesi olduğu söylenen şüphelinin, DAEŞ'le ilişkisi son iki ayda kurulmuş. Bu kişiyi, Suriye Muhaberatı'nın devşirdiğinden söz ediliyor. Aynı şey Suruç katliamcısı için de söyleniyor.
Peki, bu bilgileri MİT veya bölgedeki polis istihbaratı değerlendirmedi mi? Yoksa hâlâ güvenlik birimleri içinde farklı yapılanmalar mı var? Reyhanlı'da 53 yurttaşımızı kaybettiğimiz patlamada bunun bedeli ağır ödendi. O patlamaya ilişkin ipuçlarını MİT'in verdiği ama o dönemdeki paralel savcının bunu nasıl görmezden geldiği biliniyor. Peki, şimdi engel ne?
MİT'e operasyon yetkisinin de verildiği bir süreçte, el âlem oyun kurarken, o oyun bozulamıyorsa bu işte bir gariplik yok mu? Bu ciddi bir sorun değil mi? Bir an önce, başta sınır bölgeleri olmak üzere, bu tür olayların yoğun yaşandığı illerde güvenlik birimleri gözden geçirilmeli. Ayrıca o olaylar olurken, ihmali olanlar görevden alınarak halka güven verilmeli.
Çünkü manzara hiç iç açıcı değil. Sınır bölgesinde ciddi bir tabanı olan DAEŞ denilen kirli yapı artık Türkiye'nin bir iç meselesi haline getirildi. Bugüne kadar yaşanan her olayda onun imzası var. Birileri Türkiye'yi ne zaman sıkıştırmak istese, devreye her defasında Haşmet Babaoğlu'nun deyimiyle "İngiliz anahtarı" olarak hep o sokuldu.
Kobani veya Tel Abyad meselesinin neleri tetiklediğini yaşayarak gördük. Şimdi aynı aparat kullanılarak yeni dönem yani yeni hükümet dizayn edilmek isteniyor. Paraleli veya eski merkez medya fark etmiyor, hepsi el birliği etmişçesine aynı dili kullanıyor.
Amaç belli, güçsüz bir Türkiye. Bu kimin işine yarayacak? Bu kaotik zemin geçici olarak birilerine avantaj sunuyor olabilir ama sonunda yaşanacak depremden hepimiz, yani Türkiye zarar görecek.
Bu kötü gidişatı durdurmak da yine Türkiye'nin son 13 yılında sessiz devrimlere imza atan AK Parti'ye düşüyor. "Hep birlikte Türkiye'yiz" diyen, Kürt sosyolojisini kucaklayan, DAEŞ terör örgütüne karşı da etkili bir mücadele yürüten AK Parti'ye...
AK Parti, olup bitenlere, CHP ve MHP'nin ya da HDP veya medyanın nasıl baktığı üzerinden değil, Türkiye'nin geleceği üzerinden bakmalı ve ezber bozan bir siyaseti hayata geçirmeli.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019