Mehmet Acet
Gerçeği, sadece gerçeği anlamaya çalışanlar açısından zor bir mesele ile karşı karşıyayız.
Bir ayağında asparagas haberlerle kariyer yapmış, yaptıkları haberlere ‘güven’ duymakta zorlanılan iki gazeteci marifetiyle ortaya dökülmüş bir iddia.
Diğer ayağında, konuştukça meseleyi anlaşılır kılmak yerine, yeni çelişkilerle soru işaretlerini büyüten bir siyasi tutum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında ‘Beştepe’ye giden CHP’li’ iddiasıyla ilgili olarak, ilk andan itibaren her şeyden haberdarmış izlenimi veren bir görüntü verdikten sonra, iş dallanıp budaklanınca, yayılan haberin hiçbir yerinde olmadığını göstermeye çalışan bir tutum izledi.
Ama yeni sözleri, yeni soru işaretleri, yeni çelişkileri beraberinde getirmekten öte pek bir işe yaramadı.
Örneğin, tartışmaları köpürten haberin şu an için bilinen ilk kaynağı olan gazeteciyle 7 yıldır görüşmediğini söyledi.
Ama aynı ismin geçen yıl Kılıçdaroğlu ile görüşerek bir yazı yazdığı ortaya çıktı.
Bu durumda ikisinden biri yalan söylüyor diye düşünmez misiniz?
Mesele eğer, gazetecinin gerçekten bir kaynağı olmadan uydurduğu bir kulis haberi üzerinden alıp başını gitmiş ise, Kılıçdaroğlu’nun üstüne üstüne giderek hem işin aslının anlaşılmasına katkı vermesi gerekmez miydi?
Örneğin;
-İlgili kişiye “Madem böyle bir bilgi aldın kaynağını açıkla” diye çağrı yapması beklenebilirdi.
-Meselenin ne olduğunun anlaşılması için dava açmak, onu yapmıyorsa haberin uydurma olup olmadığının belli olması için ‘hodri meydan’ demek gibi yöntemlere başvurabilirdi.
-Böyle bir haberin bir gazete köşesinde yayınlanacağından önceden haberdar olmadığına dair güçlü, ikna edici, “Baksanıza adamın gerçekten dünyadan haberi yokmuş” dedirtecek başka türlü çıkışlar da yapabilirdi.
Ama yapmadı.
Eğer, gerçeğin sadece gerçeğin ortaya çıkması, kendisi ve partisi üzerindeki yükün hafiflemesi gibi bir niyeti olsaydı, Kemal bey bu saydıklarımıza benzer bir tutumla hareket edebilirdi.
Etmiyorsa, kendi ismi üzerinde toplanan kuşku bulutlarının dağılmasını beklemek mümkün olabilir mi?
Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında bu konuya 1 dakikadan daha az bir süre ayırdı, şu cümleleri kurdu:
‘’Bizlere kumpas kuruyorlar, isterseniz Çin Seddi’ni getirin, yıkıp geçeceğiz.’’
Bir önceki gün açıklamalar yapan Parti Sözcüsü Faik Öztrak da işi Beştepe’ye yıkarak geçiştirme kolaycılığına başvuran sözler sarf etmekle yetindi.
“Saray’da yazılan bu kumpasın açık hedefi CHP Genel Başkanı’dır” dedi.
Halbuki mesele ilk andan itibaren CHP içinde tartışılan, müsebbipleri bu parti içinde aranan, çete suçlamalarının havada uçuştuğu bir tartışma olmanın ötesine geçmiş değil.
Pazar akşamı konuştuğum Kılıçdaroğlu’na yakın üst düzey bir CHP’li de bunu böyle anladığı için “Bu bizim meselemiz”, “Muharrem İnce tepkisinde haklı”, “Saray diyorlar, Saray’la bu işin alakasının olmadığı anlaşıldı”, “70 yıl sonra ilk defa milletle arayı bulmaya başlamıştık. Şimdi bu iş çıktı” türünden cümleler sarf etmişti.
Üzerinde durduğumuz konu eğer gerçekten bir delinin bir kuyuya bir taş atmasından ibaret ise, memleket bir haftasını boş beleş bir mevzu üzerinden heba etti der geçersiniz.
Ama şu an için öyle görünmüyor.
CHP’nin belli bir senaryo doğrultusunda uzaktan yönlendirilebilen bir parti olduğuna dair elimizde yeterince veri var.
Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geliş biçimini bile uzaktan yönlendirmeli bir senaryonun ürünü olarak gören yaygın bir anlayış mevcut.
Deniz Baykal’ın tasfiye edildiği, yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun geldiği, ya da kimilerine göre getirildiği dönemin üzerinden 6 ay sonra 10 yıl geçmiş olacak.
Yoksa, Türkiye’yi 10 yılda bir darbe yapmaya kodlamış bir yerlerdeki bir takım ‘akıl sahipleri’ şimdi de CHP’yi 10 yılda bir yenilemek istiyor olabilir mi?
Kulak verdiğimiz çevrelerin bir kısmından böyle şeyler duyuyoruz.
Başka bazıları ise, şöyle şeyler söylüyor:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aklı İstanbul’da değil. İstanbul’da bir varlık gösteremeyeceği de yavaş yavaş anlaşılmaya başladı.
İmamoğlu’na alan açmak isteyenler, popülaritesini hepten yitirmeden, kendisine daha yukarılarda, daha farklı yerlerde, daha uygun alanların açılması için çaba harcıyorlar.”
Bir de, bu senaryonun aksine yaklaşan kurultay takvimi öncesinde Kılıçdaroğlu’nun yerini daha da sağlamlaştırmak için harekete geçilmiş olduğunu düşünenler var tabi.
Kılıçdaroğlu’nun işin aslının ortaya çıkmasına dönük bir tutum almak yerine, “Tayyip Erdoğan partimizi dizayn etmeye çalışıyor ey CHP’liler” söylemi üzerinden ilerlemesi, bu senaryoya yatırım yapanların temel tezini oluşturuyor.
Hoş, işin burasında da akıllara “CHP daha ne kadar dizayn edilecek” sorusu düşmüyor değil.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020