Mümtazer TÜRKÖNE
Cumhurbaşkanı’nın hep bir adım gerisinde sağında, sırmalı üniforması ile çakı gibi her daim hazırolda duran kurmay albay, kameralara yansıyan görüntülerde dikkatinizi mutlaka çekmiş olmalı. Cumhurbaşkanı yaverinden bahsediyorum.
Devletin ve milletin birliğini temsil etmesi, ayrıca “başkomutan” ünvanı taşıması hasebiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cumhurbaşkanlığı makamına bağlılığı ve temsili özenle seçilmiş bu subay eliyle sağlanmış addedilir. Devletin kendi halkı ve başka devletler nezdindeki mehabeti ve şevketi simgesel törenlere ve sembollere dayanan protokol kurallarıyla korunur.
Şimdi hâyal edin: Cumhurbaşkanlığı yaveri, AK Part Genel Merkezi’nde, yaklaşık elli arabalık mutad konvoyun içinden çıkıp “makam”a eşlik ediyor. Biraz tuhaf gelmedi mi gözünüze? Partililer yığılmış, liderlerinin yüzünü görmek, sevgi tezahüratında bulunmak istiyor. Cumhurbaşkanı özel kalem müdürünün uzattığı cep telefonu ile konuşmaya başlıyor, bir yandan eliyle seçmenlerine selâm veriyor. Hareketler hep ağır çekim ve bütün karelerde yaver, duruma ağırbaşlılık katmak için devrede.
İki ay önce Harp Akademileri’nde Cumhurbaşkanı ve Başbakan konuşurken, Genelkurmay başkanı toplam iki buçuk saat kürsünün sağında ayakta beklemedi mi?
Partisi oy kaybeden ve yaklaşan seçimi kaybedecek gibi görünen cumhurbaşkanının halini gözünüzde canlandırın. Hç şüpheniz olmasın her gün en az beş şehirde miting yapar, seçmenleri ikna etmek için her taklayı atar. Daha ötesi, muhalefet partilerinin liderlerne, sözcülerine, hatta oy vermeyi düşünen seçmenlerine laf ebeliği yapmaz mı?
Yüksek yargı atamalarının, YÖK’ten gelen listeden ünversite rektör seçimlerinin parti genel merkezindeki cumhurbaşkanı makamında yapıldığını, hatta bu prosedürlerin güç gösterisi maksadıyla bilhassa parti binasına taşındığını düşünün.
Unutmayın: Partili cumhurbaşkanı, ‘bir partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanı’ anlamına geliyor. Partiyi yöneten, genel merkez ve taşra teşkilatını organize eden, milletvekili listelerini yapan, bakanları atayan, kimin belediye başkanı olacağına karar veren, icap ettikçe partisinin grup toplantısında polemik başlatan bir cumhurbaşkanımız olacak.
Erdoğan geri adım attı ve ‘B planı’ olan ‘partili cumhurbaşkanlığı’na keskin bir dönüş yaptı. 2014 seçmler öncesinde, cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladığı sırada kısa bir süre gündemde kalan bu öneri, Davutoğlu’nun pes etmesi ile birlikte, anında tekrar devreye alındı. Yeniden telaff uz edilmesinin, Cumhurbaşkanı’nın başbakanı görevden almasıyla ilgili ilk cümlelerinin arasına sıkıştırılması tesadüf olmamalı. AK Parti’nin kolu-kanadı Davutoğlu’nun gidişi ile kırıldı, ‘başkanlık hayali’ bir başka bahara kaldı, yerine daha pratik ve mütevazî bir hedef olarak görünen ‘partili cumhurbaşkanlığı’ planına dönüldü. Pratik, çünkü sadece 101. maddedeki, ‘partisiyle bağı kesilir’ ibaresinin çıkartılması, bu sisteme geçiş için yeterli görünüyor. AK Parti kurmayları vaziyet tahkim eden beş maddelik mini bir paket hazırladıklarını söylüyorlar. Haziran ayında bu paket Meclis’ten çıkarsa, sonbahar gelmeden referandum yapılır ve halk onaylarsa Erdoğan olağanüstü kongre ile partisinin başına dönebilir.
Bu kadar emek, bu kadar çaba, bu kadar zaman kaybı, bu kadar kavga; peki ya sonuç? Daha büyük bir tuhaflık yok mu?
Erdoğan zaten partinin tartışılmaz lideri, tek karar merci değil mi? Diyebilirsiniz ki, lider filî durumu bir anayasa değişikliği ile hukuka uydurmuş olacak. İddalı bir lider için duruma resmiyet kazandırmak bir güvensizlik emaresi sayılmaz mı?
En tuhafı heybenin dibinde. Şayet Türkiye ‘partili cumhurbaşkanlığı’ sistemine geçerse Erdoğan, başbakan ve partisinin genel başkanı iken sahip olduğu resmî yetkilere yeniden kavuşmuş olacak. Peki değişen ne olacak? Türkiye’nin devletin ve milletin birliğini ve bütünlüğünü temsil eden bir cumhurbaşkanlığı makamı artık olmayacak, onun yerine bu sembolik makam sadece cumhurbaşkanının partisinin aldığı oyla sınırlı bir temsil kapasitesi taşıyacak. Tıpkı mevcut haldeki başbakan gibi. Başladığımız yere döneceğiz ve cumhurbaşkanı, partili cumhurbaşkanımız sıfatıyla yeniden icranın başına geçip başbakanımız olacak. Bu sefer artık br cumhurbaşkanımız kalmayacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025