Murat Sevinç
CHP İmralı’ya temsilci göndermeme kararı aldı ve çok tanıdık bir dille, yıllardır tekrar eden bir terminolojiyle eleştirilmeye başladı.
CHP’ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Bir tercih yapıldığında, tercih edilmeyenlerin sonuçlarını görmek ihtimal olmaktan çıkar. CHP’nin kararından pişmanlık duyup duymayacağını yaşayarak göreceğiz. Eğer bundan sonrasını iyi yönetirse pişmanlık bir yana, sürece çok daha anlamlı katkılar sunabileceği kanısındayım.
CHP kendi siyaseti bakımından son derece tutarlı bir karar verdi. Yıllardır Meclis’i adres gösteren parti, konuyu yasal zemine, Meclis’e çekmekten vazgeçmiş değil.
CHP bir düşünce kulübü ya da iyi kalpli insanlar derneği değil, bir siyasi parti. Komisyona katılmaya karar verdi ve ilk günden itibaren diğer partilerle uyumlu çalıştı. Son birkaç güne dek unutulmaya yüz tutmuş komisyonun kurulması-çalışma yöntemi dahil her konunun nasıl olması ve oyunun hangi sınırlar içinde oynanması gerektiğine AKP-MHP koalisyonu karar verdi. TBMM’deki çoğunluğu bugüne dek hiçbir konuda muhalefetle uzlaşma gereği duymamış, bir önergeyi dahi kabul etmemiş iktidar blokundan söz ediyoruz. Otur dediklerinde oturacaksın kalk dediklerinde kalkacaksın ve bunun adı ‘siyaset’ ya da ‘uzlaşma’ olacak. Bir parti, “Haydi İmralı’ya” diyecek ve kalanı onun peşine takılacak; neden, bir aklı fikri, seçmeni, siyaseti, programı yok mu diğer partilerin?
Tarihsel kökleri olan böyle bir sorunu çözmek için görüşüleceklerden biri, herhalde en önemlisi Öcalan’dır, bir kesim için başat aktör o. Nitekim görüşmeler yapılıyor, her düşüncesi paylaşılıyor. Israra pek anlam veremesem de İmralı’ya gidip konuşulmasında büyük sorun görenlerden değilim. İyi güzel de konuyu dönüp dolaşıp tek bir ‘şart’a bağlamak ve bunu komisyondaki partilere dayatmak, sorgulayan herkesi neredeyse ‘süreç karşıtı’ ilan etmek neyin nesi? Neden müzakere ve oylama yapılıyor o zaman, ahı gidip vahı kalmış demokrasinin kırıntısı dahi tepki çekiyorsa, ‘müzakere’nin yalnızca adı mı güzel?
CHP komisyondan çıkmak istemiyor, sorunun çözümü için elinden geleni yapacağını dile getiriyor ve sürekli hırpalanırken, cumhurbaşkanı adayı-belediye başkanları tutukluyken, kapatma davası dedikoduları yapılırken sürece destek veriyor. Özgür Özel ve yönetiminin Kürt meselesi ve yeni süreç konusundaki yaklaşımını gayet aklı başında, makul ve gerçekçi buluyorum. Bu esnada süreci organize edenler ‘demokrasi’ sözcüğünü ağzına dahi almıyor. Ve kimi kalemleri, sanki normal bir tutummuş gibi, anayasasında ‘demokrasi’ yazan bir ülkenin ‘bir ara’ demokratikleşebileceğini müjdeliyor biz ölümlülere.
CHP bu hamleyle, emrivakiyle hareket etmeyeceğini gösterdi ve bundan sonraki tutumu daha da önem kazandı. Eğer sorunun çözümü için aklı başında öneriler sunar, derli toplu bir programı olduğunu gösterirse şimdi yaptığının hiç de nahoş anılmayacağını tahmin ediyorum.
Tepkiler son derece duygusal ve agresif. DEM’lilerin her müzakere çabasında iktidarla ittifak arzusu tespit edenlerle CHP’nin bu kararını ulusalcılı, barış karşıtlığı ya da Kemalist refleksle etiketleme yarışına girenler aynı zihniyetin temsilcisi.
Bugün CHP’ye yönelik tepkinin tonunu ve çoğu öfkelinin dilini gördüğümde, yılgınlık duygusuyla 2010’da yaşananları hatırladım. Birkaç kavramı maymuncuğa dönüştürüp her gelişmeyi aynı refleksle açıklamak marifet değil, hakikaten bıkkınlık verici ve bu eleştirilerin herhangi bir yerinde iktidarın yapıp ettikleri yok.
Biraz insaf. Vallahi beyler bayanlar, CHP’nin kuşkusuz hataları oldu, fakat bugüne dek ne Kürt siyasetçi ve seçmeni ‘itlaf edilmesi gereken haşerat’ ifadesiyle tanımlamaya yeltendi, ne de barış imzacısı meslektaşlarımın odalarının kapısına çarpı atanlar CHP’liydi. Herkes hafızasını yitirmedi. Evet, biraz insaf.
Ezcümle, bugünkü kararı nedeniyle CHP’ye yönelen eleştirileri haksız ve ölçüsüz buluyorum. Bundan sonra ne yapacağına bakmak gerek. CHP’nin ve kuşkusuz diğer partilerin.
Kararı ‘tarihi hata’ olarak tanımlayanların ise adı üzerinde, ‘tarih’e biraz şans vermesini, falcılığa heves etmemesini öneririm.
Bir not: Bu yazı, yazıldıktan iki gün sonra yayınlandı. Bu arada Kılıçdaroğlu’nun görüntülü bir açıklaması oldu. Kendisi hakkında diyecek bir şeyim yok artık, belli ki böyle bir son yaşamayı tercih ediyor. Ancak bu vesileyle, Özgür Özel yönetimini kurultayı kazandığı için bir kez daha kutlamak istiyorum.
Yazı önerisi: CHP’nin son program toplantısı ve metne ilişkin Gökçer Tahincioğlu’nun yazısı.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025
9.09.2025
4.09.2025