Mete Yarar
Dünya sonunda bunu da gördü! Amerika Birleşik Devletleri'nde konuşlu özel güvenlik ve askeri hizmetler şirketi, NATO üyesi Türkiye tarafından "terör örgütü" olarak nitelenmesine rağmen YPG/ PKK ile resmî olarak sözleşme imzaladı.
Daha önce bu özel askeri şirketlerin suç dosyaları oldukça kabarıktı ama bu noktaya hiç gelmemişlerdi. Şirketlerinde, aranan ve başka terör gruplarında çalışan kişileri çalıştırdıkları biliniyordu. Savaş suçu sayılan bir çok suça karıştıkları resmî olarak ispatlanmıştı. Darbe veya darbeye karıştıkları BM kayıtlarına girmişti. Ama bunları asla kabul etmeyip resmiyete dökmeye cesaret etmemişlerdi.
Bundan sonra dünyanın her noktasında artık terör örgütlerine açıktan hizmet vermenin yolunu açmış oldular. Bu savaş suçları için Pandora'nın kutusunu açmakla aynı değerde bir olay. Uluslararası toplumunda terörle mücadele konusunda bitişi kabul etmesi demek.
PKK'nın özel askeri şirketler ile bu ilk teması değil. Irak'ın işgali sonrası özel askeri şirketler ile yolları kesişmiş ve onların içinde çalışmaya başlamışlardı. Onlar için Afganistan ve Pakistan'da çalıştıkları istihbarat raporlarına girmişti. Kandil'de bazı eski paralı askerin örgüte farklı gayrinizami teknikler eğitimi verdikleri biliniyordu.
Burada öğrendiklerini ilk kez 2007 yılında Tunceli'de kullanmışlardı. Jandarma karakollarına ikmal yapan sivil araçları gasp edip bombalı araçlara dönüştürüp saldırmışlardı. Bu teknik çoğunlukla Orta Amerika'da kullanılan bir gayri nizami harp tekniğiydi. Özel askeri şirketlerin içinde yer alan paralı askerler oranın tekniklerini bölgeye taşımışlardı.
Sensörlü yol kenarı EYP döşeme tekniği veya kriptolu telefon kullanma teknikleri de Afganistan da kullanılan tekniklerdi.
Barikatların EYP ve keskin nişancı ile korunması da İrlanda kökenli bir yöntemdi.
PKK'lıların antimateryal silahları helikopterlere karşı kullanmaya başlaması ve ekipman takviyesi alması da aynı güç tarafından teşvik ediliyordu. Teröristler ilk kez keskin nişancı çantaları oluşturuyor ve içinde göz bebeklerini büyüten damlalar kullanıyordu.
Bu saydıklarımın tamamı örtülü yapılan işlerdi. Hiçbir zaman resmî olarak kabul edilmedi. Ama ilk kez özel askeri şirket terör örgütü ile resmî sözleşme imzalayıp bunu sitesinde yayımladı.
Gerçekten YPG'nin sözleşme karşılığı olan bu parayı ödemiş olma ihtimali var mıdır? Geçmiş Irak tecrübelerime dayanarak söyleyeceğim tek şey kesinlikle "hayır" olacaktır. Basit bir petrol şirketini korumak için bile istenen aylık ücret 300 bin USD iken böyle kapsamlı bir iş için aylık ücret milyon USD üzerindedir. Yaklaşık dört senelik bu hizmetin karşılığı onlarca milyon dolardır. Bunu da PKK asla ödemez, bunu ödeyen üçüncü bir sponsor ülke olmak zorundadır.
Yaptıkları sözleşmenin 2014 tarihini kapsaması da bir rastlantı değildir. Bu tarih Kobani / Ayn el-Arap olaylarının başladığı tarihe denk gelir. Yani Musul'un DAEŞ tarafından alınmadan önce Sincar ile ilgili bir anlaşma imzalaması mümkün değildir. Yani bu sözleşme Suriye için imzalanmış sonra Irak'ı kapsamış gözüküyor. Yani projenin büyüklüğü ve nasıl bir organizasyon içinde yer aldığı burdan bile anlaşılabilir.
Üçüncü dikkat edilmesi gereken konu da verdikleri eğitim konularıdır. Sözleşme metninde, YPG'nin "Uzun süreli sözleşmeye dayalı anlaşma için Castle International LLC ile muharebe tıbbi yardımı ve lojistik konularındaki uzmanlık alanında yakın ilişki" kurmayı arzu ettiği belirtiliyor.
Yani 35 senelik örgüt yıllarca arazide yaptığı konularda mı eğitim alacaktır! Eğitimden çok sanırım irtibat elemanı olarak bu personel kullanılmaktadır. İki farklı dişli arasına uyum ekibi olarak yerleştirilmiştir.
Önümüzdeki dönem, Suriye'nin daha büyük batağa sürükleneceğinin en büyük işareti bu özel askeri şirketlerdir. Sorumsuzlar artık sahada daha aktif olacak ve üçüncü ülkeler tarafından daha rahat kiralanacaklardır.
Allah hepimizin akıl sağlığını korusun...
Yazarlar
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2018
25.06.2018
21.06.2018
18.06.2018
14.06.2018
12.06.2018
11.06.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.05.2018