Mustafa ARMAGAN
Mustafa Kemal Paşa’nın 54 yaşından sonra adını değiştirmesi olayı üzerinde nedense durulmamıştır.
1934 Kasım’ına kadar “Gazi Mustafa Kemal” diye imza atan ilk Cumhurbaşkanımız, çıkarılan kanunla “Mustafa”yı tamamen reddetmiş, yalnızca “Kemal” adını bırakmıştı. Yeni çıkardığı nüfus cüzdanında ise bu defa “Kemal”i kale anlamına geldiğini söylediği “Kamâl” ile değiştirmiş ve adını resmen “Kamâl Atatürk” yapmıştı.
Yani bugün “Gazi Mustafa Kemal”, “Mustafa Kemal Atatürk” veya “Kemal Atatürk” diyenler bu özel kanuna ve nüfus cüzdanındaki sarih bilgiye karşı gelmiş oluyorlar. Bilelim ki, öldüğünde adı Kamâl, soyadı Atatürk’tü. Yine bilelim ki, “Mustafa Kemal”i kendisi hayattayken öldürmüştü!
Lafı şuraya getireceğim: Özellikle yakın tarih hakkında konuşurken ‘tarihçi titizliği’nden o denli uzaklaşıyoruz ki, sonuçta sahibinin “Kamâl” yaptığı isme “Kemal” demek gibi teknik garabetlerin içine yuvarlanıyoruz. O titizliği yakalamak, yakın tarihin yeni bir bakışla değerlendirilmesi açısından son derece önemli.
Sadede mi geleyim artık? Hemen geliyorum. Bugün İnkılap Tarihi kitaplarında ya düpedüz atlanan ya da üstü örtülen bir olayı gündeme getireceğim. Balkan Savaşı’nda Binbaşı Mustafa Kemal’in kurmay başkanı olduğu Bolayır’daki Mürettep Kuvvetlerin Bulgarlar karşısında aldığı o hezimetten söz ediyorum. Duymadınızsa şaşmayın. Zira maalesef resmi tarih kitaplarında okuyamazsınız. Sansür lodosu hâlâ etkisini yitirmedi ki!
Atatürk zamanında çıkan “Tarih III” adlı ders kitabında savaştan dahi söz edilmez (s. 145).
Son yıllarda yazılan en geniş kapsamlı Atatürk biyografilerinden (tam 1.210 sayfa) Erol Mütercimler’in “Fikrimizin Rehberi”nde (Alfa: 2009, s. 229) Mustafa Kemal’in Bolayır Kolordusu Kurmay Başkanlığı’na getirildiği belirtildikten sonra birdenbire Balkan Savaşı’nın kaybından kimin sorumlu olduğu bahsine geçilmesi dikkat çekicidir. Harp Akademileri’nde tarih hocalığı yapmış olan Celal Erikan’ın “Komutan Atatürk” kitabında Mustafa Kemal’in kurmay başkanı olduğu 10. Kolordu’nun bozguna uğradığı kabul edilirse de, kabahat Hurşid Paşa ve Enver Bey’e yüklenir. Onlar “düzenlemede yapılan bir yanılgı sonucu taşıtları geç getirttiğinden” ve harekâtın “birleşik bir komutaya bağlanmaması yüzünden” emekler boşa çıkmıştır (İş Bankası: 2006, s. 94).
Ancak Erikan ilginç bir not ekliyor ve Atatürk’ün Selanik’teyken Batı Trakya’dan bir kolordu kaydırarak Ergene ırmağında toplanacak orduyla Bulgarlara saldırmayı düşündüğünü, bunun dışındaki bölgelerde ‘kesin sonuçlu savaşlara girişmeyi düşünmediğini’ yazıyor. Oysa elimizde 17/18 Şubat 1913 tarihli Fethi (Okyar) Bey ile birlikte Mahmut Şevket Paşa’ya yazdıkları bir uyarı mektubu var. Mektupta Binbaşı M. Kemal Çatalca’dan Bulgarlara şiddetle taarruz emri verilmesi gerektiğini söylüyor, dahası, taarruzun bir an dahi ertelenmesinin doğru olmadığında ısrar ediyor (Atatürk’ün Bütün Eserleri 1, s. 147-9).
