Mehmet Acet
Trump ile görüşme, S-400’ler, yaptırım ihtimalleri ve ABD Başkanı’nın buna nasıl bir yanıt vereceği sorusu…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 günlük Japonya ve yarım günlük Çin gezisinde, haber/kulis/nabız anlamında heybemizi doldurduk ve bunları paylaşmak istiyorum.
Ama önce, dünkü yazıdan eksik kalan Libya kriziyle ilgili değerli olduğunu düşündüğüm iki not:
Birincisi, Türkiye’nin Libya için devreye girmesini sağlayan gelişmenin ne olduğu sorusu ve bunun cevabıyla ilgili.
Birleşik Arap Emirlikleri destekli Hafter birlikleri birkaç ay önce Abudabi’de Serrac hükümeti yetkilileriyle görüşüp uzlaşma sağlar gibi yaptıktan sonra, kazık atıp Trablus’a yürümüştü.
Bu gelişme üzerine BM tarafından da tanınan Trablus hükümeti adına bir grup, soluğu Türkiye’de alıp, “Bizim sizden başka gidecek kapımız yok” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istiyorlar.
Devamında Türkiye ile Libya arasında daha önceden yapılan güvenlik anlaşması hukuki bir zemin olarak kabul edilip harekete geçiliyor.
Buradan giden destek sayesinde birlikleri püskürtülünce Hafter, sözcüsü üzerinden savaş ilan eder gibi açıklamalar yapıp, hemen ertesinde 6 Türk vatandaşını rehin alıyor.
Bu 6 Türk serbest bırakılmasaydı ne olacaktı sorusuna dün değinmiştik.
Konuştuğum üst düzey bir güvenlik yetkilisi “Gidip vuracaktık” demişti.
Öyle bir senaryoda Hafter güçlerinin nasıl vurulacağı sorusu önem taşıyor.
Bunun cevabını bir başka Türk yetkilinin sözleri üzerinden biraz daha açarak verelim:
“İzmir’den kalkan bir F-16 savaş uçağı, herhangi bir ülkenin hava sahasını ihlal etmeden Akdeniz üzerinden Libya’ya ulaşabiliyor. Öyle bir durumda, savaş uçaklarını gönderip operasyon yapacaktık.”
Bu durumda bu sözlerden böyle bir seçeneğin, Hafter ve birliklerinin Türklere dönük hedeflere yeniden yönelmesi halinde halen geçerli olduğunu düşünebiliriz.
TRUMP’IN SÖZLERİ ÖNEMLİ AMA NE YAPACAĞI BUNDAN DAHA ÖNEMLİ
Gelelim diğer konumuza…
ABD Başkanı Trump’ın Osaka’da S-400’ler konusunda neler söylediğini biliyoruz.
O sözlerin ekonomi piyasaları üzerinde oluşturduğu ‘yumuşatıcı etkiyi de’ hafta başından itibaren döviz kurlarındaki gerileme üzerinden test ediyoruz.
Dolar geriledi, Türk Lirası değer kazandı.
Trump’ın S-400’ler konusunda Türkiye’ye adil davranılmadığını itiraf etmesi, üstüne Türk tezlerini dillendiren açıklamalar yapması, aynı tutumunu 35 dakikalık heyetler arası görüşmede sürdürmesi, o gün ve bugün için daha fazlasını beklemeye gerek duymayacak kadar kıymetliydi.
Bu duruş, Türkiye lehine güçlü bir psikolojik atmosferi beraberinde getirdi.
En azından S-400’ler gelir mi sorusunu, Türk-Amerikan ilişkileri kopuşa doğru gider mi sorusunun alt başlığı olarak gören piyasalar açısından o sözlerin bir tür ‘psikolojik çıpa’ oluşturabileceğini düşünebiliriz.
TRUMP ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK MI?
Ama devamının nasıl gelişeceği de büyük önem taşıyor.
Bir başka deyişle Trump’ın ne yapacağı sorusu, ne söyledi bilgisinden daha fazla üzerinde durmayı gerektiriyor.
Türk heyetinde de bu anlamda temkinli bir bekleyiş olduğunu söyleyebilirim.
Doğru olan da bu tutum.
İyi senaryoların melankonisine teslim olmaktansa, kötü senaryolara göre hazır olmak her zaman daha iyidir.
Önümüzdeki 10 gün içerisinde S-400’lerin ilk parçaları geldiğinde, daha önce “Bir çivi bile gelirse yaptırıma başlarız” diye tehdit eden Amerikalılar ne yapacak?
Kongre’nin ne yapmak istediğini biliyoruz.
Caatsa yaptırımlarını harekete geçirmek için ne kadar aceleci davranabileceklerini de öngörebiliyoruz.
Önemli olan, Başkan sıfatıyla bu konuda bir takım yetkileri bulunan Trump’ın Türkiye lehine elini taşın altına koyup koymayacağı, bir inisiyatif geliştirip geliştirmeyeceği.
Trump’ın ne yapacağını görmek için uzun uzun bekleyebileceğimiz bir takvim de yok önümüzde.
İhtimal önümüzdeki haftadan itibaren S-400’lerin ilk parçaları geldiğinde Kongre ve Trump’ın etrafındaki birtakım adamlar hemen harekete geçilmesini isteyecekler ve Başkanın ne yapacağını da o vakit göreceğiz.
Osaka’da yaptığı açıklamalara baktığımızda Trump’ın Türkiye’nin haklılığına vurgu yapan cümleler kurduktan sonra “Karmaşık bir durum, ne yapacağımıza bakacağız” dediğini biliyoruz.
Bu ifadeler kendisinin Türkiye lehine bir duruş sergilemeye devam edeceğine işaret ediyor olabilir.
Ama bu bağlamda yani ne söylediği değil de ne yaptığı bağlamında ilk verdiği işaretin olumsuz olduğunu söylemeliyim.
F-35 programı konusunda ABD’deki Türk askerlerinin eğitim programının durdurulması, Caatsa yaptırımları devreye girdiği için değil, Pentagon’un kararıyla gündeme geldi.
Başkan istese, bastırır böyle bir kararın önüne geçebilirdi.
Doğrudan yetkisi olduğu halde böyle bir adım atmaması, acaba sınırlı yetkilere sahip olduğu bir başka konuda atar mı sorusunu akıllarda tutmayı zorunlu kılıyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020