Mehmet ALTAN
2024 yılını da uğurluyoruz. Gelecek hafta yeni yılın ilk yazısını yazacağız.
Basın tarihi treni de 2011 yılından bir sonraki yıla hareket hazırlığında… Türkiye 2011 yılını bitirirken hem o yılın hem de tüm zamanların en korkunç olaylarından birini yaşadı: Roboski Katliamı.
28 Aralık günü, Roboski’nin 13. Yıldönümü.
xxxxxxx
Roboski neydi?
“Roboski Katliamı, Uludere Katliamı veya Uludere Operasyonu, 28 Aralık 2011 gecesi, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Kürtçe: Robozkê) köyünde Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 sivil kişinin ölmesi olayı.
Olayda ölenlerin 28'i Encü ailesine mensuptu. Servet Encü yaralı olarak kurtuldu. Türk resmî makamları, ölenlerin Irak'tan Türkiye'ye mazot ve sigara getiren Kürt vatandaşlarının oluşturduğu bir kaçakçı kafilesi olduğunu açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı, olay sonrası açıklamasında 28 Aralık 2011 tarihinde saat 18.39’da tespit edilen grubun PKK'nın kullandığı yolları kullanması sebebiyle vurulmasına karar verildiğini ve operasyonun TSİ 21.37-22.24 arasında gerçekleştiğini belirtti.”
Aradan geçen 13 yıla rağmen 34 kişinin bombalanarak paramparça edilmelerinin fail bulunamadı, kimin emir verdiği ortaya çıkmadı, yargılama yapılmadı.
Halbuki dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Ocak 2012 tarihinde “Ne Uludere'deki 34 vatandaşımızın, ne de Hrant Dink'in davası, geçmişte olduğu gibi, Ankaranın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz” demişti.
xxxxxxx
Roboski katliamı 2011 yılının bitiminde ve daha sonrasında en çok konuşulan ve tartışılan tarihsel bir acı olarak kaldı.
Olay yaşanır yaşanmaz ana mecrayı oluşturan medya, tek parti dönemini anımsatan bir duruşla epeyce bir zaman sustu, haberi vermedi.
Genelkurmay’ın resmi açıklamasını beklemeleri için uyarıldılar ve bu uyarıya uydular.
Uyarıya uymayan tek kişi Ayşenur Arslan oldu. Ve Türkiye bu olayı onun CNN’de yaptığı sabah programında duydu.
Arslan yıllar sonra o yasağı delmesinin ertesinde başına gelenleri anlattı.
Roboski etrafında 2011 yılı medyasını büyüteç altına almak, basın tarih açısından da çok kalıcı ve tarihsel ip uçları veriyor.
xxxxxxx
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 2011 İnsan Hakları Raporu, çoğu çocuk 34 canın yok edilmesi olayını şöyle yansıtıyor:
“Türkiye’nin insan hakları durumuna baktığımızda maalesef yılın son günlerinde Şırnak’ın Uludere İlçesi’nin Roboski Köyü yakınlarında 35 köylünün yaklaşık bir saat boyunca bombalanarak öldürülmesi, yaşam hakkının Türkiye'de hala nasıl bu kadar kolay ihlal edilebildiğini gösterdi.
Olay yerel basında duyulmasına rağmen ulusal medya saatlerce haber yapmadı.
Genelkurmay Başkanlığı olayın üzerinden yaklaşık 12 saat geçtikten sonra bir açıklama yaparken, AKP Hükümeti de Genelkurmay Başkanlığı gibi saatler sonra yaptığı açıklamasını da hükümet adına değil AKP adına yaptı.
Yapılan ilk açıklamalarda, çoğu çocuk 35 köylünün öldürülmesi nedeniyle özür dilemek yerine ‘terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceği’ vurgusu vardı.
Sonraki açıklamalarda ise olayın kasıt olmaksızın yapıldığı ileri sürüldü. Daha önce de hatırlanacağı üzere Ceylan Önkol da kasıt olmaksızın top mermisiyle parçalanarak öldürülmüştü.”
xxxxxxxx
Eski CHP Ankara milletvekili, hukukçu Levent Gök TBMM’de kurulan Roboski komisyonun üyesiydi.
Belgelere dayanarak “Roboski Uludere’nin Gözyaşları” kitabını yazdı. Yaşananların iç yüzünü müthiş bir berraklıkla ortaya serdi. Kemal Kılıçdaroğlu da kitaba bir önsöz yazdı.
Levent Gök kitabın girişinde şunları yazıyor:
“Bu kitabın dayandığı belge ve bilgiler TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun 27 Mart 2013 tarihli raporunda, Genelkurmay Askeri Savcılığının Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin 2013/404 E. sayılı dosyasında, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı 28.02.2012 tarihli Araştırma Raporunda yer almaktadır.
Aradan geçen on yılı aşkın bir sürede Uludere Roboski’ye adalet uğramadı. Acılı aileler evlatlarının acısını ilk günkü gibi yaşıyor ve yas tutuyorlar. Devlete karşı kırgın ve küskünler.”
xxxxxxxx
Bazen uzun boylu konuşmaya, tartışmaya, anlamaya çalışmaya gerek kalmaz.
Tek bir olay her soruya cevap olur.
İşte Roboski Katliamı o olaylardan biridir.
Roboski’nin üzerine projektör yakıla bir gün gelir mi, şimdilik çok zor gözüküyor ama yaşamdan umut kesmemek lazım.
Herkese mutlu yıllar diliyorum, âdettendir…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025