Görüldüğü gibi resmi metinler tarihi örtme harekâtının parçası olmakta yarışıyor. Bütün başarısızlıklar başkalarına, başarılar tek bir kişiye. Madde 1) Patron haklıdır, Madde 2) Haksız göründüğü durumlarda 1. madde uygulanır!
Nitekim geçenlerde vefat eden Altan Deliorman, “Mustafa Kemal Balkanlarda” (1957) adlı kitabında M. Kemal’in Bolayır’daki başarısızlığın sebebini, Enver Paşa’nın harekât emrini bir gün önce vermesinde bulduğunu yazabiliyordu!
Peki işin aslı nedir?
Neyse ki burada Fahrettin Altay’ın anıları imdadımıza yetişiyor. Şöyle yazıyor Altay: “Plana göre her iki kolordu aynı günde hareket edecekler idiyse de Bolayır Kolordusu bir gün önce saldırıya başlamıştı. Bu yüzden meydana gelen aksaklık bu kolordunun muvaffakiyetsizliğine sebep olmuştu” (10 Yıl Savaş ve Ötesi, 2008, s. 64).
Neymiş? Olayın tanıklarından Fahrettin Altay’a göre yanlış hareketin sebebi, Mustafa Kemal’in kurmay başkanı olduğu 10. Kolordu’nun planlanandan bir gün önce hücuma geçmesiymiş. Buna göre, erken hücum emrini veren Enver Bey değil, Mustafa Kemal’dir.
Örtme harekâtının sisleri ağır ağır dağılırken, yabancı kaynaklara da bakmak geliyor aklımıza. Onlar ne diyor acaba?
Lord Kinross Bolayır’da “feci bir yenilgi” yaşandığını, Edirne’nin bu yüzden düştüğünü yazar (Atatürk, 1970, s. 99).
Bir başka “Atatürk” kitabı yazarı Andrew Mango çok daha ayrıntılı olarak ele alır Bolayır taarruzunu. Ona göre 10. Kolordu, Enver Paşa’nın çıkarma gemilerinin denize açıldığı bilgisini doğrulamadan harekete geçtiği için başarısız olmuştu. Yani bir koordinasyonsuzluk vardı ama bunun sorumlusu Enver Paşa değildi (Londra, 2002, s. 118).
Yolculuğumuza araştırmaya dayalı iki eserle devam edelim. General Fahri Belen “XX. Yüzyılda Osmanlı Devleti” adlı kitabında gecikti denilen çıkarma gemilerinin sabah saat 10.45’te Şarköy sahiline geldiklerini ama bu sırada Bolayır’daki kuvvetlerin perişan olup kaçıştıklarını yazar (1973, s. 164-5).
En geniş bilgiyi ise Balkan Savaşı uzmanı olan Richard C. Hall verir. Onun yazdıklarına göre Gelibolu’daki savaşta ilk anda Osmanlı birlikleri ilerlemiş ve Bulgarları geriye atmışlardı ama yoğun Bulgar ateşi karşısında dağılıp geri çekilmişlerdi. “Osmanlı kayıpları felaket düzeydeydi” diye yazıyor Hall. “Yaklaşık 6 bin ölünün yanı sıra 18 bin yaralı vardı. Bulgar kayıpları ise 114 ölü ve 416 yaralıydı” (Balkan Savaşları, Homer: 2003, s. 108).
Bu tam anlamıyla bir hezimet bilançosudur. 8 Şubat 1913 günü Bulgar ölü ve yaralılarına kıyasla 50 kattan fazla şehit ve gazimiz vardır.
Peki birisinin şu soruyu açıklaması gerekmez mi? Acaba Türk ordusu hangi tarihte düşmandan 50 kat fazla ölü ve yaralı vererek savaş meydanından ayrılmıştı? Tabii Mahmud Şevket Paşa’ya ‘Bir an önce taarruz edilmeli’ diye “uyarı mektubu” yazan Fethi ve Mustafa Kemal beylerin Cumhuriyet devrinde “kurucu babalar” olmaları, kaçınılmaz olarak onların yenilgisinin üzerini örtmeyi getirecekti.
İnkılap tarihçiliğinde “örtme harekâtı” dediğim stratejinin emir hali şu: Açamıyorsan örteceksin!
Yazarın diğer yazıları
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mustafa-kemalin-hayatindan-yazilmayan-bir-sayfa/1355033.html
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017