Mehmet ALTAN
Silivri’de Haziran 2017 ayı içinde aldığım günlük notlar çok sınırlı gözüküyor, sadece üç tane…
2018 yılı Haziran’ının da 27 gününü orada hücrede geçirdim ama tek satır not almamışım.
Haziran 2017 notlarından ilkini yayınlamıştım ,8 ve 9 Haziran tarihlerindeki kısa notlar da önümde duruyor. “8 Haziran 2017 / Silivri” başlıklı ilki şöyle başlıyor :
— 2017 yılının ilk kirazını tattım. Teyzemi anımsadım “eski ağıza, yeni taam.”
Teyzemin her turfanda meyve için tekrarladığı bu tekerleme sonrasında bir satır daha var :
— Kiraz ile ilgili yazdığım birkaç yazımı hatırladım…
Gençliğimde kiraza olan düşkünlüğüm daha da ileri boyutlardadı ve o zamanlar kiraz sadece yaz meyvesiydi. Bence yazın kraliçesiydi. Kışın kirazın satıldığını gördüğüm ilk yer üniversitede doktora yaparken yaşadığım Paris’in şatafatlı zengin banliyösü Sceaux oldu. Ailecek orada idik, babam ve Ahmet de vardı. Kilosu 3 bin franc’dı, tadımlık almıştık.
Sonra Londra’da entellektüellerin mahallesi olan Hamstead'de rastladım. Epey sonra kış kirazına Bebek’te de rastlamıştım. Uzun uzun bir yazıda anlattığımı da hatırlıyorum.
***
Silivri Notları'nı temize çekerken,1 Ağustos 2004’te yazdığım "Kiraz" başlıklı o yazıyı da buldum, bir bölümü şöyleydi :
Meyvesi orta irilikte ve yuvarlak, kabuğu siyahımsı, eti koyu kırmızı olanlar turfandakaralar; meyvesi iri ve yuvarlak, kabuğu koyu kırmızı, eti açık sarı olanlar karabodurlar; meyvesi orta irilikte, koyu sarı üzerinde kırmızı alacalı kabuğu ince, eti krem renginde olanlar dalbastılar; meyvesi iri ve kabuğu kırmızı olanlar Napolyonlar; meyvesi çok iri ve kabuğu bordo olanlar bingler; meyvesi çok iri ve koni biçiminde, kabuğu kırmızı olanlar lambertler...
***
Kiraz oldum bittim en sevdiğim meyvelerdendir... Bluğ çağındaki bir genç kız çekingenliği ile Mayıs'ta ortaya çıkar, Ağustos sonuna doğru da kaybolur. Kiraz düşkünü iseniz sevdiğinize yeniden kavuşmak için sekiz ay beklemeniz gerekir. Bu sene Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki bir yarenlik toplantısında, oranın kirazının da sözünü etmiştik. Bu yıl kiraz mevsimi açılır açılmaz vefalı dostlarımın bana yolladıkları ilk kirazlar ile mevsim açıldı ama yazın ortasını geçtik. Yakında kiraz mevsimi kapanacak gibi... Epey uzun bir zamandır, bu mevsimin kapanmasını kendimce önlemeye çalışırım... İlk kez Şubat ortasında kiraza, öğrencilik yıllarımda, Paris'in lüks banliyölerinden biri olan Sceaux'da rastlamıştım... Sonrası geldi... İngiltere'de, bir keresinde İstanbul'da...
***
Bunları hapishanede de hatırlamış olmalıyım ki üçüncü bir satır daha yazmışım:
—Bu yaşta, 2017 yılı turfanda kirazını Silivri’de tatmak varmış.
Sonra da kendi kendime eğlenmişim:
—Son kiraz nerede, ne zaman yenir, sorusu da artık benim için güncelleşti.
Sonra içimi ve canımı acıtan iki ölüm haberi, tek cümle ama kurşun gibi:
—Metin Göktürk, Ayşe Dicleli de ölmüş.
***
8 Haziran gününde bir ikinci sayfa daha var :
—Kuş yuva yaptı, kendine bir de eş buldu. Yuvasını yaparken etraftan topladığı, ipekle işlenmiş bir nakış örtüsünü anımsatan miniskül çiçekleri yere, pencerenin önüne düşürüyor.
Hemen ardından konu değişmiş, farklı bir konuyla ilgili bir saptama yapmışım:
—AYM, AİHM 'den ses soluk yok, bu saçma sapan esir tutmaya yönelik skandal tutukluluk davası da yaklaşıyor.11 gün sonra mahkeme var.
Tabii, Ocak 2018’de Anayasa Mahkemesi Genel Kurul’unun ve Mart 2018’de de AİHM’in “göz altına bile alınamayacağımı” karara bağlayacaklarından haberim yok henüz.
Büyük bir hukuksal skandala imza atarak İstanbul 26. ve 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dört üyesinin anayasal suç işleyerek beni hukuksuz bir şekilde 5.5 ay daha içerde tutacaklarından da.
***
8 Haziran’ın son satırı da şöyle:
—10 Haziran Zeynep’in yaş günü, 22’si babamın doğum günü… Sanki haziran da
peşinde koşarken, yetişemeden geçip gidecekmiş gibi…
Ertesi günkü notlarda “9 ay bitti” hatırlatması yer almış.
“Beton Çiftçisi” devreye girmiş:
3 Haziran — Filiz Kıran Fırtınası
4 Haziran — Kuzey Rüzgarlarının esmesi
6 Haziran — Güllerin açması
7 Haziran — Ekin biçme mevsimi
Bir de 3 Haziran tarihli Diyanet takvimindeki “Kurân’ı Kerim arkadaşlığı” anlatımını el yazımla günlüğe geçirmişim :
“…..öldükten sonra da bu güzel ibadet, cankurtaran simidi gibi karşımıza çıkacak, kabrimizde bize arkadaş ve nur olacak, mizanda sevap hanemizin dolmasına yardım edecektir.”
Kutsal Kitap’ta yazılanlar ile yaşananlar arasındaki kapatılamaz uçurumu gördüğüm için muhtemelen böyle bir cümleyi aktarmış olmalıyım…
Aynı zamanda Kurân’ı Kerim okuyan Müslümanların sayısının sadece yüzde 2 olduğunu da gene Diyanet’in resmî açıklamasından içerde öğrenmiştim.
***
Aynı sayfanın sağ köşesine de ufak bir hatırlatma satırı düşmüşüm, "4 Haziran” yazıp altını çizmişim…
Altına da “3. İzmir İktisat Kongresi toplandı-1992" diye yazmışım, herhalde onu da takvim yaprağında gördüm…
Ama benim için özel bir önemi var, önemi satırın altına kutu yapıp içine yerleştirdiğim Özal isminde saklı.
Turgut Özal'ın başkanlığındaki bu toplantıya ben de davetliydim, bir de günün anısına birer sertifika vermişlerdi, bir yerlerde duruyordur…
***
İki yıl önce Haziran'da Silivri'de bunları düşünmüşüm.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025