Mehmet TIRAŞ
Laikliğin ne kadar önemli olduğuna döneceğim.
Gündemden kaçırılanları ve gündeme girmeyenleri kısa bir özetleyerek fikri takip yapalım.
15 Temmuz darbe girişiminden bu tarafa üç hafta geçti hiçbir sorunumuzu ele almış değiliz ve her şey altüst olmuş bir durumdayız.
Çok büyük bir belirsizlik yaşıyoruz toplum olarak,darbe girişiminin atlatılamadığını hatta ikinci bir darbe girişimi gelebilir diye Emniyetten açıklamalar gelirken..Emniyet darbe girişimi olmasa da nokta atışlı suikastların olabileceğini, bu terör eylemlerinin muhalefet parti liderlerine de olabilir veya başka bir kişi ve kesimleri de hedef alabileceği üzerine toplumu tedirgin eden açıklamalar yapıyor.
Bir korku çemberi etrafımızı sarmış durumda.
Başbakan Binali Yıldırım OHAL’i biz devlete yönelik uygulayacağız demişti ama OHAL uygulamaları bugüne kadar yargı ve parlamentoyu devre dışı bırakarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK)AKP’ye muhalif olan kesimlere uygulanıyor.
Bir İlin valisi ve savcısının talimatıyla her kişi ve kurumlar hakkında gözaltına almalar,kapatmalar ve mal varlıklarına el koymalar keyfi işliyor,yandaş medya da her gözaltına alınanlar hain ilan ediliyor, masumiyet karnesi yok sayılıyor.
Erdoğan’a ve AKP’ye muhalif olan gazeteciler ve muhalif olan sivil toplum örgütleri,düşünce kuruluşları,gazeteciler,yazar-çizerler çok büyük bir baskı altına alınarak etkisiz hale getiriliyor.
Muhalif olanlar FETÖ terör örgütünün müttefikleri diye suçlanması ise başka bir linç kültürünün baskısıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Elbette 15 Temmuz darbe girişimi çok çok önemli ama hayatta devam ediyor ve toplumsal sorunlarımızı ve olayları sakin bir kafayla tartışmaktan da başka bir çıkış yolumuz yok.
Çok ciddi sorunlarımız var ve kar topu gibi büyüyerek karşımıza çıkıyor.
Başta da söylediğimiz gibi silahlı FETÖ/PYD örgütünün darbe girişimi affedilir bir durum değil, mutlaka üstüne gidilmeli ve bu silahlı kalkınmaya kalkışanlar ve destekleyenler, halka kurşun sıkanlar en ağır bir şekilde yargı önünde hesap vermeli ve gereken en ağır cezaya çarptırılmalılar.
Gündemde olması ve ivedi olarak önlem alınması gereken hayati olan önemli konuları bir hatırlatalım:
Başta Türk Silahlı kuvvetleri olmak üzere kamudaki FETÖ terör örgütünün kadrolaşmasını temizlerken; çok hassas olunmalı,kılı kırk yararak ayıklanmalı ve hukukun içinde kalınarak yapılmalı ve intikam duygusuyla hareket edilmemeli.
Birde bu terör örgütüne kim yer ve yataklık ettiyse sıfatı ve mevkisi ne olursa olsun, bu kişiler ve kurumlar terör örgütü kadar sorumludur bu da gözden uzak tutulmamalı.
Bir örgüt düşünün ve devletin bütün kurumlarına nüfus etmiş kılcal damarlarına kadar girmiş ve ülkeyi yönetenlerin bundan haberi yok, buna kim inanır.
Gelelim gündemden kaçırılanlara ve medyanın görmediklerine ..
2016 yılının ilk yedi ayında iş kazaları altında iş cinayet ekonomisinin sonucu ölen işçi sayısı Toplam 1049 olarak açıklandı.
Temmuz 2016 ayında ölen işçi sayısı ise 133 .
Ölen işçiler arasında yaş grupları ise iş cinayetinin bir başka vahşi tablosunu ortaya çıkartıyor.
Ölen işçinin 12’si çocuk,bu da yüzde 4’de tekabül ediyor.
118’i erkek ve 15’i kadın.
Ölen işçi çocukların yaşı 14 ve alt grubunda düşünebiliyor musunuz; ağzında süt kokan,parkta oynaması gereken çocuklar,bu kadar vicdansızlaşmış bir cinayet ekonomisi işliyor ülkede.
