Mustafa ARMAGAN
Madem 15 Temmuz bir halk hareketiydi, irade-i milliyenin, milli egemenliğin şahlanışıydı, o halde tarihin de bu şahlanışa eşlik etmesinden daha normal ne olabilirdi? Şehidlerin ruhları ancak kendi cehdlerinin tarihe rehberlik etmesi halinde huzur bulabilirdi. İyi ama hala kitaplarımızda eski hamam, eski tas ise yazık değil mi şehidlerimize, gazilerimize, onca emeğe, onca gayrete?"
Geçen ay yazmıştım bunları. Ümitsizdim. Böyle gelmiş, böyle gidecek galiba diyordum.
Lakin geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yeni müfredatın taslaklarının http://mufredat.meb.gov.tr den tartışmaya açıldığını, eleştirilerin dikkate alınarak önümüzdeki sezonda uygulamaya geçirileceğini beyan edince eski hamama yeni tas gelebileceği ümidim canlandı. Ne de olsa “15 Temmuz ruhu" müfredata da yansıyacaktı. Ancak web sitesindeki metinleri okuyunca değişikliklerin makyajdan öteye geçemediğini üzülerek müşahede ettim.
Bir kere şunu belirtmeliyim: Yakın tarihin sakat mantığı değişmezse bütün çabalar zayi olur. Tek bir kahraman üzerine bina edilen bir anlatı tarih olmaz, olsa olsa destan veya mitoloji olur ki, mevcut tarihlerimiz bunu öğrencinin canını çıkara çıkara yapmaktadır. Mevcut kitaplardan bir tarih bilinci çıkmaz, tek kahramanı elleri patlayıncaya kadar alkışlayan bir güruh çıkar. Halbuki biz kahramanları çoğaltmalı ve onları erişilmez, insanüstü varlıklar olmaktan çıkartarak öğrencinin kolaylıkla kendini özdeşleştirebileceği bir kıvamda sunabilmeliyiz.
Öte yandan 8. sınıflar için hazırlanan yeni müfredatın sunuşunda tarihin geçmişteki olayları sebep ve sonuçlarıyla sunarak günümüz ve geleceğe ışık tutacağından bahsediliyor. Peki İnkılap Tarihleri öğrencilerimize olayların sebep ve sonuçlarını gerçekten sunabiliyor mu?
Mesela elimdeki AK Parti döneminde de bir süre ders kitabı olarak okutulan Kemal Kara'nın Lise 2 Tarih adlı kitabında Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nda asıl belini büken ve Mondros Müttarekesini imzalamaya mecbur bırakan Filistin-Suriye hezimetinden yarım cümlede, o da üstü kapalı bir şekilde bahsedilmektedir. Niye? Çünkü bu cephede yenilenler arasında 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa da vardır ve yazar, kitap boyunca okurunu Mustafa Kemal Paşa'yı girdiği bütün savaşları kazanmış namağlup kahraman gibi göstermeye şartlandığı için bu başarısızlığı doğal olarak atlar, yani tarihi makaslar. Aksi alde öğrencinin kafasında soru işaretleri uyanacaktır. Soru mu? Allah korusun! Hiç buna izin verilebilir mi?
Peki bu durumda Mustafa Kemal Paşa'nın biri 7 Ekim, diğeri 11 veya 13 Ekim 1918'de Halep'ten İstanbul'a çektiği iki ümidi tükenmiş telgrafını nereye koyacağız? İlkinde “Bundan sonra artık barıştan başka yapılacak bir şey kalmamıştır" derken ikincisinde “Müttefiklerle olmadığı takdirde ayrı olarak ve mutlaka barışı sağlamak lazımdır ve bunun için kaybedilecek bir an dahi kalmamıştır" diyen ve mütarekenin ne olursa olsun imazalanmasını isteyen de Mustafa Kemal Paşa'dan başkası değildir.
Kaynak mı sordunuz? Buyurun: Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 2, İst. 1999, hem de Kaynak Yayınları, 231. ve 232. sayfalar.
Şimdi Filistin-Suriye hezimetlerinden birini yaşatmadığınız Mustafa Kemal'in mutlaka ve bir dakika kaybetmeden barış yapılmalı diyen bu iki telgrafını okutmadığınız zaman savaşın sonu ile Mondros Mütarekesi arasında nasıl bir bağ kurabilecektir öğrenci? Tabii hiç…
Yeni taslağın Ortaokul 8. Sınıflar için kaleme alınmış olan T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI şöyle diyor:
“TC Devleti için çok önemli olan Atatürk ilke ve inkılaplarını bilen, özümseyen ve devamlılığını sağlamayı amaçlayan öğrenciler yetiştirilmesi ciddiyetle ele alınması gereken bir durumdur."
