Mahmut ÖVÜR
Çok partili siyasi tarihimizde siyasi ittifakların başarılısı da var başarısızı da... Aslolan zamanın ruhunu yakalayabilmek.
2019 seçimlerine giderken AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu BBP'nin de katılabileceği beklenen "Cumhur İttifakı" ister istemez, karşısındaki muhalefet blokunu da ittifaka zorluyor.
Bu biraz da yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasi partilere dayattığı bir sonuç...
Bu sistem, siyasi partileri seçim sonrası koalisyonları hatırlatan "zorunlu" birliktelikten çok, seçim öncesi "gönüllü" birlikteliğe itiyor.
İşin belki de bamteli burası... Güçlü ittifaklar ancak "güçlü siyaset" etrafında buluşmayla mümkün.
AK Parti ve MHP ittifakı, bu nedenle sadece sayısal bir toplamı değil, "milli ve yerli" bir siyasi davayı ifade ediyor. Gücü de buradan geliyor.
Bu aynı zamanda karşısındaki muhalefet blokunun çaresizliğini de gösteriyor.
Çünkü CHP, İP ve HDP'den oluşan çok parçalı bir muhalefet bloku var. Şimdi buna "kilit parti" misyonuyla "pazarlık gücü" artan ve onunla oynayan SP de eklenmiş durumda.
Bu partilerin en belirgin özelliği de "kaybedenler kulübü" olması ve her seçimden, her siyasi süreçten "yaralı" çıkmış olmaları... Topluma umut veren, heyecan uyandıran bir siyaset de ortaya koyamamış olmaları. CHP, onca seçimi kaybettiği gibi son kurultayında bile toplumun karşısına yeni bir hedef koyamadı.
İyi Parti, büyük bir iddiayla çıkmasına rağmen yükselmedi tam tersine düşen bir seyir izledi, izliyor.
En yaralı parti ise HDP... HDP şiddetle arasına mesafe koymayarak hendek siyasetiyle düşüşe geçtiği gibi kongresinde "Afrin Direnişimiz" diyerek ezici çoğunluğun sempatisini de kaybetti. HDP, bu pozisyonuyla bırakın ittifak içinde yer almayı, seçimde beklediği başarıyı bile gösteremez.
Saadet Partisi'ne gelince... Muhalefet blokundaki dindar muhafazakar eksiği gidermek için "kilit parti" güzellemelerine mazhar olsa da sonrası meçhul...
Bu yüzden bu tabloyu, 16 Nisan 2016 referandumu sonuçlarıyla kıyaslamak doğru değil. O sonuçlar bir siyasal sistemi tercih edip etmeme meselesiydi. Türkiye ilk kez bir siyasal sistem değişikliği yaşadı ve bilinmezlik vardı. Oysa şimdi Türkiye'nin önündeki on yılları kimin, nasıl yöneteceği seçimi var ve toplum kimin umut ve güven vereceğine bakacak.
Onu da Optimar Araştırma'nın son kamuoyu yoklamasında sorduğu; "Bugün bir başkanlık seçimi olsa oyunuzu aşağıdaki isimlerden kime verirsiniz?" sorusuna verilen cevapta görmek mümkün:
Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 46.5, Kılıçdaroğlu yüzde 14.3, Selahattin Demirtaş yüzde 7.4... Son günlerde adı en çok konuşulan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise birkaç basamak aşağıda yüzde 5.5...
Makas çok açık ve bu açığı kapatma ihtimali de ufukta görünmüyor. Bu fark ittifakla birlikte daha da açılacak.
Gördüğünüz gibi muhalefet blokunda sadece siyasetsizlik sendromu yok.
Topluma umut veren lider de çıkmıyor. Bu da doğal olarak sinerji oluşturacak "ilkeli" ya da moda deyimle "seviyeli" ittifaklar oluşmasını engelliyor.
Bu durumda muhalefet bloku özellikle de CHP, yerel seçimlere kadar oyalama taktiği izleyerek gidecek. Tabii bu arada ittifak görüşmeleri yapacak, belki küçük bir iki adım da atacak ama asıl hedefi yerel seçimlerde HDP'yle "gizli ittifak" yaparak büyük şehirlerde başarı elde etmek. Ondan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili net bir tavır koyacak.
Tabii bir erken seçim olmazsa...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019