Bugüne kadar AKP’nin 14 yıllık iktidarında 16 bin işçi cinayet ekonomisiyle hayattan koparıldı bu sayıya 2016 tarihinde ölen ve ölecek olan sayı dahil değil.
Türkiye’de her gün ortalama iş kazası altında 4 işçi ölürken, 6 işçi sakat kalıp iş göremez duruma düşüyor.
Türkiye’de bir yılda iş kazasında ölen işçi sayısı AB üyesi 27 ülkede olan iş kazalarının tam 7 katı.
Erdoğan işçi ölümlerini işin fıtratında var diyor Türk-iş ve Hak-iş konfederasyona bağlı sendikacılarda Erdoğan’ı ve AKP’nin politikalarını övüyor.Ağlar mısın güler misin?
Birde gündeme getirilmemek için çaba sarf edilen görünmez ve duyulmaz çığlık var..
O da ceza evlerinin durumu tutuklu ve hükümlü sayısı.
Adalet Bakanlığının Temmuz 2016 tarihi itibarıyla son üç ayda Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 187 bin 647 kişi ile tarihinin en doluluk seviyesine çıkarken,toplam cezaevleri ve infaz kurumu sayısı 367’yi buldu..Buna 15 Temmuz darbe girişimiyle gözaltına alınan ve tutuklanan 13 bin kişi dahil değil.
Türkiye’de Şubat 2016 Tarihi itibarıyla 290 kapalı cezaevi,60 müstakil cezaevi var,2 çocuk ıslah evi,5 kadın cezaevi,3 çocuk kapalı cezaevi var. Ama 105 cezaevi ile 34 ek bina ise 2006 ile 2016 yılları arasında yani son 10 yılda AKP hükümeti döneminde yapıldı.
2002 yılında 55 bin 609 tutuklu ve hükümlü ile iktidarı devralan AKP hükümeti Nisan 2016 tarihine kadar tutuklu ve hükümlü sayısını 4 kat artırarak 187 bin 647’e çıkarttı.
Böyle giderse 15 Temmuz darbesiyle gözaltı ve tutuklu furyasından ne çıkar bilmeyiz ama bundan sonra TOKİ ağırlığını cezaevleri inşaatına verecek gibi gözüküyor.Bu konuya ne yandaş medya değiniyor ne de siyasi iktidar ve muhalefet partileri tabi HDP hariç.
Bir başka sorun ülke ekonomisi tam 9 yıldır yerinde saymaktan çıkıp, geriye doğru gidiyor turizm sektörü kan ağlıyor yılda 20 milyar dolar olan bu sektördeki gelirin zararının en az 12 milyar dolar olacağı açıklanıyor.
Medyada bunlar haber olmuyor;merkez medya tam bir sessizlik ve yurttan sesler korosu hakim olmuş durumda, Erdoğan’ı ve çevresini rahatsız edecek ne bir program yapılıyor ne de aykırı bir ses merkez medyanın ekranlarına çıkartılıyor.
17/25 Aralık gibi cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili birisi bu konuyu gündeme getirsin; hemen yaftalanıyor ve FETÖ’cü terör örgütünün darbeci medyada destekçileri diye hedef gösteriliyor.
Hiçbir camide yolsuzluk ve rüşvet üzerine bir vaaz verilmiyor kul hakkından bahsedilmiyor.
15 Temmuz darbe girişimini 17/25 Aralığın devamı olarak bir kampanya yürütüyorlar..
15 Temmuz darbe girişimini 17/25 Aralık yargı darbesinin devamı olarak gösteriyorlar.
Ya HDP’nin demokrasi mücadelesinden Erdoğan tarafından dışlanması ise kabul edilir bir durum değil.
Yukarıda sıraladıklarımız özetlersek;işçiler ölüyor,cezaevleri az geliyor ve gerçek mesleğini yapan gazeteciler işten atılıyor ve suçlu ilan edilip tutuklanıyorlar.
Bunları hatırlattıktan sonra yazımıza başlık ettiğimiz konuya dönelim.
Laiklik başlı başına evrensel bir değer olduğu gibi, çok dinli ve kültürlü toplumların vaaz geçilmez bir sigortasıdır.
Laiklik, demokratik hukuk devletinin olduğu toplumlarda vaaz geçilmez bir kavram olarak uygulanır .
