Mahmut ÖVÜR
Meclis'te kurulan yeni bir komisyon var. Adı da içinde bulunduğumuz "yüzleşme" sürecine uygun: İnsan Hakları İnceleme Komisyonu...
Kamuoyuna daha çok 90'larda yaşanan insan hakları ihlalleri ve faili meçhul cinayetler alanında yaptığı çalışmayla yansıdı.
Özellikle insan hakları ihlalleri konusunda mağdurları veya işin uzmanları davet ediliyor ve Türkiye'nin yaşadığı karanlık ve kirli geçmişe ilişkin tanıklıklar dinleniyor.
Anlamlı bir çaba...
Bir anlamda dünyada örnekleri görülen "Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu"na giden yolun açılmasına katkı sunabilecek bir ilk adım. Konuşulanlara ve yaşadıklarını anlatanlara bakılınca da, oraya gideceğine şüphe yok.
Ancak geçtiğimiz hafta komisyonun adıyla da çelişen bir durum yaşandı.
Ankara Üniversitesi'nde hukuk dersleri veren ve o bölümün başkanlığını yapanProf. Dr. Anıl Çeçen komisyona çağrıldı.
İlk bakışta "hukuk" dersi veren bir hocanın çağrılması garip karşılanmayabilir... Ama o hukuk hocası ırkçı fikirleriyle bilinen Ulusalcı- Kemalist Anıl Çeçen ise biraz düşünmek gerekmez miydi?
Gerekirdi çünkü adı İnsan Hakları olan bir komisyona önerebildiği tek şey ırkçılık:
"İnsan Hakları Sözleşmesi geçerliliğini yitirdi. Savaş hukuku uygulansın. Göstericilere füze atılsın. Türklere doğum kontrolü yapılıyor, ama yoksul Kürtlerin on çocuğu var. Ben araştırdım Dünya Bankası bunlara para ödüyor. Ortada bir plan var."
İki şey akıl almaz geliyor bana...
Bu sözlerin sahibi bu ülkede nasıl "hukuk öğrencisi" yetiştirir?
Tıpkı Mahmut Esat Bozkurt'un yetiştirdikleri gibi mi? O zihniyetin bu ülkeyi "tek tip"cehennemineçevirmesinin bedelini bu toplum canıyla, kanıyla ödedi, halen de ödüyor.
Peki, bu sözlerin sahibinin benzer fikirleri bilindiği halde insan hakları arayışı içinde olan bir Meclis onu nasıl çağırır?
Bu konuda önce şunu söylemem gerekiyor. Anıl Çeçen ismini komisyona MHP üyeleri çağırmış... MHP'nin iki üyesi var: Mustafa Erdem ve Atilla Kaya...
Komisyonun diğer üyeleri arasında adı insan hakları mücadelesiyle özdeşleşen isimler de var: AK Parti'den kendisi de üniversiteden gelen Naci Bostancı, Gülşen Orhon, Erdal Kalkan, CHP'denSezgin Tanrıkulu, Dersim çıkışıyla tanınan Hüseyin Aygün...
Olayı öğrenmek için komisyonun başkan vekili Naci Bostancı'yı aradım. "Mayınlı bir arazide" çalışma yaptıklarını söyleyen Bostancı şöyle diyor:
"Bir öneri gelince biz de dinledik. Biraz farklı yansıdı ama biz her kesimin görüşünü alıyoruz. Görüşlerine katılmamız gerekmiyor."
İşin belki de en ilginç yanı böylesi ırkçı fikirleri bilinen Anıl Çeçen'in İnsan Hakları Komisyonu'na çağrılmasıydı... Düşünsenize Meclis bir komisyon kuruyor ve diyor ki "bu ülkede görmezden gelinen insan hakları ihlallerini ele alıp ortaya koyayım ki insanlar birbirini anlasın..."
İyi bir amaç...
Peki, Anıl Çeçen bu insanı dehşete düşüren fikirleriyle ne kattı bu amaca? Soruyu Naci Bostancı'ya sordum:
"Onun gibi düşünen başkaları da olabilir. Bilemiyoruz ama sonuçta Türkiye'de kimler ne düşünüyor bu konuya ilişkin hepsini masanın üzerine koymak gibi bir işlevi yaparken, onu da bir yere koyacağız. Ama komisyondaki arkadaşların mesafeli durduklarını söyleyebiliriz."
Yazıyı, konuyu ilk kez Taraf gazetesinde gündeme taşıyan Orhan Miroğlu'nun şu sorularıyla bitirelim:
"Hopa meydan savaşları başlatan üniversiteliler, hocalarının bu ırkçı fikirlerine karşı ne düşünüyorlar?
Peki ya YÖK, YÖK niye susuyor?"
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019