M.Latif YILDIZ

ÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN
12.11.2025
172

Bilmeyenler için hatırlatma yapayım. PKK ve dolayısı ile Kürd sorunu meselesine defalarca çözüm bulunması için çok defa girişimlerde bulunuldu. Daha önce 2009’da Oslo görüşmeleri ve Habur süreci gibi ciddi adımlar atıldı. Kaydeden gelişmeler sonucu çözüm süreci Abdullah Öcalan’ın 21 Mart 2013 Diyarbakır Newrozunda okunan mektubu ile başladı. Süreç 22 Temmuz 2015 Ceylanpınar’da polislerin infazı ile son bulmuştu. O olayın gerçeği de hala aydınlatılmadı.

Söz konusu olaydan sonra aktif gazetecilik, köşe yazarlığı gibi sorunla ilgili yazılarıma ve paylaşımlarıma ara verdim. Ne zaman ki 1 Ekim 2024 tarihinde 28 Dönem 3. Yasama yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun açılış töreninde protokol sırası gereği Bahçeli DEM parti sıralarına yönelerek tokalaşması ile yeni süreç tekrar başlamış oldu.

41 yıla yaklaşan sorun milyonların yaşadığı Türkiye ve yakın komşular başta yüz binler ile ifade edilen insan; 4 Trilyon dolar ekonominin yanı sıra ülkede kalkınma, yatırım kaybına yol açtı. En önemlisi güvenlik odaklı yaklaşım nedeni ile demokrasi ve özgürlük alanında siyasi daralmalara, parti kapatmalar, kayyumlar gibi antidemokratik süreç yaşandı.

İçerde, dışarda insan hakları ve demokrasi konusunda ülkemizin imajını büyük çapta zedeledi. Son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntı, darboğazın çıkmaza girmesi, bölgede ve dünyada seyreden savaş ve siyasi çatışmalar kangrenleşen sorunun çözülmesi gerekiyordu. Bahçelinin kanaat getirmesi ve TBMM çatısı altında Komisyon kurulması beklentileri pekiştirdi.

Şiddetin ve ona paralel güvenlik politikalarının terki. Komisyonu önereceği kapsayıcı anayasa; Ana dilde eğitim gibi kültürel haklarının genişletileceği umudu. İfade ve de basın özgürlüğü standartların yükseltileceği beklentisi çözüm süreci ile ilgilenmemi güçlendirdi.

Bir yıldır yerli, yabancı medya, sosyal alanda konuyla ilgili haber, görüntü, paylaşım, köşe yazısı ve yorumları takip ediyorum. Üzgünüm bu düşüncem belki bazı siyasi, aydınları üzecek amma Selahattin Demirtaş’ın dile getirdiği gibi kamuoyunda farklı kimlik, inanç ve siyasi görüşleri ortak aklı ve eşit yurttaşlık konusunda aydınlatan aktif toplum oluşturulmadı. Bahçeli’nin tek başına çıkışlarını saymazsak Meclisteki siyasi partilerden DEM dahil hiç biri sahaya çıkıp halkı tam anlamı ile bilgilendirmedi.

Bu tavır beklentilerimi zayıflatsa da araştırmacı gazeteci refleksi ile sürecin başladığı günden bu güne bir tek kişinin gerek komisyon, gerek yurt dışı (İrlanda gibi) temaslarda;gerekse de yurt içinde haftanın her günü farklı şehirlerde konuyla ilgilendiğini gözlemledim. Etkinlik, oturum, TV sohbetleri, sivil örgüt temasları, makaleler yazması vb. konularda insanüstü gayret gösteren bir vekil profili gözüme çarptı. O da 2007 yılında AKP’den 23. Dönemde ve 2023 yılında 28. Dönemde kontenjanından DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’di.

Sanal dünya üzerinden takip edip ara sıra yorum yollardım. İkimizde Ankara’da olduğumuz halde bir araya gelmemiştik. Mehmet Emin Ekmen ile geçtiğimiz Pazartesi ( 10 Kasım 2025 ) tarihine kadar yüz yüze tanışmamış, hiç sohbet etmemiştik.

