Mehmet ALTAN
İngiliz bir doktor, sağlık reformlarını açıklamak için hastanesini seçen Başbakan Cameron’ı gazetecilerin önünde azarlayarak kovmaktan beter etmiş’...
Başlığa gözüm takılınca haberi okumaya başladım...
İngiliz Başbakan David Cameron’la koalisyon ortağı Nick Clegg, yeni ulusal sağlık sistemini bir tıp merkezinde kameralar önünde açıklamanın etkili olacağını düşünmüşler...
Açıklama için Londra’daki St. Guy’s Hastanesi’ni seçen iki lider, hijyen kuralları konusunda pek hassas davranmamışlar...
İki lider, fotoğraflar çektirip kameralara pozlar verirken hışımla odaya doktor Nunn girmiş ve bağırmaya başlamış:
“Affedersiniz, ben bu bölümde kıdemli ortopedi uzmanıyım. Neden bu insanlar burada bu şekilde dolaşıyor?”
Sonra da gazetecilerden derhal odayı terk etmelerini istemiş...
Haberi okuduktan sonra olaya bir de televizyon ekranında rastladım...
İngiliz Başbakanı Cameron’un olayı nasıl alttan alıp aniden sırra kadem bastığına şahit oldum...
Türkiye maalesef İngiltere değil...
Ama ben Türkiye’nin İngiltere düzeyinde bir gelişmişliğe layık olduğunu düşünmeye ve bu düzeyi yaşadıkça talep etmeye devam edeceğim...
Hijyen kurallarına uymayan bir siyasetçiyi, hastanenin ilgili bölümünden sorumlu gergin bir doktorun sertçe uyarmasını ülkenin gelişmişlik düzeyini yansıtan bir simge olarak algılayacağım...
***
Ben ekranda İngiltere’de hastane odasına dalmış gitmiş iken...
O sırada ekranda bir alt yazı belirdi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim sürecinde siyasetçi ve köşe yazarlarına açtığı davaları geri çektiğini öğrendim...
Gelişmenin detaylarını ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik veriyordu:
“Sayın Başbakanımız, propaganda döneminde, seçim kampanyaları döneminde diğer siyasi parti liderlerinin kendisine yönelik kişilik haklarına saldırı anlamına gelebilecek sözlerinden dolayı davalar açtı, Sayın Kılıçdaroğlu’na, Sayın Bahçeli’ye, Sayın Namık Kemal Zeybek’e davalar açtı.
Sayın Başbakanımız, balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekti.”
Çok sevindim...
***
Çok sevindim çünkü geçen gün, “soruların cevabı ne olursa olsun Başbakan Erdoğan’ın balkon konuşması olumlu ve önemliydi...
Başbakan ‘eski’ Erdoğan’ın geri geldiğine delalet eden kuvvetli bir mesaj verdi...
Dileriz o konuşma içeriği reflekse dönüşür...” diye yazmıştım...
Bu jest, benim için bu dileğimin gerçekleşme yoluna girebileceğine ait önemli bir adımdı...
Bu jesti ve tavrı nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da kutluyorum...
***
Bizim gibi geri ülkelerde bazı insanlar iktidarla ilişki kurarak, hayatın kendilerine asla vermeyeceği imkânları mutlak bir ‘evet, efendimcilikle’ elde etmeye çalışırlar...
Şark’ta, işlerdeki başarısızlık dalkavukla örtülmeye çalışılır, Garp’ta ise insanın değeri işindeki hüneri, hayata kattığı değerle belirlenir...
Onun için İngiltere’de bir doktor Başbakan’a rahatça çıkışabilir, biz de ise açık yürekli samimi eleştirilere önce dalkavuklar kalkan olma gülünçlüğüne düşer...
***
Türkiye’de herkes kendi mesleğinin taraftarı olsa ve kendi işinin ilkelerine ihanet etmese...
İşini gerektiği gibi yapanların liyakatine dayalı bir sistemin doğurduğu eşit ve hesapsız ilişki dalkavukluğun yerini alsa tartışmaların düzeyi yükselir.
Ama hala çalışan nüfusun dörtte birinin tarımda çalıştığı, ortalama okul yılının altı buçuk yıl olduğu ve kendi yeteneğine ve donanımına bakmadan herkesin aşırı bir ihtirasla siyasete sığınarak hak etmediğine el uzattığı bir ülkeyiz.
Bunu tabloyu en çok Başbakan’ın gördüğüne eminim...
Ne var ki bu topraklarda uygar ve eşit dayanışma, henüz feodal itaatin yerini alacak gibi görünmüyor...
Toplumsal ilişkilerdeki zafiyetler şıpınişi değişmiyor ama umarım ‘yeni dönemde’ hiç olmazsa değişme yoluna girer...
***
Hüseyin Çelik’in değişiyle ‘balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekmesi’ çok olumlu ve kutlanması gereken bir davranış...
Bakarsınız bir gün İngiltere düzeyine de geliriz, bir gün o düzeye erişebilirsek, bunda, dalkavukluğun var gücüyle engellemeye çalıştığı gerçekçi eleştirilerin ve siyasetçi sağduyusunun büyük payı olacak...
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025