Laik bir ülke de devlet zorunlu din dersi de vermez, tek dine ve mezhebe de hizmet etmez ve laik devlet bütün dinlere eşit mesafeli durur.Bizde ise tam tersi tek dine ve mezhebe hizmet eden bir laiklik uygulaması var.
Laikliğin kısa ortaya çıkış tarihçesi.
İngiltere’de sanayinin ilk geliştiği yıllarda hükümet bir karar alır,çalışanların artık zorunlu olarak saat takmalarını mecbur kılar,vakidin iyi değerlendirilmesi için.
Hükümetin almış olduğu bu karara Kilise karşı çıkar ve hükümetle aralarında gergin tartışmalar olur.
Kilise zorunlu saat takılmasının insanları zorlamadır ve dinde bunun yeri yoktur diye karşı çıkar.
Hükümet ise bu bir zorlama değil saat bir zamanı değerlendirme aracı olduğu için,çalışanlardan zorunlu olarak saat takmalarını istemektedir ve hayatımızı düzenlememiz ve çalışma düzeni için çok önemli olduğunu söyler.
Kilise içinde, hükümetin bu açıklamaları karşısında kendi içinde bir tartışmaya dönüşür ve kiliseden bir kesim hükümetin kararını savunur ve bizim kilise olarak görevlerimiz içinde olmadığını ve hükümetin haklı olduğunu savunurlar..
Artık din ile devlet ilişkisini belirlememiz gerek diye bir tartışma yaparlar..
Kilise, biz insanları ahrete mi hazırlayacağız yoksa dünyevi işlerle mi uğraşacağız.
Kilise olarak bizim asli görevimiz insanları ahrete hazırlamak olduğuna göre, dünyevi işleri de siyasiler yapmak zorunda diye tartışmaya son verirler ve Laiklik kavramı ortaya çıkar.
Laikliğin ortaya çıkmasıyla;Din işlerinin devlet işlerinden ayırt edilmesi, devletin bütün dinler karşısında eşit mesafede olması ve din işlenirin dini cemaatlere bırakılması konusunda anlaşılır ve böylece yürürlüğe girer.
Laikliğin böyle bir çarpıcı geleneği olduğuna göre bizde laiklik neden evrensel anlamda uygulanmıyor?
Bizde laiklik evrensel anlamda uygulanmadığı gibi muhafazakar kesim tarafından da; din tüccarlarının dinsizlik argümanı olarak, Laikliği inançlı insanları etkisiz hale getiren bir kavram olarak yıllarca anlatırlar.
Kuran kurslarında,imam hatip okullarında çocuklara sorun laiklik deyince ne anlıyorlar veya hocalar öğrencilerine laikliği nasıl anlatıyor?
Evrensel anlamda bilimsel Laikliğin temel eğitimde zorunlu bir ders olarak okullarda okutulması durumunda;demokratik bir hukuk devletinde, laik çağdaş bir eğitimin önemi ve uygulamasının, farklı inançtan olanların hayatında çok önemli bir yer alırken;seküler bir sistemin işlemesine ve yerleşmesine de pozitif bir alt yapı sağlayacaktır.
Demokrasiyi, hukuku,laikliği de içine alan insan odaklı,bireyi öne çıkartan;çağdaş,yer yüzüyle karşılaştıran,bilimsel bir eğitimin verildiği ülkede darbeler ve diktatörlük bir ülkenin gündemin de olamaz.
Onun için diyoruz ki,artık laiklik müfredata zorunlu bir ders olarak konulmalı ve okutulmalı..Bir de bunun yanına ağrılıklı olarak felsefe ve fizik derslerini koyalım,on yıl sonra o toplumun pozitif olarak nereye geldiğine inanamazsınız.
Dünyanın her yerinde ve tarihe baktığınızda insanlar aldıkları eğitimle şekillenir ve kendine yön verir.
Not:Laiklik üzerine bir kitap önerisi, ”SEKÜLER ÇAĞ” adında Charles TAYLOR’un 1032 sayfadan oluşan,İş bankası yayınlarından çıkan tuğla gibi bir kitabını okuyorum.Okullarda okutulması gereken önemli bir kaynak olduğunu belirtir,okurlarıma hararetle tavsiye ederim.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları

























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025