Mahmut ÖVÜR
Geçen yılın sonunda eski MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun şu sözlerine yer vermiştik:
"Ben MİT Müsteşarlığı değil, CIA şube müdürlüğü yaptım." Tarihi bir tespitti. İlk kez CIA-MİT ilişkisi böylesine çarpıcı bir biçimde dile getiriliyordu.
Tabii bu sadece küçük bir anekdottu.
Hatıralar sansürsüz yazılsa veya kozmik bürolarda saklanan belgeler açıklansa kim bilir daha neler neler öğreneceğiz.
Bir ülkenin mahremi sayılan kurumların başka bir ülkenin denetiminde olmasından daha vahim ne olabilir? Uzun yıllar bu ilişkiyi sürdürenlerin "asker ve milliyetçi" kadrolar olması da ayrı bir paradoks.
İşin ucu 1947'ye kadar gidiyor. Ama asıl kalıcı ilişkinin sırrı, NATO üyesi olmak ve 1954'te ABD ile yapılan ikili askeri anlaşmalarda saklı...
Kurumlara nüfuz etme ve yönetme bundan sonraki işler. O tarihten sonra neler neler gördük.
Gençler sağ sol diye birbirlerini kırmaya başladı. Toplumun sinir uçları harekete geçirip, Çorum, Maraş hatta daha sonraları Madımak gibi kitlesel katliamlar yaşandı.
Sağdan soldan onlarca aydın, binlerce yetişmiş genç yitirildi. Siyasete de, aydınlara da onlarca tuzak kuruldu. Bülent Ecevit'e 1976'da İzmir Çiğli'de bir suikast yapıldı. O silah sadece bir kurumda vardı, üzerine gidilemedi.
1979'da Ağca diye biri çıktı, önce Abdi İpekçi'yi öldürdü sonra gidip Papa'yı vurdu.
Ne olduğunu anlamadık.
Özal'a Kartal Demirağ diye biri suikast yaptı. Yakalandı, Özel Harp eğitimi aldığı ortaya çıktı, arkası gelmedi. Rahmetli Uğur Mumcu sık sık bu kirli olaylarla MİT ve ordu içindeki uzantılarının ilişkisini yazdı. O da yıllar sonra yine karanlık ilişkileri yazdığı için öldürüldü.
90'lar, aydınlar, faili meçhuller ve öldürülen komutanlar...
O tarih bitmeden, 1999'da bugün bile ne anlama geldiğini çözemediğimiz o meşhur takas gerçekleşti. Öcalan verildi, Fetullah Gülen alındı. Ama tüm bu olup bitenlerin ardındaki sır çözülemedi, neden acaba? İşte o sır, temeli 1954'te atılan askeri anlaşmalarda ve onun sonucu olarak MİT'in CIA ile kurduğu "amir-memur" ilişkisinde saklı. Aslında bu ilişkide kilit rol askerlerde ve askeri anlaşmalarda.
1960 darbesini gerçekleştiren albaylar cuntasının önemli isimlerinden HaydarTunçkanat'ın "İkili Anlamların İçüzü" diye bir kitabı var. 1970'te ilk yayımlandığında olay olmuştu. Darbeciler adına ikili anlaşmaları inceleyen Tunçkanat, belgeleri gördükçe şoke olur ve şu tespiti yapar:
"İkili anlamalar incelendiğinde yalnız ABD'nin çıkarlarının korunduğu ve güvence altına alındığı, Türkiye'nin bağımsızlığını gölgeleyen, iç işlerimize müdahale, anayasa ve kanunlarımızı, mahkemelerimizi hiç sayan hükümleri de beraberinde getirdiği görülür.
Egemen ve eşit haklara sahip bir ülke böyle anlaşmaları asla imzalamaz." Bazı askerlerin bu gerçeği bilmesi sonucu değiştirmez. Gördüğünüz gibi işin asıl derin boyutu, orduyla alakalı. Ordu-NATO ilişkisi ve ordu-Pentagon ilişkisi de bilinmiyor.
Darbelerin arkasında da bu ilişki var. Ve öylesine açık ki, bırakın 12 Eylül darbesinde, "Bizim çocuklar başardı" demelerini, en kanlı 15 Temmuz'da bile FETÖ'cü darbecilere sahip çıktılar. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper şöyle diyordu: "Bizim bazımuhataplarımız, ya tasfiye edildi ya da tutuklandı."
Durum her açıdan vahim. Sadece MİTCIA ilişkisi değil, Genelkurmay ABD ve NATO ilişkisi de normal değil. Burada da "yeni normal"e yani "eşit" ilişkiye ihtiyaç var.
Bu geçmişe dönüp bakınca, insan "Bu ülke bağımsız mıydı?" diye sormadan edemiyor...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019