Mümtazer TÜRKÖNE
“Geciken vicdan” gibi, “geciken ahlâk” da beş para etmez; çünkü bu ne “ahlâk” ne de “vicdan”dır.
Gecikme, ahlâksızlığı ve vicdansızlığı saklamak adına uzunca bir süreye yayılmışsa, “suret-i hak”tan görünme çabası sadece bizim hafızamızın nisyanına güvendiğindendir. Etyen Mahçupyan “yalan söylüyor” demek, bir şeyi uydurduğunu, çarpıttığını belirtmek için kullanılacaksa, durumu anlatmak için çok hafif kalır; düpedüz söylenen şeyin tam tersini iddia ediyor. Şahit gösterdiği kişilerden biri (Ali Bulaç, Şahin Alpay, Ergun Özbudun’un yanında) de benim. Hepimiz bir iş kadınının “soru sızdırma” itirafına muhatap olmuşuz. Tam tersine bu Hanım’ın naklettiği şey “sınav avantajı yaratan sızdırma” değil, Hizmet’in dershanelerine giden oğlunun yaftalanma ve hak kaybına uğrama tedirginliği idi. Sözlerinin içinden “kopya verme” anlamını, hem de on ay sonra çıkartabilmek için yanlış bir yorum veya yanlış anlama yeterli değil; tek şey gerekli: Kötü niyet.
Hizmet Hareketi eğitim alanında iddialı ve başarılı. Fatih Üniversitesi’nde öğrencilerimden benzer endişeleri sıklıkla dinlediğim için, Erdoğan’ın düşmanlığının nasıl bir tedirginlik oluşturduğunu yakından biliyorum. İktidara tabasbus peşinde olanların da tahrik etmesiyle Hizmet şemsiyesi altındaki okullara veya dershanelere devam edenleri doğal olarak istikbal kaygısı sardı. Bir master mülakatında, sırf mezun olduğu üniversite yüzünden bilim soruları yerine “hiç şansın yok” ifadesiyle karşılaşan çok parlak öğrencilerin hikayeleri anlatılıyor. Hizmet Hareketi, yetenekli gençleri kömür madeninden elmas çıkartır gibi bulup paha biçilmez mücevherlere dönüştürüyor. Bu gençlerin kimsenin himayesine, kayırmasına ihtiyacı yok. Eşit ve adil rekabet şartlarında önlerinde kimse duramaz. Mahçupyan’ın “muhafazakâr kesimde sıradan bilgiler” dediği kopya iddialarını, sosyal medyadaki troller, ‘dershane savaşı’na malzeme oluşturmak için üretti. Aslında ülke olarak geldiğimiz yer, dedikoduların çok ötesinde açık bir fikir veriyor. Polis kolejleri kapatıldı, kaymakamlık sınavında KPSS kaldırıldı, yargıçlık, emniyet, okul yöneticiliği gibi mesleklerde objektif sınav sistemleri yerine partizanlığı mümkün kılacak subjektif ölçüler ve sözlü mülakatlar getirildi. “Sızdırma” artık yandaşlar için resmen ve göstere göstere yapılıyor. Demek ki sızdırma olmadığı durumlarda Hizmet’in kurumlarında yetişen gençler açık bir rekabet üstünlüğüne sahipler. Sızdırmaya kimlerin ihtiyacı var?
Mahcupyan’dan sızanlarda ahlâkı geçip, cezaî sorumluluk alanına giriyoruz. Yalan söylemiyorsa o gün, hemen savcılığa gidip bir suç duyusunda bulunması gerekiyordu. On ay sonrası için bile geç kalmış sayılmaz. Hiç olmazsa mahkeme önünde hangi lafı neresinden anladığı ve suç teşkil eden bir konuda “yalan” uydurmanın nereye vardığı bir dava dosyasının içinde tespit edilmeli. Hem ne güzel, Etyen’in lafını çok ettiği bir “etik” mesele de, hukukî bir mesnede kavuşur. Ben bir öğretim üyesiyim. Kopyaya rıza göstermem, etik olarak mesleğimi inkâr etmem anlamına gelir; üstelik Ceza Kanunu’na göre ağır bir suçtan bahsediyoruz. Mahkemeden “etik lafını çok etmek, söyleyeni ve söyleneni ahlaklı kılmıyor” kararı çıkabilir.
Her hal ve şartta Etyen’in açıklama getirmesi gereken ahlakî ve cezaî sorumluluğu var. Bu yalanı üretmek için neden on ay bekledi? Şahit gösterdiği bizleri peşinen “nesnel olmamakla” suçlama uyanıklığı göstermesi, bir suça tanıklık iddiasını ortadan kaldırmadığına göre?
Mâbeyn Toplantıları, farklı görüşlerden aydınların bir araya geldiği ve fikir alışverişinde bulundukları aylık bir platformdu. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Abant Platformu gibi sadece organizasyonu üstleniyordu. Etyen’in geciken ahlâkı, o toplantıya katılan herkesi töhmet altında bırakıyor.
Yandaşlığın bu genelleşen “ahlakî geriliği” üzerine söze devam edelim.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
3.08.2025
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025