Mehmet TIRAŞ

Bu sözü kim söylüyor?
“Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”
Nerede ve hangi Tarihte söylüyor?
“20 Ocak 2022 Tarihinde İstanbul’da Cuma namazı kıldığı büyük Çamlıca Camisinin içinde ve caminin minberinden.”
Elinde mikrofon cami cemaatine siyasal konuşma yapıyor…
Kimi hedef gösteriyor?
“Ünlü şarkıcımız Sezen Aksu’yu.”
Sezen Aksu’nun bundan beş yıl önce söylediği ”Şahane bir şey yaşamak” adlı şarkısından dolayı hedefe koyuyor..
Açık söyleyelim bu bir “Dinci Taliban” dilidir.
Talibanın Afganistan’da müzisyenlerin müzik aletlerini meydanlarda yakması ile, Erdoğan’ın Sezen Aksu’nun dilini koparmak istemesinin arasında ne fark var?
Muktedir Sezen Aksu’yu hedef gösterir de Troller durur mu?
25 Ocak 2022 Tarihinde kendilerini “15 Temmuz Gazi ve Şehitler platform” sözcüsü olarak tanıtan Trol Erol Bulut;Sezen Aksu hakkında Savcılığa suç duyurusu yaptıktan sonra, Çağlayan Adliyesinin önünde, Sezen Aksu üzerinden basın açıklaması yaparak muhalefeti tehdit etti:
”Şehitlere laf söyleyenlerin dillerini keseceğiz buradan ilan ediyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun adını vererek, içişleri bakanımızın dediği gibi beyinlerine, kafalarına sıkacağız.İnlerinde hepsini ezeceğiz,Kandil’de PKK’yı nasıl eziyorsak,onları savunanlara da bunu bir defa daha söylüyoruz.”
Sezan Aksu olayının PKK ile ne alakası var bu da anlaşılır gibi değil.
İşin garip yanı gazeteci Sedef Kabaş’ı gece saat 02’de evine operasyon yaparak partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etti gerekçesi ile gözaltına alıp tutuklayan yargı,bu trollerin tehditleri karşısında harekete geçmedi.
İktidarın yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanması olağan bir hale geldi.
“15 Temmuz şehitler ve gaziler sözcüsü” olarak beyinlere sıkmak isteyenler” neden;”15 Temmuz şehitler ve gaziler için toplanan 309 milyon liranın akıbeti için de, Savcılığa bir suç duyurusunda bulunmayı düşünmez.”
309 milyon liranın üstüne kim çöktü, haberiniz var mı?
Yoksa dilinizi mi kopardılar?
Dil koparmanın insanlık tarihinde insanı insanlığından utandıran bir tarihi vardır.
Her diktatör gibi muktedir de etkilenmiştir bu tarihten.
Dil koparmanın “16.yüz yılda başladığını, ”ilk dili kopartıldıktan sonra yakılarak öldürülen 16 Şubat 1600 Tarihinde Roma meydanında İtalyan filozof 1548 doğumlu,Giordano Bruno’dur. “
Bruno kim,ne yaptı ki önce dili kopartıldı, sonra da yakılarak öldürüldü?
Bruno, “bir Rahip hem de gök bilimcisi,okültist,Papalık devletine karşı gelen…
Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların önde gelenlerinden biri.
Şair yönüyle de edebiyata en yakın duran birisidir.”
Bruno’nun Kilisenin damarına basan tezi ve dilini koparmaya götüren süreç; ”din ve bilimin kapsamı dışında kalan doğa üstü inançlar ve uygulamalar bütünü olan ‘Okültizm’ kavramını savunması”,”Hristiyanlık öğretimini doğru bulmadığını ve bu öğretiye karşı çıkması ile başlar.”
Bruno “evren sonsuzdur diyerek insanlığın gözünü gönlünü açan“ insanlığa karanlık çağı yaşatan kilisenin hükmüne ve öğretisine karşı,canı ile bedel ödeyen filozoflardan birisidir.
İnsanlığın gelişim ve sosyalleşme tarihine baktığımızda çağa ayak uyduramayan,değişime karşı çıkan dinciler ve diktatörler,sanat ve edebiyatçılarla hep çatışma içinde olmuştur.
1973 yılında Şili’de demokratik yoldan iktidara gelen Sosyalist Allenda’yı askeri darbe ile deviren general Pinoche’de kendine karşı çıkan şarkıcıların parmaklarını kesti.
Sosyalist sanatçı Victor Lidio Jara Martine, faşist Pinoche’nin darbe karşıtı insanların toplandığı stadyumda,kalabalığı gitarı ile çaldığı şarkılarıyla coşturuyordu.
Faşistler 40 yaşındaki müzisyen şarkıcı Victor’a Jara’nın ilk önce gitarını kırdılar sonra parmaklarını kestiler,yine susmadı ve bağırarak şarkılarını söylemeye devam edince. Darbeciler sonunda Jara’yı susturmak için işkence yaparak öldürdüler.
Şimdi Jara’yı katleden faşist subaylar Şili cezaevlerinde cezalarını çekiyorlar.
Edebiyat ve sanatla uğraşanları karşısına alan siyasilerin akıbetleri hiç iyi sonuçlanmamış ve pişmanlık duymuşlardır.
Camide Sezen Aksu’nun dilini koparılması için fetva veren Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda pes etti ve ben “Sezen Aksu’yu kastetmedim” dedi.
Şahsım devletin sahibine soralım;Sezen Aksuyu kastetmediyseniz,Trollerinizden olan 15 Temmuz gaziler ve şehitler sözcüsü Erol Bulut, neden Sezen Aksu hakkında “savcılığa suç duyurusunda bulundu? Bir başka trol grubu niye Sezen Aksu’nun evinin önüne kadar gidip protesto etti” o zaman?
Sezen Aksu’yu işaret etmediyseniz neden dört gün beklediniz?
Partili Cumhurbaşkanı kusura bakmasın ama siyaseten hiçbir sözünün tutarlılığı ve inandırıcılığı yok.
Dil elektrik gibidir hem soğutur hem de ısıtır aynı zaman da “dil kültürlerin taşıyıcısıdır.”
Sezen Aksu’da bir dildir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025