Mehmet TIRAŞ

“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR…
15.09.2025
194

Bir dostumun nazik daveti üzerine bir hafta tatil için turizmin merkezi olarak bilinen Antalya ve Alanya’da kısa bir tatil yaptım.

Serde gazetecilik olunca, Turizmdeki olayları ve gelişmeleri yerinde gözlemleyince, yazmak kaçınılmaz oldu.

Türkiye kurumsal bir sektör anlayışını içeren turizmle seksenli yılların ortasında tanıştı.

Turizmin yeni anlayışının ve dünyaya açılan bir pencereye dönüşmesinin fikir ve icra babası dönemin Başbakanı Turgut Özal’dır.

Adına “bacasız sanayi” denilen turizm sektörü büyük bir istihdam alanı olarak ortaya çıktı.

Öyle ki ülke genelinde Turizmde çalışan insan sayısı da 1.298 000 kişiye ulaştı.

Ayrıca da turizm, yeryüzünde medeni toplumlarında ortak kültürü, küreselleşmenin de aynası oldu.

Türkiye turizme dünyaya açılırken bunun kapısı Dünya Bankası’nın büyük desteği ile Antalya oldu.

Turizmin getirdiği zenginlik, sosyallik ve gelişmişlikle 2023 yılında yapılan genel seçimlerde, Antalya 16 milletvekili çıkartarak, Türkiye’nin 5’ci Büyük Şehri oldu.

Antalya yapısal bir şekilde küresel turizme açılmadan önce Antalya 7 Milletvekili çıkartıyordu.

Bir otel işletmecisi, Antalya turizme açılmadan önce Antalyalılar dağlarda keçi otlatıyordu, diye özetler.

Türkiye 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra, tüm sektörler ekonomik krize girdi.

Yoksulluk, yolsuzluk,işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik kol gezer oldu.

Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırdı.

TL’deki kan kaybı bir türlü durdurulamadı.

Siyasal iktidar hukuktan uzaklaşıp ekonomiyi önemsememesi, muhalefetsiz iktidarını sürdürme gayreti, milli irade gaspı her şeyin üzerine tuz biber ekti…

Sonunda hayat pahalılığı, her sektörü vurduğu gibi Turizm sektörünü de vurdu.

Önlenemeyen enflasyon yabancı turist sayısının azalmasına, turizm gelirinin de düşmesine neden oldu.

Kısacası ekonomik kriz sonunda Turizm sektörünü de vurdu.

TÜİK’in 2024 yılı verilerine göre ülkeyi ziyaret eden turist sayısı 62 milyon kişiydi…

Turizm geliri ise 61 milyar,103 milyon, 18 bin dolar olarak açıklamıştı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy 1 Ağustos 2025 Tarihinde, Türkiye’nin 2025 yılının ilk yarısında 26.39 milyon yabancı ziyaretçi ağırladığını ve “25.8 milyar dolar da turizm geliri elde ettiğini” duyurdu.

2025 yılının ilk yarısında turist sayısı yüzde 2.3 geriledi.

Eskisi kadar yabancı turist olmadığına ben de şahit oldum.

Neden turist yok diye sorduğum da?

Bu sektörde çalışanların, işletmecilerin ortak görüşü “hayat pahalılığı” turizmi vurduğunu söylüyorlardı.

Hayat pahalılığı sadece Türkiye’de yaşayan bizleri değil, ülkeye gelen, gelir düzeyi düşük yabancı turist sayısını da kaçırdığını açıkladılar

İşletmeciler ve esnafın turisti yolunacak Kaz gibi görmeleri olayın tuzu biberi oldu.

Ayaküstü sohbet ettiğim Antalya’da yaşayan ve olaya tanık olan biri; ”Turist restoranda girince ilk önce fiyat listesinin fotoğrafını çekiyor. Ondan sonra yemek siparişini veriyor, hesap gelince de karşılattırıyor “diye anlattı.

Turist bu ülkede esnaf ve işletmeciler tarafından kazıklandığına inanıyor.

Güven duymuyor.

Bir işletmeci “artık ülkeye zengin turist gelmiyor.”

Alanya’dan Alman turistlerin çekildiğini hatta aldıkları evlerini bile sattılar.

Bu sezon daha açık görüldü.

Alanya’ya  ağırlıklı olarak  Rus,Türki Cumhuriyeti vatandaşları, Irak ve İranlı turistler geliyor.

Onlar da hayat pahalılığından şikâyetçiler.

Çünkü alım güçleri çok düşük olunca harcamaları da sınırlı oluyor, dedi.

Geçen yıl 2 artı bir apart otel günlüğü 2 bin 500 Lira ile 3 bin liraya kiralanırken. Bu sezon aynı apart otel günlüğü bin ile bin 500  lira arasında  müşteri bulmakta zorlanıyormuş.

Turistleri gezdiren bir sürücü  “Alanya,Manvgat,Serik ilçelerindeki lüks otellerde zengin  turist yok gibi ve otellerdeki doluluk oranı da yarı yarıya, düşmüş durumda” diye gözlemini aktardı.

Sonra da şunu ilave etti.

“Geçen sezon plajlarda güneşlenmek için uzanacak yer bulmakta zorlanırdık.

 O kadar kalabalıktı. 

Eğlence yerleri sabaha kadar hizmet verir, rezervasyon yaptırmayanlar da yer bulamazdı.

Şimdi esnaf sinek avlıyor siftah yapmadan dükkân kapatıyorlar. Eğlence yerleri ise bomboş.”

Bunları gözlemleyip ve etrafımı dinlerken geçmişi anımsadım…

Doksanlı yıllarda dağılan sosyalist ülkelerden gelen Turistler, İstanbul ve özellikle Laleli “bavul ticaretiyle” anılırdı.

Turisti yolunacak kaz olarak görmenin bedelini laleli esnafı turisti kaçırarak, ekonomik olarak çok ağır bedelini ödemişti.

Bacasız sanayideki olumsuzluklar önlenmez, acil önlem alınmazsa  “Bavul Ticareti”  akıbeti

 Turizmde de kaçınılmaz görünüyor.

Dileriz siyasal iktidar hukuka döner ve ülke ekonomisindeki krizi ve turizmde yaşanan sıkıntıları ciddiye alır ve turizm eski canlılığını yakalar.

Ama umudun başlangıç noktası evrensel hukuk ve demokrasi…Toplum ve devlet için güvenceli yol haritası ve pusulası olan evrensel hukuk yok ise devlet de yok. Fiyat istikrarı,güven ve hijyen  olmayınca nitelikli  ve bol turist te olmuyor.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar