Mehmet Ocaktan
Kimse farklı bahaneler üretme zahmetine girmesin, 31 Mart’ta CHP bir başarı hikayesi yazmıştır, bunu herkesin zihninin bir yerine not etmesinde yarar var. Elbette bu başarıda iktidarın Türkiye’yi içine soktuğu ekonomik krizin büyük payı var ama esas pay, CHP’deki değişim iradesine aittir.
Kuşkusuz 31 Mart başarısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme adımlarıyla başlayıp kurultayda Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle daha da zenginleşen değişim dalgasının önemli payının olduğunun altı özellikle çizilmelidir. Bu konudaki en somut gösterge aday tespitleridir… Bir kere başkan adaylarının büyük bir bölümü Türkiye sosyolojisinin ortalamasına tekabül eden isimlerden oluşmaktadır.
Eminim bu konuda birkaç örnek bile meselesinin izahı açısından yeterli olacaktır. Mesela Ekrem İmamoğlu… 2019’da aday olduğu ilk günden itibaren Türkiye’deki muhafazakarların, sosyal demokratların, Kürtlerin, milliyetçilerin ve liberallerin sıcak baktığı bir isimdi. Belediye başkanlığı döneminde bu konumunu daha da tahkim etti ve 31 Mart’ta bir kez daha farklı kesimlerin teveccühüne mazhar oldu. Mazbatasını aldığı gün, evinde ailesiyle dua ederek yeni döneme başladı.
Aynı şekilde Balıkesir büyükşehir belediye başkanı seçilen Ahmet Akın, 1 Nisan sabahı Paşa Camii’nde sabah namazı kılarak şükür duasında bulundu.
Bir başka örnek ise Bursa’dan… Büyükşehir belediye başkanı seçilen Mustafa Bozbey de sabah namazıyla birlikte 5 yıllık yolculuğuna başladı.
Her seçilen başkanın böyle yapması gerekir gibi bir zorunluluk yok elbette, ayrıca insanları sadece ibadetleri üzerinden değerlendirmenin de doğru olmadığı kanaatindeyim.
Ama bir farklılığın da altını çizmekte yarar var, CHP çizgisinde daha belirgin hale gelen bu görüntülerin, hem CHP’de merkeze giden sosyal demokrat bir anlayışın inşası hem de demokrasimizin zenginleşmesi açısında büyük bir önemi var.
Biliyorum birileri, muhafazakar tonlar taşıyan bu tür belediye başkanlarının o bildiğimiz klasik CHP anlayışıyla çok da örtüşmediğini, hatta partiyi sağcılaştırdığını bile söyleyeceklerdir. Ama değişim dediğimiz olgu da biraz böyle bir şey olsa gerek.
Zira biliyoruz ki 1930’lu-40’lı yıllardan bu yana dünya birkaç kez değişmiş, nesiller değişmiş, artık bambaşka bir dünyadayız, dolayısıyla sadece CHP değil, herkes değişmek zorunda, değişiyor da zaten…
Talihsizliğe bakın ki tek parti CHP’sinin otokrat dönemlerini eleştirerek yola çıkan AK parti, bugün bizi 1930’ların o otokrat yıllarına geri götürmeye çalışıyor.
Maalesef AK Parti, bugünkü CHP’nin değişim gayretlerini doğru analiz edemediği için “31 Mart’ta emanet oylarla başarıya ulaştılar” benzeri söylemlerle teselli bulmaya çalışıyor ama yanılıyor. 2019’da İstanbul ve Ankara’yı kaybettiklerinde de aynı içi boşaltılmış hayallerde teselli aramışlardı ama 31 Mart’ta bu umutsuz tesellilerin bir işe yaramadığı anlaşıldı.
Eğer CHP’li başkanlar toplumun farklı kesimleriyle kurdukları gönül köprülerini yıkmadan, ülkenin değerleriyle barışık ve de kibre kapılmadan hizmet yarışını sürdürebilirlerse, başarı kaçınılmazdır.
Şu ana kadar AK Parti cenahında “Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz” benzeri pişmanlık ifadeleri dışında hataları düzeltme yönünde ciddi bir irade ortaya çıkmış değil.
Tam aksine millet iradesiyle inatlaşmaya ve parmak sallamaya devam… Mesela bütün gücünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan alan ve eski bir komünist olan şimdinin Beştepe memuru, tam bir Sovyet parti komiseri edasıyla millete parmak sallıyor, Erdoğan’ın zor yıllarında avukatlığını yapmış parti büyüğü Hayati Yazıcı’yı bile Van olayındaki tutumu nedeniyle “tutumunuz kaydediliyor” diyerek hem Erdoğan’a hem de Yazıcı’ya meydan okuyabiliyor. Eğer hatalardan böyle dönülecekse AK Parti’nin işi gerçekten zor demektir.
Herkesin gördüğü bir gerçek var ki AK Parti 2017’den bu yana istikrarlı bir şekilde oy kaybediyor ve erimeye devam ediyor. Çünkü bir zamanlar farklı kesimlerle fikri anlamda koalisyon oluşturan AK Parti artık kapsayıcı değil, dışlayıcı politikalar uyguluyor.
Dahası bir zamanlar Kürtlerle kurduğu gönül köprülerini hızla yok ediyor, muhafazakarları rencide eden vicdanları yaralayan icraatlara imza atıyor. 31 Mart’ta yaşadığı hezimete rağmen, daha iki gün önce AK Parti iktidarında, İsrail’e ticareti protesto eden gençler ters kelepçe takılarak yerlerde sürükleniyor. Bu arada bazılarının “provokatör bunlar” diyerek suçladığı ve ters kelepçe ile gözaltına alınan iki göstericinin Mavi Marmara şehidi Cengiz Akyüz’ün kızları Beyza ve Erva olduğu belirtildi.
Demek ki AK Parti’de ders alma işleri böyle oluyormuş, ne diyelim kolay gelsin…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025