Mehmet Acet
Türkiye ile Rusya arasında sağlanan Soçi mutabakatı sonrası, Suriye denkleminde Ankara’nın eli güçlendi.
Bu anlaşma Türkiye’ye, 3,5 milyon insanı zalimce bir operasyondan kurtarmanın prestijini getirmekle kalmadı, dikkatleri başka bir bölge için yeniden toplama imkanı da sundu.
Başka bir bölge dediğimiz yer, Fırat’ın doğusu oluyor.
Ülkelerin mantığı da insanlarınki gibi çalışır.
Bir yerde kazanım elde ettiğiniz zaman, sırada neresi var diye bakarsınız.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD gezisinin ilk gününde yaptığı açıklamayla Fırat’ın doğusunu işaret etti.
“İnşallah önümüzdeki dönemde Fırat’ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye’nin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz.” Dedi.
Türkiye’de kamuoyunun dikkati son aylarda Afrin’e yapılan Zeytin Dalı Operasyonu ve İdlib tehdidi nedeniyle Fırat’ın batısına yöneldiği için, nehrin doğu kesiminde olup bitenler biraz geri planda kaldı.
Bu durumda o bölgede son bir yıl içinde neler olup bittiğini hatırlamak faydalı olacaktır.
2017 Kasım ayında Erdoğan ile Trump arasında yapılan telefon görüşmesinde Trump, PKK’nın Suriye kolu YPG’ye bir daha silah verilmeyeceği taahhüdünde bulunmuştu.
Devam eden günlerde de ABD Başkanı, attığı meşhur twitlerinden birinde Suriye’deki askerlerini geri çekeceklerini net bir şekilde dile getirmişti.
“İSRAİL VE SUUDİ ARABİSTAN DEVREYE GİRİNCE BAŞA DÖNÜLDÜ”
Ancak devamında Trump iki konuda da verdiği sözün üstüne yattı.
Tam bir ‘U dönüşüyle’ askerlerini Suriye’den geri çekme fikrinden vaz geçtiği gibi, YPG’ye silah sevkiyatını da yeniden başlattı.
O bölgede DEAŞ tehdidi kalmadığına göre PKK’yı ısrarla desteklemenin gerekçesi ne olabilir diye soracaksınız.
ABD için bahane bulmaktan daha kolay bir şey yoktur.
Şimdi de İran demeye başladılar.
Ankara’nın karar alıcı mekanizmalarında aktif görevi bulunan bir isme göre, Trump’ın isteksizliğine rağmen ABD’yi Suriye’de tutan iki ülke var.
Biri Suudi Arabistan, diğeri İsrail.
Trump’ın meselelere ‘Para odaklı’ bakışı, Suudi Arabistan’ın kesenin ağzını açmasıyla çözüldü.
Fırat’ın doğusunda yürütülen operasyonların maliyetini Riyad yönetimi üstlenmiş oldu.
Trump da “Madem masraflarımızı karşılayacaksınız tamam kalalım demiş” oldu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE DÖNÜK EN BÜYÜK TEHDİT FIRAT’IN DOĞUSUNDAN GELİYOR
Yakın gelecekte Türkiye’ye dönük en büyük tehdit nereden, nasıl gelir diye bir soru ortaya atacak olsak, Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG oluşumu hala bir numaralı tehdit olarak karşımıza çıkacaktır.
Bir akıl var ve bu akıl, orada bir PKK devleti kurma fikrinden hiçbir koşulda vaz geçmek istemiyor.
O aklın yürütmeye çalıştığı oyun planının devamında, Türkiye’ye ait toprakların bir bölümünü koparıp o projeye eklemleme niyetinin olduğu da artık bir sır değil.
Haritaya bakınca her şey anlaşılabiliyor.
Fırat’ın doğusu dediğimiz coğrafyanın Türkiye simetrisine bakarsanız sözünü ettiğimiz proje de kabak gibi meydana çıkıyor.
2015 yazında bunun bir provası da yapıldı zaten.
Güneydoğu’da estirilen hendek terörünün arkasındaki temel motivasyon Suriye’deki ‘Rojava projesini’ Türkiye topraklarına taşımaktan başka bir şey değildi.
Ama dediğimiz gibi bu türden kalkışmaların bir daha olmayacağının bir garantisi bulunmuyor.
FIRAT’IN DOĞUSUNDA NELER OLABİLİR?
Türkiye’nin Fırat’ın doğusu dediğimiz bölgeye bir kereliğine de olsa, operasyon yaptığını biliyoruz.
23 Nisan 2017 gecesi 40’tan fazla F 16 savaş uçağının katıldığı Karaçok operasyonundan söz ediyorum.
O operasyon, Suriye topraklarındaki PKK/YPG oluşumunun ‘dokunulmazlığının olmadığını’ gösteren bir gece baskını gibi olmuştu.
Şimdi aynı yöntem pekala yeniden gündeme gelebilir.
Ayrıca, Soçi mutabakatı sonrası Rusya’nın Fırat’ın doğusu bağlamında ilk defa Türkiye’ye yakın bir yerde pozisyon aldığına da tanık oluyoruz.
Rus dışişleri bakanı Lavrov’un geçen hafta kullandığı şu sözlerine dikkat:
“Suriye’nin toprak bütünlüğüne dönük ana tehdit, ülkenin doğusundaki bölgelerden, ABD’nin doğrudan kontrolü altında bağımsız özerk yapıların fiilen kurulmakta olduğu Fırat’ın doğusundan gelmektedir.”
Bu ne demek oluyor?
Rusya’nın işaretiyle Şam rejiminin PKK/YPG’ye karşı hareketlenmesi anlamına gelebilir mi?
İhtimal dışı görmüyorum.
Yeni denklemde Fırat’ın doğusundaki bu oluşum sadece Türkiye’nin değil, Şam rejiminin de hedefi haline gelebilir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020