Mahmut ÖVÜR
Türkiye'nin önemli bir kesimi demokrasi nöbeti tutuyor. Edirne'den Kars'a, Samsun'dan Muş'a, on binlerce insan günlerdir o şehirlerin meydanlarını dolduruyor.
Üçüncü haftasında bir demokrasi bayramına dönüşmüş durumda. Ortak sohbetlerin geliştiği, yemeklerin yendiği, çadırlarda çocukların uyutulduğu yeni bir buluşma mekânı adeta meydanlar.
Önceki gece Ankara Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeydim. Gece yarısına yaklaşırken bir yandan insanlar akın akın geliyor bir yandan da gidiyordu. Sadece askeri birliklerin önünde değil, koca koca iş makinelerini ve kamyonları burada da girişlerin önünde görüyoruz. Bunlar da hâlâ tehlikenin geçmediği kaygısının işareti.
Bu yüzden İstanbul ve Ankara'daki demokrasi meydanlarını gezerken insanların yüzünde, "ülkeme, demokrasiye sahip çıktım, darbecileri yendim" ortak sevinci kadar, ortak kaygılar da var.
Özellikle iki kaygı öne çıkıyor: Bu kanlı darbeciler yeni bir çılgınlık yapabilir mi ve hayatımızı ortaya koyarak bir demokrasi mücadelesi verdik ama dünya bizi görmüyor, neden?
İşin doğrusu darbecilerin çılgınlığından bile duymadıkları kaygıyı dünyanın ilgisizliğinden duyuyorlardı. Bu konuda da siyasetin, devletin bir şeyler yapması gerektiğini söylüyorlardı.
Meydanlarda ilk günlerden çok daha kalabalık ve çeşitlilik olduğu da bir gerçek. Çoğunluğu muhafazakâr -milliyetçi kesimler oluştursa da, solun ve Kürt siyasetinin farklı renkleri de "ortak vatan ve demokrasi" nöbetini tutmak için o meydanlarda...
15 Temmuz akşamında meydanlara çıkışla ilgili Optimar Araştırma Şirketi'nin yaptığı araştırmada da bunu görüyoruz. O gece darbecilere karşı toplumun yüzde 40'ının meydanlara çıktığı anlaşılıyor. Bu gerçekten demokrasi tarihimiz açısından önemli ve anlamlı bir rakam.
Peki, bu yüzde 40 hangi siyasi görüşlerden oluşuyor? Bu veriler de bir hayli dikkat çekici... AK Parti'ye oy verenlerin yüzde 66'sı, CHP'ye oy verenlerin yüzde 10'u, MHP'ye oy verenlerin yüzde 33'ü HDP'ye oy verenlerin ise yüzde 18'i meydanlara çıkmış...
O kanlı darbeyi kimin yaptığı ve arkasında kimlerin olduğuna da toplum ezici çoğunlukla bir cevap veriyor: FETÖ yüzde 36.9, ABDFETÖ yüzde 25.2 ve ABD yüzde 5.6.
Rakamlar ve meydanlar aynı şeyi gösteriyor, demokrasi nöbetini büyük çoğunlukla muhafazakâr dindar kesimler sürdürüyor. Aslında 15 Temmuz direnişi de onların eseri. Elbette farklı kesimler halen de varlar ama işin asıl sahibi onlar... Bu yüzden meydanlardan yükselen sloganlar, şarkılar, şiirler doğal olarak o çevrelerin hissiyatını yansıtıyor.
Daha çok Mehmet Akif, Necip Fazıl, Sezai Karakoç şiirleri seslendiriliyor.
İstanbul meydanlarını dolaşırken "Nâzım Hikmet niye yok?" diye düşünmüştüm, cevap Ankara'dan, Beştepe Külliyesi'nden geldi.
Kürsüden belki de bu toprakları en iyi anlatan o dizeler yükseldi:
"Dört nala gelip uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim..."
Dikkatle izledim, bu şiiri diğerleri gibi meydanın ezici çoğunluğu coşkuyla alkışladı.
Aslında sokakta, meydanlarda siyasetin solundan sağına, "vatan- bayrak ve demokrasi" üzerinden yeni bir sentez oluşuyor.
Siyasetin bu sentezi izlemesinde yarar var.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019