Mehmet ALTAN
Basınla Demokrat Parti hükümeti arasındaki “balayı” Kore Savaşı konjonktürü ve ekonomide artan bunalımların etkisiyle kısa sürede sona erer, bunu geçen haftaki yazıda anlatmaya çalışmıştım.
1954’ten sonra DP hoşgörüsüz ve sert bir tavra yönelir. Baskı yasaları birbirini izler.
Devletin bizzat devlet eliyle çökertildiği bir "devlet anarşizmi" başlar. Siyasal iktidar, yargıyı yargı olmaktan çıkarttığı andan itibaren bu süreç hareketlenir. Çünkü yargı hukuktan koparılınca yavaş yavaş devletin diğer kurumları da çöker. Bütün kurallar ortadan kaybolur ve bir tür anarşizm ortaya çıkar. Devlet anarşizmi, devletin adının olduğu ama kendisinin olmadığı bir durum. Bu durumu yaratan da siyasal iktidarın yargıyı yok etmesi süreci ile birlikte devletin bizzat kendisi.
***
Baskı döneminin hemen başlangıcında, 1954 yılında yürürlüğe giren 6334 sayılı Kanun "devlet anarşizmine" dört dörtlük bir örnek. Bu kanunla kurumları güçsüz olan bir devletin nasıl çökertildiğini görürsünüz.
Bu kanun, Demokrat Parti'nin çıldırarak "ispat hakkını" yasakladığı kanundur. Gazetecilerin yaptıkları haberlerin doğruluğunu ispatlama hakkı bu yasayla yasaklanır. Böyle bir yasa çıkaran bir hükümet, buna bigâne kalan hukuk kurumları ve kuzuların sessizliğine bürünen bir toplum.
Görünürde yeni çıkan yasayla “namus, şeref veya haysiyete hakarette bulunulması, itibar kıracak, şöhret veya servete zarar verebilecek konuların yayınlanması” yasaklanır.
Yasa böyle bir suç işlendiği iddiası söz konusu olduğunda savcıların doğrudan harekete geçmesine olanak sağlar. Şikâyete bağlı bu tür suçların savcılığın doğrudan harekete geçtiği suçlar kategorisine alınmasının tek bir nedeni vardır, Demokrat Parti ile ilgili tüm yolsuzluk haberlerinin yasaklanması. İspat hakkı bu nedenle yasaklanır. Bu, Demokrat Parti'nin en ağır günahları arasındadır.
Ne yazık ki hukuk devletini ortadan kaldıran bu akıl dışı yasa 1960 yılına kadar yürürlükte kalır, gazetecilere yapılan ağır baskıların aracı olarak kullanılır.
Devlet hukukun düşmanı hâline gelir.
***
Bu baskı döneminde Halkçı gazetesinin yaşı yetmişi aşan yazarı Hüseyin Cahit Yalçın’ın tutuklanması büyük tepkilere neden olur. Bütün gazetelerde ak saçlı Yalçın’ın sivil polislerin arasında cezaevine götürülürken çekilen fotoğrafı yayınlanır.
Yurt içinde ve yurt dışında artan tepkiler üzerine Yalçın, Şişli Etfal Hastanesi’ne gönderilir. Burada cezasını tamamladıktan sonra serbest bırakılır.
***
Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğin yaşandığı dönemde, öğleden sonraları çıkan İstanbul Ekspres gazetesi, “Selanik’te Atatürk’ün evine saldırı olduğu” haberini yayımlar. Taksim meydanında toplanan "halk" galeyana gelir. Beyoğlu, Galata, Harbiye ve Şişli’de Rumlara ait ne kadar mağaza ve dükkân varsa hepsinin vitrinleri parçalanır, mallar sokaklara dökülür, yağmalanır. Mezarlıklara saldırılır. Polisin gösterileri durduramaması üzerine askerî birliklerden yardım istenir.
Atatürk'ün evine bombayı atan da, kendi gazetesinde bunu manşete çeken de, ardından sokak hareketlerini kışkırtanlar da bugün isim isim biliniyor. Kendi vatandaşlarına karşı linç düzenleme eylemi içinde olanlar ömürleri boyunca himaye gördüler, hattâ ödüllendirildiler.
Dönemin Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu 1991 yılında verdiği bir mülakatta, “6-7 Eylül de bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi” ifadelerini kullanmıştı.
Başka söze gerek var mı? Devlet anarşizmine açık bir örnek bu olay.
***
"Operasyon" amacına ulaşır ve sabaha karşı sıkıyönetim ilan edilir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar ertesi gün Valilikte bir basın toplantısı düzenlerler. Bu tasarlanmış vahşetten dolayı basını ve solcuları suçlarlar.
Solcular ve basın üzerine bir kasırga eser, toplu tutuklamalar başlar, gazeteler kapatılır.
***
Üç gün sonra İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nurettin Aknoz bir basın toplantısı düzenler, basına getirdiği evlere şenlik yeni yasakları açıklar.
—6 Eylül olaylarını komünistlerden başkalarının yaptığı yolunda yazı ve yorumlar yasaktır.
—NATO devletleriyle ilgili haberler yasaktır.
—Hükümeti tenkit etmek yasaktır.
—Hükümetin çalışmalarını etkileyecek biçimde yazılar yazmak yasaktır.
—Sıkıyönetimin çalışmalarıyla ilgili haberler yasaktır.
—Halkı heyecanlandıracak haberlerin yayınlanması yasaktır. Meclis’teki görüşmeler halkı heyecanlandıracak nitelikteyse yazılmayacaktır.
—Darlık, kıtlık ,yokluk haberleri yapmak yasaktır.
—İkinci baskı yapmak yasaktır.
—Magazin sayfalarında halkı heyecanlandıracak resim ve yazılar yasaktır.
—Çıplak kadın resmi basmak da yasaktır.
***
Bu yasaklardan sonra her gün sıkıyönetimden gelen telefonlarla gazetelere "sıkıyönetim mahkemeleriyle ilgili haberler yayınlanamaz" türü yeni yeni yasaklar bildirilir.
Tahrip edilen dükkân sayısını yazmak da yasaktır, Beşiktaş'ta bir çuval içinde bulunan yanık iki cesedi de...
Sıkıyönetim Komutanlığınca, bu yasaklara uymadıkları gerekçesiyle Ulus gazetesi süresiz, Hürriyet, Tercüman, Hergün, Medeniyet ve Dünya gazeteleri ise 15 gün süreyle kapatılır.
Devleti devlet yapan bütün kurallar ve kurumlar devlet eliyle çökertilir.
***
Devlet anarşizmi, tarihimiz boyunca sık sık karşımıza çıkan bir uygulama.
Belki de bu yüzden bir türlü herkesin içinde güvenle yaşayacağı bir yapı oluşturamıyoruz.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025