Murat AKSOY

Ölü ve yaralı sayısında bile uzlaşamadık
16.10.2015
1292

 Ankara'da yaşanan korkunç cinayetin sonrasında siyasete baktığınızda gördüğümüz tek şey var: Bölünmüşlük, ayrışma ve kutuplaşma. Yaşanan bu korkunç cinayetten sonra bile bir araya gelemeyen, ortak hareket edemeyen bir siyasetimiz var. Siyasi liderler uzunca bir süredir zorunlu karşılaşmalar dışında neredeyse bir araya gelmiyor. Geldiklerinde yüzlerinde zoraki bir gülümseme görüyorsunuz. Siyasilerin bu kadar bölündüğü ülkeden toplumun farklı olma şansı var mı? Elbette yok. Toplum da, bu bölünme ve kutuplaşmayı daha ağır biçimde yaşıyor.


GETTOLAŞAN TÜRKİYE

Son dönemde her toplumsal kesim kendi gettosuna koruma gayretine girdi. Bunun için etrafındaki duvarları yükseltiyor. Zihnen yaşanan bu bölünme, giderek ülkenin en önemli sorunu haline geliyor. Kuruluşandan bu yana toplum alamayan ama bazı değerler etrafında birleşen Türkiye, giderek bu özelliğini kaybediyor. Toplumun en geniş ortak kesen olan din bile; dinin siyasallaştırılması ve iktidarın meşruiyet aracı haline getirilmesinden dolayı bölünme, ayrışma ve kutuplaşma nesnesi haline getirildi.

DEVLETE GÜVENEMİYORUZ

Bu bölünmüşlüğün bizi getirdiği en acı yer; sadece ortak acılar arkasında yas tutamama değil ölü ve yaralı sayısında bile anlaşamama. Türkiye'nin önemli bir kısmı Ankara'daki patlamadan sonra resmi makamların açıkladığı rakamlara inanmıyor ya da inanmak istemiyor.

İnsanlar ölü ve yaralı sayısına siyasal pozisyonlarına bağlı olarak karar veriyorlar. AKP'liler resmi makamların açıkladığı sayıya inanırken AKP'liler dışında herkes bu rakamlara kuşku ile bakıyor. Toplumun önemli bir kısmı artık 'devletin kurumlarına' güvenemez hale geldiler. Peki bu nasıl oldu?

Çok değil bundan 3-4 yıl öncesine kadar daha demokratik, daha özgür, daha çoğulcu Türkiye hayalini paylaşırken nasıl oldu böylesine bölünmenin eşiğine geldik.

Ölü ve yaralı sayısında bile anlaşamaz olduk. Türkiye'nin yaşadığı bu zihinsel bölünmenin arkasında iktidarını korumak için din başta olmak üzere toplumun ortak değerlerini siyasetin nesnesi haline getiren siyasi anlayış vardır. İşledikleri suçları din üzerinden meşrulaştıran, resmi ve gayriresmi fetva makamlarının açıklamlarıyla kendilerini temize çıkaran bir iktidardır ülkeyi bu hale getiren.

ÇÖZÜM NE ZAMAN?

Bunları yazdığınızda, söylediğinizde Erdoğan ve AKP karşıtı, hain, terörist, paralel yapının elemanı olarak yaftalanıyorsunuz. Bugün eğer kamuoyu araştırmalarında bile toplumun büyük bir kısmı bu iktidarın, iktidardan gitmemek için her şeyi yapacağına inanıyorsa fazla söz söylemeye sanırım gerek yok. Ülkenin bölünmesi dediğiniz zaten bu değil midir?

En acısı da, bu bölünmede payımızın olmasının giderek vicdan azabına dönüşüp uykularımızı kaçırır hale gelmesidir.

Eğer bugün Türkiye, Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından 'AKP'liler ve ötekiler' diye ayrışmışsa, çözüm AKP'de değil ötekilerdedir. Ötekilerin siyasal basiretinde...
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar