Mehmet TEZKAN
Ortam yaratılıyor, rüzgar estiriliyor. Libya’ya asker göndermenin alt yapısı oluşturuluyor. Karşı çıkanlara vatan haini muamelesi yapılacağı zihinlere işleniyor.
Libya’ya asker gönderilmesine karşı çıkmanın milli menfaatlere zarar vereceği davul zurnayla ilan edilmese de maiyet gazetecileri/akademisyenleri/hukukçuları/eski siyasetçileri tarafından ekranlardan haykırılıyor.
Ne işimiz var Libya’da diyen muhalefet/CHP topa tutuluyor.
İddia ediyorum, yaşayıp göreceğiz, asker göndermeye karşı gösteri/yürüyüş yapmak, protesto etmek terörist eylem sayılacak. Eyleme katılanlar dış güçlerin ajanı muamelesi görecek!
Pek ya karşı yazı yazanlar?
Bu konuda görüş beyan edenler?
Onun da tedbiri alındı, alt yapısı hazırlandı. O gazeteye ekonomik yaptırım uygulanacak.
Yok artık daha neler diyeceksiniz.
Cumhuriyet gazetesine uygulandı.
Basın İlan Kurumu kendini mahkeme yerine koydu, bir köşe yazısından dolayı Cumhuriyet gazetesine ilan kesme cezası verdi.
Işıl Özgentürk’ün bir makalesi nedeniyle!
Gazeteye tebliğ edilen kararda aynen şöyle denilmiş: "Köşe yazısında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Barış Pınarı Operasyonu'na karşı çıkılmıştır. Köşe yazısında yer alan ‘sözüm ona bir savaş pardon operasyon’ ifadeleri de bu operasyona karşı çıkıldığının hatta küçümsendiğinin kanıtı olmuştur."
Karar vahim değil mi?
Barış Pınarı Hârekatı'na karşı çıkmanın cezası buysa Libya’ya asker göndermeye karşı çıkmanın cezası da benzeri olacaktır.
Basın İlan Kurumu iktidarın rotasından çıkarsanız, iktidarın icraatına karşı gelirseniz, yorum yapma hakkını kullanırsanız "Keserim ilanınızı görürsünüz gününüzü" diyor.
Ama ya milli menfaatlerimiz?
Soru şu: Libya’ya asker göndermenin ulusal çıkarımıza uygun olduğuna kim karar verecek? Kim karar vermeli?
İktidar diyor ki "Ben karar veririm". Dediğim dediktir, herkes uymak zorundadır, çünkü halk beni seçti.
Türkiye’nin önündeki en büyük engel işte bu zihniyet. Her şey sandıktır anlayışı. Demokrasinin seçimle sınırlandırma çabası. Seçilen kişinin ülkenin tabusunu aldığını zannetmesi. Devletin sahibi, devlet adına tek karar vericinin kendisi olduğunu herkese kabul ettirmeye çalışması. Güçlü devletin bu şekilde oluşacağına inanması. Sivil toplumu yok sayması. Sivil toplum kuruluşları ile medyanın devleti temsil ettiği için kendine hizmet etmek zorunda olduğunu düşünmesi.
Oysa ekonomist Daron Acemoğlu’nun da ifade ettiği gibi; demokrasi güçlü devlet ile güçlü sivil toplum arasında dengedir.
Maalesef bizde terazinin bir tarafı ölçüsüzce ağır basıyor. Terazinin öbür tarağı yok denecek kadar hafif, etkisiz.
Medyanın büyük çoğunluğu kendini iktidarın parçası görüyor. Sivil toplum güçsüz.
Hâl böyle olunca, iktidarın kararlarına karşı çıkan köşe yazarı nedeniyle gazetelere yaptırım uygulanabiliyor. Kimse çıkıp da ne oluyor demiyor. Medya sessiz kalıyor. Libya’da ne işimiz var, iç savaşa bulaşmayalım diyenlere "Söyle bakalım 'Gazi Mustafa Kemal Libya’da ne arıyordu?’'" yanıtı Libya’ya asker göndermenin gerekçesi kabul ediliyor.
Peki, Gazi Mustafa Kemal çocukken Selanik’te ne arıyordu? Neden oradaydı?
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021