Mehmet Ocaktan
Bu sözler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ait. Erdoğan İstanbul il kongresinde yaptığı konuşmada dedi ki: “Kimseye gurur, kibir satmayalım. Millete küsülmez, milletle inatlaşılmaz, millete husumet beslenmez, millete rağmen iş yapılmaz.”
Demokratik siyasete inanan herkesin hiç tereddüt etmeden altına imza atacağı sözler bunlar… Evet AK Parti aynen bu ilkelerle ve ortak akıllar yola çıkmıştı. Nitekim ilk gün samimiyetle ortaya konan bu ilkeler sayesinde millet nezdinde büyük bir teveccühe mazhar olmuş ve bütün seçimlerden zaferle çıkmış, milletin makus talihini yenme konusunda da önemli mesafeler kaydetmişti.
Ancak aynı AK Parti kendi koyduğu demokratik hedeflerden vazgeçerek, hatta demokrasi, hukuk, özgürlük gibi değerlere adeta savaş açmaya başladığı için hem AK Parti, hem de Türkiye kaybetmeye başlamıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da altını çizdiği gibi Eğer bir siyasi parti milletle inatlaşmaya ve topluma tepeden bakan jakoben bir anlayışa evrilmeye başlamışsa, o siyasi hareketin ayağını sağlam basması gereken zemin kaymaya başlamış demektir.
Maalesef AK Parti şimdi tam da böyle bir savrulma sürecini yaşıyor. Erdoğan doğru şeyler söylüyor, ama ne yazık ki partisi artık bu doğrularla mutabık değil. Daha da vahim olanı, AK Parti’nin bu doğrulara savaş açmış olmasıdır…
Hiç uzağa gitmeye gerek yok, son dönemde yaşananlara baktığımızda bile bu savrulmanın sayısız örneklerini görebiliriz. Mesela AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki “Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin” diyerek HDP’ye oy veren seçmenleri hedef almış ve onları bu ülkenin bir parçası olarak görmediğini açıkça ilan etmiştir. Aynı şekilde Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, kadınların emniyette çıplak aranmalarıyla ilgili iddialar üzerinden kadınların iffetini ve ahlakını sorgulamaya kalkmıştır. Kimse alınmasın, bir kadın vekilin böyle bir tavır içine girmesi, kelimenin tam anlamıyla ahlaki bir sorundur.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Türkiye’nin değerli bilim insanlarından olan Prof. Üstün Ergüder Hoca’ya ayar veren sözleri ise hepimizi utandıran bir üsluptur.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İstanbul halkının neredeyse yüzde 60’ının karış olduğu Kanal-İstanbul’la ilgili “Kanal İstanbul’u inadına yapacağız” sözleri milletle inatlaşma faslına dahil midir, doğrusu merak konusu… Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı’nın sözleriyle ilgili değerlendirmesinde “İstanbul ile inatlaşmayı hâlâ kendisine marifet görenlere 23 Haziran’ı hatırlatıyorum. İstanbul 1’den büyüktür” diyerek çok can yakıcı bir örneğe işaret etti. Öyle anlaşılıyor ki AK Parti henüz 23 Haziran hezimetinin doğru dürüst bir analizini yapamamış…
AK Parti’nin özellikle MHP ve Doğu Perinçek’le girdiği garip ittifak sonrasındaki bütün söylemleri, icraatları ne yazık ki milletle derin bir inatlaşmaya işaret etmektedir. Kabul etmek gerekiyor ki AK Parti yeni ortaklarının istikametinde yol almaya devam ettikçe, milletle arasındaki mesafenin açıldığın bir türlü göremiyor. Belki de görüyor… Ama artık dönüş tabelası çoktan geçildi, bu istikamette atılacak her adım dönüşü daha da imkansızlaştıracaktır.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesela İstanbul il başkanlığına Milli Görüş kökünden gelen bir ismi getirerek en azından görüntüyü kurtarmaya çalışıyor. Ancak AK Parti’nin yaşadığı temel sorun bir “zihniyet” meselesidir. Esas sorun AK Parti’nin genlerini bozan Bahçeli-Perinçek politikalarına savrulmasıdır. Dolayısıyla bu istikamet değişimi sağlanmadan, partide bir değişim sağlamak da mümkün değildir. Yani görüntüyle kurtarılacak aşama çoktan geçilmiştir.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
1.10.2025