Aslında Ekmen ailesi ile başta rahmetli dedem, babam ve benim 3 nesil yakın ilişkimiz ve dostluğumuz vardı. Hatta 1950’li yıllarda Batman’a babam Çarşı Mahallesindeki (bu gün 724 Sokakta) evi yapınca rahmetli Abdurrahman Ekmen ve kardeşi rahmetli Mehmet Emin Ekmen ile yıllarca kapı komşusuyduk. Yine 1969 yılında Türkiye’nin ilk ilçe kadın Belediye Başkanı seçilen Ayhan Ekmen’i (Çoğu kişi Midyatta seçilen belediye başkanı ile karıştırır. Nitekim ikisi de akrabaydı.) Günaydın gazetesinin 1. Sayfasında haberini yapmıştım. Aile ile ilgili geçmişimizi düşünerek Mehmet Emin Ekmen’i daha fazla göz ardı etmeden DEVA Partisi Genel Merkezindeki odasında bir araya geldik.    

Mehmet Emin Ekmen, DEVA Partisi kurucuları arasında yer aldı. Çünkü Türkiye’de daha özgürlükçü, demokratik, hukuk temelli bir siyaset anlayışını savunmak istedi. Özellikle Kürt meselesi, anayasa reformu. demokratikleşme konularında birçok partiyi yetersiz bulduğunu çeşitli röportajlarında dile getiren bir Milletvekili.

Ekmen, AK Parti’de Batman İl Başkanlığı, Merkez Disiplin Kurulu üyeliği ve 23. Dönem Batman Milletvekilliği gibi görevlerde bulundu. Ayrıca 2014’te “Akil İnsanlar Heyeti” üyesiydi.

2020’de Ali Babacan liderliğinde kurulan DEVA Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Bu geçiş, AK Parti’nin demokratik reformlardan uzaklaştığı eleştiri ile bağlantılıydı.

Ekmen, özellikle Kürt meselesi, anayasa değişikliği ve ifade özgürlüğü gibi konularda daha cesur ve kapsayıcı bir yaklaşım gerektiğini savunuyor. DEVA Partisi’nin bu alanlarda daha özgürlükçü bir çizgi izlediğini belirtiyor.

Mehmet Emin Ekmen, halen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta. 2023 seçimlerinde milletvekili seçilmiş, 2025 itibarıyla Meclis’te kurulan “Yeni Yol” grubunun TBMM Grup Başkanvekilliğini yürütmekte ve çözüm komisyonunda aktif olarak görev almaktadır.

Mehmet Emin Ekmen’in anayasa önerileri, Kürt meselesine yaklaşımı ve DEVA Partisi’nin eylem planları; demokratikleşme, toplumsal uzlaşı ve hukuk devleti ilkeleri etrafında şekilleniyor. Ekmen, mevcut anayasanın darbe ürünü olduğunu ve yeni bir sivil anayasa gerektiğini savunurken; Kürt meselesinde ise yasal çerçevenin netleşmesi, toplumsal desteğin güçlenmesi ve diyalog zeminlerinin korunması gerektiğini vurguluyor.

Anayasanın temel hak ve özgürlükleri genişleten, kuvvetler ayrılığını netleştiren ve yargı bağımsızlığını güvence altına alan bir yapıya kavuşması gerektiğini savunuyor. Ekmen, Kürt meselesinin çözümünde “yasal çerçevenin netleşmesi” gerektiğini, belirsizliklerin süreci tıkadığını ifade ediyor. Çözüm sürecinin yeniden başlaması için geniş kesimlerinin desteğinin alınması gerektiğini, sadece devlet ve örgüt arasında değil, halkla birlikte yürütülecek sürecin daha kalıcı olacağını savunuyor.

Anadilde eğitim, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, kültürel hakların tanınması gibi öneriler DEVA’nın programında yer alıyor. Ekmen, çözüm sürecinin yeniden başlaması için “toplumsal kabul ”ün ve “hukuki güvenliğin” sağlanmasının şart olduğunu vurguluyor. Bana göre Selahattin Demirtaş’ın görüşü ile örtüştüğü yerler tam da burasıdır.

Evet, gereken amma geç tanıdığım bir aydın, avukat ve de Kürd siyasetçiyi sizlere de tanıtmak istedim. Çok gecikmiş bir yazı farkındayım. Önümüzdeki günlerde Sayın Ekmen’in 1 Ekim 2024’den beri neler yaptığını yazacağım fakat sınırlı sayfaya sığdırmam mümkün değil. Ancak başlıklar ile geceyi gündüzüne katan çabalarını yazmaya gayret edeceğim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar