Mehmet TIRAŞ

“PASTA YESİNLER.”
4.04.2022
840

Vatandaşın işsizlikle,açlıkla, yoksullukla boğuştuğu ucuz ekmek kuyruklarının uzadığı bir süreçte; partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 26 Mart 2022 Tarihinde Tokat’ta Çiftçilerle yaptığı toplantıda; yatmadan önce yediği özel menüsünü tarifini vermesinin ardından   “size de öneriyorum” demesi gündem oldu.

Manda yoğurtlu,kestane ballı,Medine hurmalı ve yulaf ezmesinin karışımı..”

Tam bir saray menüsü.

Büyük ortak açlıkla boğuşan vatandaşa Saray menüsü önerirken, küçük ortağın ‘askıda ekmek projesi’ başlatması bir tezat değil mi?

Toplumun yüzde 75’nin geçinemediği,25 milyon insanın açlık sınırında yaşadığı,50 milyon insanın yoksullukla boğuştuğu ve hukuksuzluğun ayyuka çıktığı bir dönemde; partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  vatandaşa önerdiği kendi özel menüsünü okuyunca, ister istemez aklıma 14.Louis geldi…

Gene Marie Antoinette geldi..

1789 yılının Ekim ayında fakir kadınların hükümetin değişmesini istediklerini, Kral’a duyurmak için Versailles  Sarayı önünde yürüyüş yapıyorlardı. Kraliçe Marie Antoinette yanındakilere kadınların ne istediklerini sorar?

”Ekmek İstiyorlar” dediklerinde..

 Kraliçe’de ”Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler” anlamında bir şeyler söylediği iddia edilir.

Aynı cümleyi XIV.Louis’in Paris’te ekmek kıtlığının doruğa ulaştığı esnada söylediği efsanesi de var…

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşa önerdiği bugünkü menüsü ile Fransa Kraliçe’sinin 17.yüzyılda önerisi arasında pek fark yok.

Demek ki Saray’da yaşayan hangi çağda ve hangi ülkede yaşarsa yaşasın hiç fark etmiyor, yoksulu, işsizi ve aç insanları anlama gibi bir derdi olmuyor.

Halkla bağı kopuyor.

Artık iktidar ve ortağı toplumun temel ihtiyaçları olan  ekmeğini,işini ve aşını düşünmediğini görüyoruz.

İktidarını kaybetme psikolojisi içinde olduğu ve ne söylediğinin de farkında olmadığı anlaşılmakta…

Yoksa..

 Milyonlarca insan geçinemiyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz diye faturalarını yakan, açız  diye meydanlarda bağıran insanlara,yatmadan önce  Saray menüsü önerilir mi?

Zaten…

Cumhur ittifakın birden seçim barajını yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirmeleri ve bazı seçim kurallarını değiştirmeye gitmesi,korkunun işaretleri değil mi?

Hangi iktidar geçmişte seçim sistemi ile oynamaya başladıysa, iktidarının uzatmalarını oynamıştır..

Kısacası “Abbas yolcu.”

Cumhur ittifakın seçimde en çok YSK’nın alacağı kararlara güvendiğini tahmin etmek zor değil.

Dileriz yanılırız.

Ama yanılacağımızı sanmıyoruz ‘yaptıkları yapacaklarının teminatı’ diye bir söz var ya...

 2019 yılındaki İstanbul büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerinde  YSK’nın iptal kararını unutmuş değiliz.

Hiç birimiz unutmadık.

Unutan var ise anımsatalım; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimi nasıl iptal edilmişti.

Şahsım devletin sahibi İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi de kaybeder diyerek seçimlere asıldı ama İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.

13 bin oyla İstanbul Belediye seçimini kaybettiler.

Kaybedince “Sandık demokrasinin namusu” diyenler sözlerini anında inkâr ettiler…

Seçimi iptal ettirmek için hiç inandırıcılığı olmayan hukuk dışı yöntemlere baş vurdular.

Seçmen listeleri üzerinden bazı ilçelerde  adres operasyonları yaptılar..

Ama burada İstanbul İl Seçim Kurulu seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’na mazbatayı vermesi ile, iktidar seçmen operasyonlarını durdurup, YSK’ya baskı yapmaya başladı.

Baskılara dayanamayan  YSK tarihinde olmayan utanılacak bir kararın altına imza attı.

YSK’nın 11 üyesinden7’sinin kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimini iptal etti.

YSK’nın gerekçeli iptal  kararı inandırıcılığının ötesinde milli irade gaspıydı..

 “İstanbul seçimlerinde zarfın içinden çıkan dört pusuladan sadece Büyükşehir Belediye başkanlık pusulasını geçersiz sayarak, seçimleri yenileme kararı verdi.”

Yazarken insan utanıyor.

Bütün devlet imkânları, iktidar olanakları ve muhalefete yapılan baskı ve tehditlere rağmen; İstanbul halkı yenilenen seçimde  Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkını, 805 bin gibi tarihi bir farka çıkarttı.

İmamoğlu ve demokrasiden yana olan güçler sadece rakibi Binali Yıldırım’ı değil,  Cumhur ittifakını da sandığa gömdü.

Cumhur ittifakı aradan üç yıl geçmesine rağmen,hala  İstanbul büyük şehir belediye başkanlık seçimini kabullenmiş değil.

Hazmedemediler.

İktidar ve ortağı  erken veya normal tarihinde yapılacak  seçimde çok büyük hukuk dışı  oyunlar oynayacak gibi…

Her türlü provokasyona karşı hazırlıklı ve  uyanık olunmalı.

Bakanların  ipe sapa gelmez açıklamaları sağlıklı düşünemediklerini, iktidarlarını kaybedecekleri  paniği içerisinde olduklarını gösteriyor!.

Küçük ortağı  “askıda ekmek projesi” başlatıyor.

Partili Cumhurbaşkanı vatandaşa Saray’da yatmadan önce yediği Manda yoğurtlu-ballı-hurmalı-yulaf ezmeli, lüks menüyü tavsiye ediyor.

Ben yazıyı bitirdiğimde şekere yüzde 30.8,1 Nisan’dan geçerli olmak üzere konutlarda kullanılan doğal gaza da yüzde 35 zam yaparken,son bir yılda  doğal gaza yüzde 93 zam yapmış oldular.

İnsan “Eyy Yarabbi gönderiyorsun takip et bari” demekten başka bir söz bulamıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar