Murat Sevinç
Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!
Dünya ve giderek artan hızda Türkiye bir salgın hastalıkla mücadele etmeye çalışırken, doğrudan konuyla ilgili olmayan her şey ama her şey, her konuşma, her yazı, çok aptalca geliyor, inanın. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Örneğin biri, şu yazı başlığını görse ve yazarına sövse hakkıdır. Ben de inanamıyorum şu koşullarda nelerle uğraşıldığına. Bir salgın, ‘eve kapanma şansı olan’ herkesi eve kapatan, yakın geleceğimizi iyiden iyiye belirsizleştiren bir salgın. Her akşam vefat edenleri öğreniyoruz. Sayıdan ibaretler. Yakınları, sevenleri vedalaşamıyor. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Yaşamımız, aslında daha çok büyüklerimiz için kaygılıyız. Başka hiçbir şey düşünmememiz gereken günler. Ve şu koşullarda yerel yönetimlerin yetkileri konusunu konuşuyoruz. Hakikaten utanç verici. Kuşkusuz ‘yönetmekten’ ne anlıyorlarsa onu yapacaklar, bir sürpriz beklediğimden değil, yine de, bir dur durak bekliyor insan yahu, bir dur durak! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Neymiş efendim, belediyeler validen izin almadan yardım toplayamazmış. Öncelikle belediyeler yardım değil, ‘bağış’ kampanyası başlattı. Neden toplayamazlarmış? Çünkü böyle buyurmuş İçişleri Bakanlığı. Nasıl buyurmuş? Genelgeyle. Malum, artık genelgeler çok popüler! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Peki, o genelge hangi kanundan söz ediyor? 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu. Tahmin edebileceğiniz gibi iktidarın sarıldığı bu kanun da bir ‘12 Eylül’ kanunu. Neyse ki şu askeri vesayet sona erdi de, demokrasinin tadını çıkarıyoruz. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Ne diyor o kanun? Gerçek kişiler, dernekler, vakıflar, kurumlar, spor kulüpleri vs. yardım toplayabilir. Nasıl? Yedinci maddeye göre, ilin valisinden izin alınacak, vali de İçişleri Bakanına vs. bilgi verecek. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
İyi hoş da, doğrudan belediyeleri düzenleyen kanunlar var, yani ‘özel’ kanunlar, onları ne yapacağız? 5393 sayılı Belediye Kanunu (md.15/i ve md.18/g). 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu (md.23/n). (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Unutmadan, bir de anayasa var! ‘Mahalli idareler’ başlıklı 127/1 diyor ki; “Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere…” (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Ayrıca aynı 127/5’inci madde bir de şu hükme yer veriyor: “Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde… kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.” Validen izin şartı bir ‘idari vesayet’ yetkisi. Yani ‘kanunda’ açıkça düzenlemeli. Adı geçen kanunlarda, belediyelerin validen izin almaları gerektiği yönünde, ‘açık’ hüküm olmalı. Var mı? Yok. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
İlk kanuna göre belediyelerin yetki ve imtiyazlarından biri borç almak ve bağış kabul etmek. İkinci kanuna göreyse ‘şartlı ve şartsız bağışlar,’ büyükşehir belediyelerinin gelirleri arasında. Anayasa’nın belediyelere yüklediği görev ve idari vesayetin koşulları da yeteri kadar açık sanırım. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Düzenlemeler gözümüzün önünde duruyorken, şu çok ama çok zor ve üzücü günlerde tartışılacak konu mu bu? Eh son 25 yılı bir düşünürsek, siyasal İslamcılar için ‘belediye’ ve ‘yardım’ ikilisinin, o ikilinin var ettiği gücün-iktidarın hayati önemini kavramak zor olmaz tahmin ediyorum. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Her neyse… ‘Olup bitenin hukukla bir ilgisi varmış’ gibi davrandım yeteri kadar. Kendime bu kadar alık muamelesi yaptığım yeter! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Bugün CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı bir araya gelip yazılı açıklama yaptı. Bu denli zor günlerde idarenin tavrını kabul edilemez bulduklarını belirtiyorlar. Çok haklılar haklı olmasına da, ‘iktidarla iktidar diliyle mücadele hastalığına’ fena yakalanmış haldeler. Birileri değerli başkanlara, örneğin, tarihinde Çanakkale zaferi olmayan ulusların da virüsle mücadele ettiğini hatırlatır belki. Ne gerek var bu bıkkınlık veren dile? İşte…(Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Her şerden bir hayır çıkar, derler. Belki. Belki bu deneyimlerden de yerel yönetimlerin ne denli önemli olduğu, güçlendirilmesi gerektiği, böylesine katı merkeziyetçi mekanizmaların hele ki bu çağda ve karmaşık toplumsal düzenlerde çözüm değil sorun yarattığı gerçeği, iyice anlaşılır. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Milyon kez yinelediğim ve bundan sonra da yinelemeyi sürdüreceğim “Gezi parkı deneyimi, geleceğin yönetim biçimidir,” sloganı da bu gerçeği işaret ediyordu. Her yurttaşın sesinin duyulabileceği, insanların kendi kaderlerine ilişkin kararlarda söz ve oy sahibi olabileceği mekanizmalar yaratılmak zorunda. Bilişim devrimi çağında hemen herkesin yaşamına dokunan kararları üç beş kişinin alması, ne sürdürülebilir ne de akıl fikirle açıklanabilir. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Konu üzerine yazmayı bıkıp usanmadan sürdürmeyi düşündüğüm için burada kesiyorum. Yalnızca, ilgili ve yakın tarihe dair acıklı bir hikâyeyi ‘hatırlatarak’ bitirmek isterim:
2004 yılında AKP, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini de içeren bir kanun hazırladı. Kamu yönetimi reformu, başlığıyla hatırlanır daha çok. Kanun Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM’ye geri gönderildi ve öylece kapanıp gitti konu. O kanunda tartışmalı hükümler vardı kuşkusuz; fakat karşı çıkan ‘aşırı demokratik’ ulusalcılar, her zaman olduğu gibi ‘bölünme tehdidi’ propagandası yapmışlardı. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Şimdi, o gün karşı çıkanlarının yer aldığı siyasal parti haklı olarak yerelin güçlendirilmesini savunurken; hâlâ iktidar olan ‘ileri demokrat’ AKP düzeninde o kanunun içeriğini ‘gündeme getirmeye niyetlenen’ biri dahi, ‘son derece bağımsız yargı’ tarafından soruşturulabilir! Hayat işte… (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Tabii bir de, yıllardır ‘güçlü yerellikten’ söz eden HDP’lilerin başına gelenler ve belediyelerine atanan kayyımlar ile örneğin Diyarbakır’da iki gün önce ‘engellenen yardım’ meselesi var. Ama onlar ‘Kürt kökenli kardeşlerimizin’ sorunu, şimdi zamanı değil, boş verelim! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)
Belli dönemlerde sandığa gidip yeni makam ve araç sahiplerini seçmek değil, eşit yurttaşların katılımı kurtaracak, demokrasileri. Eşit yurttaşların, parasız eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanan, sömürülmeyen eşit yurttaşların katılımı. Ya da kurtulamayacak.
Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!
Not: Bugün Çapa Tıp hocası Cemil Taşçıoğlu vefat etti. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Hâlihazırda tedavi gören sağlıkçılar var. TTB henüz devre dışı. Diyecek söz bulmakta zorlanıyor, bulduğunu da diyemiyor insan.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025
20.03.2025
18.02.2025
13.02.2025
10.02.2025