Markar ESAYAN
Bir âkil insanlar tartışmasıdır gidiyor. Kimse kimsenin listesini beğenmiyor. Olayın magazinel boyutu, âkil insanların görev tanımının önemini ıskalayacak şekilde öne geçmiş durumda. Yapılan itirazların arasından sürece açıkça yapılamayan kategorik reddediş kendisini açık ediyor. Sürecin bir AK Parti projesi olarak algılanması, AK Parti ile sıkıntısı olan kesimlerin kimyasını bozmuş durumda. AK Parti’ye karşı Kürtleri kaybediyor olmanın verdiği bu sıkıntı, tıpkı derin devlete verilen mücadelede olduğu gibi, ideolojik hesaplaşma üzerinden çakılı lakin tarih dışı pozisyonlar üretiyor. Zaten bu tür süreçlerin zor olmasının en önemli nedeni, ideolojik kavganın her türlü hayatiyetin önüne geçmesi.
Doğal müttefikler Müslümanlar ve Kürtler
Ne ki, çözüm verili bu şartlara rağmen zorlanmak ve üretilmek durumunda. AK Parti, tarihin ve hayatın doğal akışının verdiği rolü üstlenerek, doğrusu ve eğrisiyle, sıradan bir siyasi parti olmanın çok ötesinde buldu kendisini. AK Parti, tıpkı 1920 ve 30’larda CHP’nin olduğu gibi, aslında bir kurucu parti. Bu kuruluş, eski kuruluşa rağmen ve onun imtiyaz kesimlerinin aleyhine ilerliyor görünüyor. Öfkeyi arttıran bir yanılsama bu. Bu öfkeye, dünün akıl verilen, ellerinden tutulan, “aşağı kasttan” iki kesimin PKK ve Kürt sorununu çözecek olmasına duyulan sınıfsal aydın tepkisi de ekleniyor.
İlk kuruluşta dışlanan ve hakları yenen, ancak buna rağmen ayakta kalabilen iki büyük toplumsal kesim, Müslümanlar ve Kürtler, PKK sorununun çözümü üzerinden son büyük engeli aşıyor gözükmekte. İmtiyazlı kesimin aleyhine bulduğu mesele de, aslında imtiyazların kaybı, yani tüm kesimlerin eşit vatandaşlık üzerinden devleti ve ülkeyi birlikte yönetmeleri. Ama bu hâlâ hazmedilebilmiş değil.
İşleri yoluna koyan kadim kural
Lakin hayat devam ediyor. İnsanlar daha iyi ve aşağılanmadan yaşamak istiyorlar. Çocuklarını askere gönderirken korkmamak, artık anlamsızlığı iyice aşikâr olan bir çatışmaya gençlerini kurban etmemek istiyorlar. Buna dönük çözüm teklifi ve iradesi nereden geliyorsa, canları en çok yanan ve bedeli asıl ödeyenler olarak oraya doğal bir eğilim içine giriyorlar. “Sıradan insanların” ahkâm kesme, uzmanlık alanlarının, statülerinin endişesine kapılma veya hayalî kavgalara girme lüksü yok. Bu da hayatın zamanı gelince her şeyi yerli yerine oturtan kadim kurallarından birisi.
CHP’nin yüzde kırkı çözümden yana
Nitekim, saygın bir araştırma kuruluşunun mart ayı anketinden, CHP tabanının henüz ortada sadece niyet beyanlarının olduğu ilk üç aylık sürede, çözüm sürecine yüzde kırklık bir destek verdiğini öğreniyoruz. Söylemini artık siyasi etik kurallarının ve vicdan sınırlarının iyice dışına taşıran Bahçeli’nin MHP’sinde bile yüzde yirmi oranında sürece destek var.
Çözümün olmazsa olmazı toplumsal destek, AK Parti’nin araştırmasında olduğu gibi yüzde 57,7 değil. Aynı araştırma, bu oranın yüzde elliye elli eşit olduğunu gösteriyor. Ancak bu da oldukça önemli bir oran. Çünkü ilk üç aylık süreçte, kararsız gri alanın tamamen destek pozisyonuna geçtiği gözleniyor. Bu eğilim, işin kamuoyu ayağında yapılanların doğru istikamette olduğunun bir işareti.
Asıl reçete demokratik kültür
PKK ve Kürt vatandaşların hakları sorunlarının çözülmesi karmaşık ve zor bir konu. Bu sadece devletin değil, bizlerin de demokratik kültürümüzü geliştirmemizi talep ediyor. Çünkü hepimiz totaliter bir şiddet ve menfaat kültürünün ürünleriyiz. Bu sürecin, yeni anayasa ve demokratikleşme çabalarına hız verilerek devam etmesi, toplumun bu sürecin ana dinamosu olması, bizatihi, Kürtler kadar bu ülkenin tüm insanlarına yeni bir hayat vaat ediyor.
Böyle zor süreçlerde tavsiye edilen, sadeleştirmedir. Kavramlarda ve hedefte sadeleştirmeye gitmek, ama ama’lardan kurtulmak önemlidir. Barışı arzu etmek ve buna yönelik çabanın kendisi bizatihi demokratiktir. Hâliyle böyle bir sadelikten sürece yapılan eleştiriler de daha değerli olur.
Hâsılı, barış, eşitlik ve refah arayışı, bir partinin veya 49 kişinin sırtına yüklenecek yük değil. 75 milyon âkil insanın desteğini talep eder.
[email protected]
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
mehmet arif sarısözen
Demirtaş kardeşlik, emekliliğini beklerken acayip göreve getirilen Kenan Evrene pek benziyor sanki.