Mümtazer TÜRKÖNE
Olan bitenin hukukla alâkası olmadığını, yandaş yargı marifetiyle yürütülen siyasî operasyonların eseri olarak kucağımıza düşen gündemleri takip ettiğimizi, sanıyorum 85 milyon takdir ediyor. Adalet mabudesinin elindeki kılıç diğer elindeki hassas terazinin bir kefesini çökertmiş vaziyette. Boğazına kadar siyasete batmış, iktidar sopası olarak hüküm icra eden yargı üzerinden adalet duygusu yerle bir oluyor.
Peki sonuç?
CHP, üzerine gelen saldırılarla güç kazanıyor. Muhalefetin arkasındaki halk desteği görünür şekilde artıyor. AK Parti, susuz geçen yazın sonunda ektiği hiçbir şeyi hasat edemiyor. Sermayeden tüketiyor. Oyları hızla eriyor.
Aslında iktidar, evrensel olarak tarih boyunca istisnasız kanıtlanmış bir paradoksu yaşıyor.
Adalet mabudesinin elindeki kılıç ile her şeyi yapabilirsiniz. Önünüze çıkanı doğrarsınız. Sallayıp etrafa korku salabilirsiniz. Bıçak yerine kullanıp elmanızı soyabilirsiniz. Maşa gibi kullanıp ateşi karıştırabilirsiniz. Tornavida yerine kullanıp vidayı sıkıştırabilirsiniz. Dekor olsun diye duvara asabilirsiniz. Ama bir tek şeyi yapamazsınız: Üzerine oturup hükümet edemezsiniz.
Yapılamayacak başka şeyler de var.
Anayasa suçu:
Dün, CHP’nin İstanbul kongresine 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin icra memurları marifetiyle müdahalesi tam olarak bir anayasa suçuydu. Bu anayasa suçunu tespit eden, Türkiye’nin yüksek yargısı içinde yer alan Yüksek Seçim Kurulu. YSK, bu müdahalenin bir korsan tecavüzü olduğunu açıkça söyledi. Karar metni aynı zamanda bir suç ihbarı mahiyetinde. HSK harekete geçse, Adalet müfettişleri devreye girse, mahkemenin hâkimi meslekten çıkarılsa ve yargılansa ne olur?
Hukuk kısmını tartışmanın hiç faydası yok. Siyasete nasıl yansır?
AK Parti oyları birkaç puan artabilir.
Dünkü olayın CHP’ye itibar ve güç kazandıracağını, daha ötesi CHP’ye yönelik bütün yargı operasyonlarına gölge düşüreceğini iktidar mutfağında bu işe mesai harcayanlar öngörmemiş olamazlar mı?
Yargı, doğal olarak hiyerarşiye bağlı iş görmez. Yargı tasarrufları yargıç kararlarıyla ortaya çıkar. Başsavcılıklar ve İl Adalet Komisyonları vasıtasıyla, tabiî yargıç prensibine aykırı bir şebeke devreye sokulabilir. Sulh Ceza hakimlikleri ve inceden planlanmış nöbetçi mahkemeler eliyle, siyasî değeri olan davalar özel olarak seçilmiş yargıçlara servis edilebilir. İstenmeyen kararları veren hakimler görevden alınabilir. Ama bütün bunların hepsinin bir haddi ve hududu var. Yargıcın hukuk bilgisi devreye girer, neye gücünün yeteceği, hangi durumda tarafsızlıktan vazgeçtiğini alenen ilan etmiş olacağını bilmesi gerekir. Yoksa?
Küçük bir sandalla gerçekleşen korsan baskınına, YSK’nın koca kadırgası müdahale etmek zorunda kalır.
Mansur Yavaş’ın supleksi:
Mansur Yavaş, gelen saldırıyı, karşı tarafın hamlesini kullanarak yüzüstü yere yapıştırdı. Sonra üzerine çıkıp kelebek supleksle gövde gösterisi yaptı. Hepsinden önemlisi CHP’ye yönelik yargı operasyonlarının akıbeti konusunda belirgin bir işaret verdi.
Skandal üzerine skandal.
Ankara Büyükşehir’e yönelik soruşturmanın, önceden Melih Gökçek marifetiyle haber verilmesi, soruşturmayı yürüten savcıyı zan altında bıraktı. Bir kastı olduğunu sanmıyorum; sızıntıyı bulup kendisini temize çıkartmak zorunda.
ABB soruşturmasının abartılacak bir tarafı yok. CHP kanadına ve Mansur Yavaş’a propaganda alanı açılıyor. DMM’nin devreye girmesi bu alanı genişletiyor ve sonuçta Mansur Yavaş’ın Melih Gökçek dönemine ait kabarık dosyası yedi cihana duyurulmuş oluyor. Muhalefetin değirmenine kazan kazan su taşıyan bu tür skandalların, düzgün işleyen operasyonel bir aklın eseri olduğunu düşünmek yerine absürt komedilerin gerçek olduğuna inanmayı tercih ederim. Bu kadar saçmalık akıl dışı. İktidar kibri, hatta körlüğü için bile çok fazla. Ellerinde koskoca balyozlar, önlerine çıkan her şeyi çivi zannedip indiriyorlar. Yargıdaki enkaz görüntüsünün sebebi bu.
İktidar gücünün, CHP’yi tasfiye etmek için kullandığı yargı sopasına dün İstanbul ve Ankara’da iki iri nokta konmuş oldu.
Siyasî rekabet için yeni bir başlangıç:
Mart ayından itibaren süren yargı operasyonları, istenen sonuçları sağlayamadı.
Kayyım operasyonları, Özgür Özel’in parti içindeki gücünü pekiştirmekten başka işe yaramadı. Saflar sıklaştı, farklılıklar giderildi, CHP ilk defa tek parça halinde kenetlenmiş bir partiye dönüştü. Nitekim YSK kayyım sopasını iktidarın elinden aldı, kalın bir dosyanın içinde arşive kaldırdı.
Geriye ne kaldı?
Belediye soruşturmalarının mahkeme safahatı yaklaştı. Bahçeli’nin destek verdiği “canlı yayınlansın” özgüveni altında, aheste işleyen yargının tahliye kararlarını bekleyeceğiz. CHP içerden parçalanıp çökertilemediği için bu davaların taktik önemi azaldı. “Sıkılaştırma devam edecek” diyen ekonomi yönetimine bakılırsa, yoksulluk arttıkça CHP’nin yükselişi devam edecek. Bu yükselişin altında ezilen iktidar için, belediye soruşturmaları haksızlığın-adaletsizliğin gölgesini çoğaltacak. Kısaca belediye soruşturmaları gevşeyecek.
Başlangıçta rakip cumhurbaşkanının siyasetten silinmesi şeklinde planlanan İmamoğlu operasyonlarının da CHP içerden çökmeyince pek anlamı kalmadı. Ahmak Davası, Demokles’in kılıcı gibi Ekrem İmamoğlu’nun tepesinde sallanmaya devam edecek. Bu davanın Yargıtay aşaması için makul bir süre var. Diploma iptalinin İdari yargıdan dönmesi galip ihtimal. Bu kadar açık bir hukuka aykırılığın üstünü örtüp tasdik etmek için İdari yargının boydan boya hukuktan vazgeçmesi lâzım.
Şapkada başka tavşan yok.
Bu durumda geriye pek bir şey kalmıyor.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
21.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
5.09.2025
2.09.2025
1.09.2025
30.08.2025