Mahmut ÖVÜR
Terör ve teröristle mücadelede en yoğun siyasi ve hukuki tartışma Türkiye ve İspanya'da yaşandı.
Her iki ülkede de siyasetle şiddet arasına mesafe koymayan ve terörü meşru gören, motivasyon kaynağı olan bir siyasetçi ve aydın aklı var. Bunun bedelini her iki toplum da ağır biçimde ödedi halen de ödüyor. Hatırlayın, İspanya'da siyaset yapmak için ciddi bir demokratik zemin olmasına rağmen ETA ve onun siyasi ayağı Herri Batasuna şiddetten vazgeçmedi. Ama daha vahim olanı bir kısım aydının da şiddete destek vermesiydi.
İspanya nihayet 2 binli yılların ortasında buna sert bir cevap verdi. Önce Herri Batasuna partisini kapattı, sonra da partinin genel başkanını terörü övmekten cezaevine koydu. AİHM de bunu onayladı.
Bugün benzer bir süreç Türkiye'de de yaşanıyor. Teröre karşı çok yönlü bir mücadele yürütülürken ne yazık ki teröre meşruiyet kazandıran, öven, siyasi, akademi ve medya ayağına karşı da mücadele verilmek zorunda kalınıyor.
Bu yüzden düşünce ve İfade özgürlüğünün olmadığı, siyaset yapmanın önünün kesildiği iddiasıyla sürekli yaygara kopartılıyor.
Bu tavrın daha küresel boyutunu ABD ve AB gibi aktörlerde de görüyoruz.
Onlar da FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerini benzer bir argümanla kucak açıp, kolluyor.
Bu konuda sınır tanımayan ülke ise ABD...
Suriye'de DEAŞ denilen terör örgütüyle ilişkisine bakın. Önce bir DEAŞ üretip, vahşetiyle dünyayı korkuttu, sonra da onu yok etmek bahanesiyle PYD'yle kirli bir işbirliğine girdi.
En sonunda da ABD ve PYD'nin gözcülüğünde küresel terör örgütü DEAŞ, Rakka'dan elini kolunu sallayarak çıktı ve dünyaya yayıldı.
Peki, buna bizim aydınlarımız, akademisyenlerimiz nasıl baktı? İşin belki de en vahim noktası burası.
Tartışılması için bir örnek yeterli. Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Habertürk TV'de Rakka'dan DEAŞ teröristlerinin ABD ve PYD işbirliğiyle salıverilmelerini şöyle yorumluyordu:
"İki savaşan tarafsınız. Ve karşı taraf bulunduğu bölgeyi 'terk edicem ve buraya sana devredicem' diyor. Siz 'hayır ben sizi öldürene kadar devam edicem, bu arada benden on bin kişi ölsün mü dersiniz?' yoksa 'buyur git mi dersiniz?' Burada olan ahlaksız bir teklif var.
Ama savaş stratejisi de bunu gerektirir.
Ben gidiyorum diyeni niye tutasınız ki... Ve nereye gidiyor? Sizin bir daha savaşmayacağınız bölgelere.
Avrupa'ya, ABD'ye veya Türkiye'ye gidiyor.
Dolayısıyla bunu açarsınız. Tamam, burada ahlaklı olmayan bir şey var ama esas olan ABD'nin bunu biliyor, göz yumuyor ve hâlâ silah vermeye devam ediyor olması. ABD burada güçlü bir nüfuz bölgesi oluşturmak istiyor." İzlerken donup kaldım. İnanılır gibi değil.
İki devlet arasındaki savaştan değil, dünyanın en vahşi terör örgütü DEAŞ ile yapılan anlaşmadan söz ediyoruz. Bu örgüt üyeleri ya etkisiz hale getirilir ya tutuklanır ya da yargılanır.
Aksi suçtur. ABD'nin işlediği bu suçu meşrulaştırmanın, makul göstermenin hiçbir mazereti olamaz.
Ama bizim aydın aklı onu "ahlaksız teklif" olarak değerlendiriyor. Bu durumda ABD'nin ahlaksız teklifini meşrulaştırmak da onun kadar ahlaksız değil mi?
Tıpkı "Silahı bırakmayın ucuza gidersiniz" diyen, "katil devlet" diye bildiri yayınlayıp PKK'ya tek söz etmeyen aydın aklı gibi.
Aydınlar bu tehlikeli yaklaşımla yüzleşmediği sürece terör biter mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019