Mümtazer TÜRKÖNE

Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE
Tüm Yazıları
Muktedirin gücünün sınırı
19.11.2015
1531

 Giderek uzayan bir zincirin son halkası: Kaynak Holding'e kayyım ataması.

Her halkada "üç gün konuşulur, sonra unutulur" mantığının egemen olduğu belli. Elektrik süpürgelerinin torbası gibi, hukuksuzluk kapasitesi aşırı dolmuş durumda. Kurulacak hükümet kimin emrinde olacak?

"Nerde durur?", " Neye varacak bu iş?" diye soranlar çok. Ölçüsüzlük, hukuksuzluk, keyfîlik, haksızlık, zulüm nereye kadar uzanır? Özgürlüğünüzden, onurunuzdan, malınızdan ve en nihayet canınızdan hangi çizgiye çekildiğinizde emin olmaya başlarsınız?

Cevabı tek bir kişinin aklını, vicdanını, karakterini didik didik ederek bulamazsınız. Eğer bir yönetim otokrasi ise, yani uyacağı kuralları mutlak olarak kendisi belirliyorsa, onun kendi gücüne ve iktidarına çizeceği bir sınır yoktur. Otokrasilerde fren sistemi bulunmaz. Otokrat hiçbir zaman kendi gücünü sınırlamayı aklından geçirmez. Şartlar müsait olduğu, imkânlar elverdiği nispette hükümranlık alanını genişletir. Elindeki gücü paylaşmaz, çıkarına uygun görmediği zaman devretmez, sınırlanmasına razı olmaz. Ta ki mecbur olana kadar. Diktatörlük ancak kendi dışında bir engelle karşılaştığı zaman yavaşlar veya durur. Siyasetin doğası da budur, bu doğal şartlarda ahlakî ölçülerle bariyerler kuramazsınız, güç ancak güçle ve bu gücü var eden şartların değişmesi ile sınırlanır, adam edilir. Dışarıya bakıp, önce genel şartları, sonra önünüze çıkan fırsatları gözden geçirecek, elinizde kalanları kullanıp keyfîliğe ve hukuksuzluğa engel olacaksınız. Sandık, parlamento çoğunluğunu ve iktidarı belirliyor. Anayasamızda, kanunlarımızda katılımcı-çoğulcu demokrasiyi mümkün kılan bir yığın sivil-legal araç var. Bu araçları kullanıp otokrasinin ahtapot gibi her yere uzanmasına ve egemen olmasına dur diyeceksiniz. Kendi hakkınızı ve hukukunuzu koruyacaksınız.

Bu ülkenin tarihî, ekonomik, siyasî ve sosyal toprağı mütekâmil ve kendine yeten bir otokrasiyi yeşertmeye ve yaşatmaya elverişli değil. Firavunlar Nil'in kenarında toplanmış insanların kullandığı suyu tekellerine alarak tanrılık iddiasında bulundular. Doğalgazı, petrolü olmayan diktatörlüklerin yaşayabilmesi için Kuzey Kore gibi, çok özgün şartların bir araya gelmesi lâzım. Türkiye'de tarihî olarak çok güçlü ve sağlam bir devlet-toplum mutabakatı var. Demokrasi tecrübemiz de, geleneklerimiz de çok sağlam. Tersine otokrasiyi yaşatabilmek için fırtınalı denizde sörf yapma veya zaptedilmez bir boğanın üstünde kalma becerisi gerekiyor. Bütün sorunların anası olan Kürt sorununa demokrasi olmadan nasıl kalıcı bir çözüm bulabilirsiniz? Demokrasi aynı zamanda saygı duyduğu halk iradesinin, kederde ve tasada millet olarak tecelli etmesine imkân tanır. Tek kişinin iradesini, koca milletin yerine nasıl koyabilirsiniz. Keyfî bir yönetimle, çiğnediğiniz teşebbüs hürriyeti ve sermaye güvencesi ile küresel ekonomik çemberin içinde nasıl kalacaksınız? İpek-Koza Holding'in, sonrasında Kaynak Holding'in başına gelenler, Aydın Doğan'ın baskı altına alınması hukuk kurallarının teminatı altında ekonominin güven ihtiyacını karşılayan altın yumurtlayan tavuğun kesilmesi demek. Size güvenip kim üretir, kim yatırım yapar, kim istihdam yaratır?

Temel hak ve özgürlüklere, teşebbüs ve sermaye güvenliğine riayet etmeyen bir ülkenin uluslararası alanda itibarı ve caydırıcılığı kalır mı?  Kendisinden istenen tavize "bana oy veren halk ne der?" cevabı veremeyen bir diktatörün, pazarlık masasında ne gücü olabilir?

Kurtuluş Tayiz "Diktatör mü, dünya lideri mi?" diye soruyor ve G-20'de Erdoğan ile görüşmek için kuyruğa girenlerle cevabı veriyor. Anayasal olarak dünyada parlamenter demokrasiler arasında yer alan bir ülkede icrayı temsil eden başbakanın ortalıkta görünmediği bir uluslararası toplantıda, size dünyaliderleri ne gözle bakmış olabilir?

Muktedirin gücünün sınırı anayasal olarak henüz, kısa bir süre sonra Abdullah Gül'ün, Bülent Arınç'ın yanına atılacak Davutoğlu'nun elinde. Fiilî güç ise hâlâ bizim, yani halkın elinde.Partilerin temsilî demokrasisi II. Dünya Savaşı öncesinde kaldı. Katılım kanalları geniş bir sosyal medya ağıyla hâlâ elimizin altında duruyor. Üstelik diktatör arayanların ne yangın çıkartacak gazı, petrolü ne de söndürecek suyu var.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar