Mehmet TIRAŞ
Şair İlyas Memiş; ”Ölüm ağır bir uyku/uyku hafif bir ölüm; rüyalar arasında son bir geçiştir” der…
Cesaret Pavese aynı boylamda kulaç atar:
“Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak, eski bir vicdan azabı yahut saçma bir günah gibi sabahtan akşama dek uykusuz,donuk,bizi izleyen ölüm/Gözlerin dilsiz bir çığlık boş bir söz olacak, beyhude de bir sessizlik.”
Uyku da ölümde tüm canlıları için.
Uyku sadece insana özgü değil, hayvanları, bitkileri hatta bakterileri de kapsayan evrensel bir dinlenme sürecidir.
İnsanın uyku düzeninin bozulması yaşamını da altüst eder.
Uyku saatinizi kendiniz değil vücudun yorgunluğu belirler.
İrademizin dışında çok uyuduğumuz olur.
Uyku ölümün “oyunbozan kardeşi” olması insanın ölümden o kadar da korkmasının bir anlamının olmadığını çağrıştırıyor.
Hangimiz uykumuz gelince panikliyoruz veya ölüm aklımıza geliyor?
Uykumuz geldiğinde korkuya mı kapılıyoruz?
Elbette hayır.
Hemen yatağa ya da uzandığımız yerde,mışıl mışıl uyuyor kendimizden geçiyruz.
Ölümün gelişinden o kadar da korkmanın bir anlamı yok.
Ölüm, bir daha uyanılmayacak ve uykunun değişik bir adı.
“İnsana ölüm korkusunu hatırlatan ağrıları ve yaşlanmasıdır.”
Özellikle beyin ve kalp rahatsızlığı insanı panikletir ve hemen bir hekime başvurur tedavisine başlarız.
Çünkü, bu iki organdan birisinin işlevsiz kalması insanı ya öldürür ya da sakat bırakır.
Felsefe, tarihi boyunca “uykuyu ölümün kardeşi olarak görmüştür.”
Epik anlatıda, “ölmüş gibi görünmenin yöntemlerinden biridir uyku.”
İnsanın uykudan kâbusla uyanması ölüm korkusu değil, gördüğü rüyanın etkisidir.
Ölüm korkusunu doğumun yendiği iddia edilir.
İnsan, her doğumun bir ölümün de habercisi olduğuna inanır.
“Doğum olmasaydı insan paranoyak olurdu” iddia edilir.
Uyku da ölüm de canlılara aittir.
Hayatta tezatları ile yaşanan bir sürecin adıdır.
Ölümü felsefi düşüncesiyle insanı rahatlatanlardan,
M.Ö.1.yüzyılda yaşamış Romalı bir şair ve filozof Lucretius’tan gelir;
”Ben varken o yoktu o gelince de ben olmayacağım” der.
İnsan ve tüm canlılar yaşadıkça ölümde, ölümün “oyunbozan” kardeşi “uyku”da olacak.
Çünkü Tabiatın kanunu bu.
Peki, İnsan öleceğine inanır da neden vahşiliğini önleyemez?
Kendi gibi inanmayanı,düşünmeyeni,kendi ırkından, mezhebinden, dininden aynı vatandan olmayan ile, eşit bir yaşamı kabullenmez?
“İnsan İnsanlığı öğrenmediği sürece barbarlığını hiçbir zaman terk etmeyecek,vahşiliği de bitmeyecektir.”
Uyku, ölüm ve özlem deyince…
Necip Fazıl’ın mısraları final olsun:
“Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar,
Ne de şeytan bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni.”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURİsrail’in yükünü Kürtlerin sırtına yüklemek… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam-Arap bildirisi ve Gazze 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAdnan Kahveci: “Yöneticiler fakir…” 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBari zekamızla alay etmeyin: Meğer yargı siyasal değilmiş 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİktidar cephesi ülkenin geleceğini düşünmeli 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENİsrail sorunu- Amerika sorunu 16.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemokrasi krizi yaşanırken çözüm nasıl mümkün olacak? 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayGüney Kore ‘mucizesi’nin karanlık yüzü: Otoriter kalkınma 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRİmamoğlu: İddianameyi seçimde onu yeneceğimi bilen kişi yazdırdı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYeni dünya, yeni Türkiye: Aynı pota… 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESokak çağrısı 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Em hemû Tirk in!” 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKaos nereye açılır… 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti CHP'ye demokratik dayanışma heyeti gönderse 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÇözüm süreci Suriye virajında 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYanaşma kültürü ve siyasetin çürümesi 11.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025