Bir cumhuriyette neden bir kişinin ilke ve inkılaplarını öğrenmek şart olsun? Neden bu bir kişinin ilke ve inkılapları o devletin devamının garantisi olsun? Öğrenciler neden tarihi bir kişinin hayatı ve görüşleri açısından öğrenmek zorunda kalsın?
“15 Temmuz ruhu" bu muydu? Hani biz milli iradeydik? Yeni tarihlerimizin de bu millî iradeye göre yeniden yazılması gerekmez miydi?
Filin fare doğurmaması için biz uyarılarımızı yapalım da beğenen beğenir, beğenmeyen yoluna devam eder. Ama şu kadarını söyleyelim ki, bu müfredat “yeni" değil, 15 Temmuz modeli hiç değil.
Bakın bu “yeni" öğretim programıyla öğrenciler hangi kazanımları edinecekmiş:
1. Atatürk'ün üstün askerlik yeteneklerini, devlet adamlığı ve inkılapçı niteliklerini öğrenerek onun kişilik özelliklerini örnek alacak,
2. Millî Mücadeleden hareketle, Türk milletinin özgürlük, bağımsızlık, vatanseverlik, millî birlik ve beraberlik anlayışı ile her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini kavrayacak,
3. Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen Türk İnkılabının tarihi anlamını ve önemini kavrayacak,
7. Atatürk İlke ve İnkılaplarının Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasındaki yerini kavrayacak; laik, demokratik, ulusal ve çağdaş değerleri yaşatmaya istekli olacak,
8. Atatürk'ün dünya görüşünü ve düşüncelerini benimseyerek Atatürkçü düşünce sisteminin bir savunucusu olacak,
10. Ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini Atatürk İlke ve İnkılaplarının oluşturduğunun bilincine varacak,
14. Günümüzün sorunlarına Atatürkçü bir yaklaşımla çözümler üretmesini sağlayacak ve kendisini geleceğe hazırlayacak bilgi, beceri, değer ve tutumlar kazanacakmış.
Allah aşkına, bu hedeflerin neresi yeni? Kemal kılıçdaroğlu hazırlasaydı farklı ne olacaktı burada? Düpedüz 1930 model totaliter bir rejimin tarihi bu. Bu eğitim şekli özgürleştirmez, aksine köleliği ebedileştirir. CHP'nin bu millete kakaladığı tarihin ışığıyla 21. yüzyılda kaç metre gidebileceğimizi zannediyoruz? Bu kafayı terk edelim. Özgürleştirici ve tartışmaya açık, sorgulayıcı bir nesli nasıl yetiştiririz, onu düşünelim.
Bir konferansımda şöyle demiştim:
İnkılap Tarihi derslerinde hiç kitap okutmayalım, müfredatı da olmasın, yalnız sınıfın yarısına Gazi'nin Nutuk'unu, diğer yarısına da Karabekir Paşa'nın İstiklal Harbimiz'ini verelim, bir sene boyunca her derste bu iki kitabı okuyan öğrencilerden ikisi 10'ar sayfanın münazarasını yapsınlar, arkadaşları kendilerini desteklesin veya itiraz etsin, inanın bugün öğrendiklerinin yüz katını hem de adam akıllı öğrenirler. Hiç değilse karşıt fikir diye bir şeyin farkına varırlar. Kâzım Karabekir Paşa'nın bir telgrafının Nutuk'a nasıl tanınmaz hale gelecek şekilde makaslandığını öğrenmeleri bile müthiş bir bakış açısı değişikliğine yol açacaktır.
Ha bir de taslakta “Sakarya Meydan Savaşı'nın ve Büyük Taarruz'un kazanılmasında Atatürk'ün rolüne ilişkin çıkarımlarda bulunur" yönlendirmesi var öğretmenlere. Yalnız her iki savaşın kazanılmasında Atatürk kadar Harbiye Nazırı ve Genelkurmay Başkanı olan Fevzi Çakmak Paşa'nın da rolü vardır. Üstelik bunu Atatürk de Mecliste vurgulamıştır. Hatta Sakarya Muharebesi'ni kaburga kemikleri kırık olan Mustafa Kemal Paşa muharebeyi cephe gerisinden telefonla takip ederken cephedeki Başkomutan Fevzi Paşa en ön siperlere giderek Mehmetçikle el ele yönetmiştir. O kadar ki bir ara bulunduğu siperler Yunan hattının gerisinde kalmıştır!
Taslak Fevzi Çakmak'ı unutabilir ama millet unutmaz. Tıpkı ders kitapları Kızıl Sultan yazsa da halkın Sultan Abdülhamid'i asla unutmadığı gibi.
Anlaşılan, mağdur edilen Fevzi Paşa gibi komutanların ve Mehmetçiğin hakkı teslim edilene kadar tarihlerimiz yalan söylemeye devam edecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017