Mümtazer TÜRKÖNE
MHP’nin içinde ve dışında kopan fırtınaların sebebi, Saray’ın çok ince hesaplarla sürdürmeye çalıştığı iktidar denklemi. MHP bir çekim alanı oluşturmuyor. Erdoğan’ın ötekileştirerek, düşman ilan ederek ittiği toplumun geri kalan yarısı çaresizlik içinde bu partide temposu yükselen liderlik tartışmalarında bir umut arıyor. Bu umut gerçekçi. Yakın ve orta vadede Saray’ın adım adım yükselttiği otokrasi inşasına çomak sokacak yegane güç MHP. CHP %25 sınırın aşamıyor, MHP’de sınır yok. Erdoğan’ın yakın vadedeki başkanlık referandumu, orta vadedeki genel seçim hesapları liderlik tartışmaları ile umut vaadeden MHP’nin fiilî blokajı altında. Saray 2016 yılı için planladığı başkanlık referandumunu, yaptırdığı sıkı kamu oyu yoklamalarında %40’larda kalan destek yüzünden gelecek seneye erteliyor. Yeni anayasa hazırlıklarının geleceği de, MHP’deki muhalif kanadın ağzından çıkacak bir çift söze bağlı.
Havuz medyasının bu kadar yırtınmasının, AK Parti sözcülerinin MHP’nin iç sorunlarına nezaketsizce bu çapta müdahalelerinin sebebi, ağırlığını her geçen gün daha fazla hissettikleri işte bu blokaj. İktidar gücü zaafa dönüşüyor. MHP’de muhalif kanat iktidar çevrelerinden gelen bu ters rüzgârı kanatlarının altına alıp yükselişe geçiyor. İktidar bir de bedavadan mağduriyet hikâyesi kaleme alarak, MHP’nin yeni lider adaylarının önünü açıyor.
İktidar seçmeni sosyal yardımlarla, havuz medyasının tek taraflı propaganda çarkıyla ve Erdoğan’ın iddialı orkestrasyonu ile uyuşturulmuş, teslim alınmış toplum kesimlerinden meydana geliyor. MHP seçmeni ve gözünü merakla bu partiye diken Erdoğan muhalifleri pek kül yutacak, algı operasyonlarına teslim olup vazgeçecek cinsten değiller. Havuz medyası MHP tabanını, iktidar seçmeni gibi ‘önüne ne konursa yer’ zannettiği için her attığı manşet, dönüp dolaşıp muhalefetin işine yarıyor. Sadece taban değil, MHP’nin lider kadrosunun, ara kademelerinin bu yüksek perdeden iktidar şımarıklığı ile girişilen MHP’ye nizam verme operasyonlarını boşa çıkartacak donanıma ve tecrübeye sahip olduklarını aynel yakîn biliyorum.
12 Eylül darbesinden sonra iki sene tutuklu yargılandığım, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi’nde görülen MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasının sanığı olarak MHP’nin lider kadrosunun çoğu ile ‘cürüm’ olmuşluğum var. Gazi Üniversitesi’ne asistan olarak göreve başlarken tek referansım, o sırada aynı üniversitede görev yapan Devlet Bahçeli idi. Meslektaşım olan Ümit Özdağ ile 20 seneye yakın hem mesai hem de kader arkadaşlığı yaptım.
Yakından tanıdığım bu iki politikacı görev değişikliği yapsalar, Türkiye’nin önü sonuna kadar açılır. Devlet Bahçeli zarif, sabırlı, nihaî noktada Türk milletinin çıkarları için varını yoğunu heba etmeye hazır bir adamdır. Siyasî şartları liderler belirlemiyor. Daha çok şartlara göre kendilerine şekil veriyorlar. Devlet Bahçeli, ülkücü enerjiyi köreltme pahasına, Türkiye’yi siyasî çatışmalardan uzak tuttu. Gerektiği zaman ve gerektiği yerde iktidarların frenine basarak memleketin kazaya uğramasına engel oldu. MHP’deki liderlik tartışmasında da, ne olursa olsun sonuna kadar koltuğa sarılmayacağını, vazifesini hakkıyla tamamlamış bir ülkücü gibi davranacağını biliyorum.
Ümit Özdağ, yüksek öğrenim gördüğü Almanya’dan edindiği Prusya disiplini ile soluksuz çalışan ve elde ettiği her şeyi emeğine borçlu olan bir akademisyendir. Bu ülkeye bağlılığından, özellikle uluslararası politika konusunda bilgi ve birikiminden emin olabilirsiniz. Güvenlik ve istihbarat konularında uzman, politik sorunları stratejik bir çerçevenin içine yerleştirerek çözmeye yatkın bir kafa yapısına sahiptir. Zekasına ve kültürel birikimine hayranlık duyduğum babası rahmetli Muzaffer Özdağ, Alpaslan Türkeş’in en yakın arkadaşlarından biri ve MHP’nin kurucularındandı.
Sonuca gelelim: Kurultay süreci ve liderlik arayışı -doğrudur- MHP’nin bir iç sorunu değil; Türkiye diktatörlük dışında bir alternatif ararken, lider adayları çareye dönüşüyor. Partinin adı, amblemi bu arayışın amacı değil sadece vesilesi. Meselenin özü: Türkiye’yi dikta cenderesinden kurtaracak bir yiğit var mı?
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
3.08.2025
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025