Mustafa ARMAGAN
Halktan korkmasıyla tarihe geçen CHP Anayasa değişiklikleri sırasında 'Tek adamlığa gidiliyor' söylemine sarılınca Cumhurbaşkanı Erdoğan da haklı olarak Tek Parti dönemi günahlarını hatırlatıp lafı gediğine tıkadı:
“Ne tek adamcılığı ya, eğer oraya buraya götürmek istiyorsanız kendi geçmişinize bakın. Bu ülkede CHP İl Başkanlarının valilik yaptığı, belediye bakanlığı dönemleri biliriz. Eğer tek adamcılıksa tek adamcılık budur. Daha da gerilere giderseniz asıl tek adamcılığı orada görürsünüz. Ben bu defterleri açmak istemiyorum ama zamanı gelince gerekirse açarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kastettiği şey, 1936 ortalarında Başbakan İnönü'nün genelgesiyle partinin genel sekreterliğinin İçişleri Bakanlığı'na (Mason Şükrü Kaya'ya) bağlanması ve bütün illerde valilere CHP il başkanlığı görevinin verilmesidir. Aynı genelgeyle umumi (genel) müfettişler ise devlet işleri yanında parti faaliyet ve teşkilatlarını da denetleyeceklerdi. Böylece Atatürk'ün ölümüne kadar sürecek olan parti-devlet bütünleşmesinin ilk adımı atılıyordu.
İkinci adım 5 Şubat 1937'de gerçekleştirilecek olan Altı Ok'un Anayasanın ilkeleri haline getirilmesiydi. Böylece tek partinin ilkeleri devletin ilkeleri yapılıyordu. Bu parti-devlet bütünleşmesinin faziletlerini Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Nadir Nadi destekleyecekti:
“CHP millet ve memleketin genel hayatını kaplamak iddia ve özleminde olan bir parti olduğu gibi (…) devlet anlayışının kuvvetler birliğine dayandığını, bu anlayışın bütün kuvvetleri milletin aslına döndüren yekpare vatan düşüncesinden kuvvet alır. MECLİS, HÜKÜMET, PARTİ ESASEN BİR TEK ASLIN NETİCESİ OLDUKLARI halde, teşkilat itibariyla ayrılık zaman zaman ortadaki birliği ihlal eder gibi görünen bazı tezahürlerine rastlanmaktadır, yeni düzenlemelerle bu ortadan kaldırılmıştır” (Cumhuriyet, 20 Haziran 1936).
Atatürk kızkardeşi Makbule Hanım'a ada hediye etti.
“Tek Adamlık”a gidiliyor” diyen CHP'nin önce aynaya bakması ve tarihinde gerçek tek adamcılığı nasıl yaptığını ortaya koyması gerekir.
Yalnız Sayın Erdoğan'ın altını çizdiğim ifadelerine tekrar dikkat çekmek isterim:
“Daha da gerilere giderseniz asıl tek adamcılığı orada görürsünüz. Ben bu defterleri açmak istemiyorum ama zamanı gelince gerekirse açarız.”
Maalesef bu defterleri açmaya kalktığımız için kovalandığımız köylerin sayısını unuttuk. Bu millet o “defterler”in açılmasını istiyor, nokta. Yalnız İnönü'nün Tek dönemine değil, Mustafa Kemal'in Tek Adamlığı dönemine de dokunulsun istiyor.
Tek Parti deyince
Tek Parti döneminin muhasebesi henüz yapılmadı. Ne Mustafa Kemal'in mal varlığı ortaya çıkarılabildi, ne de 'huzuru mutad zevat'ın, yani yakınlarının götürdükleri…
İsterseniz kısaca Atatürk'ün kızkardeşi Makbule Hanım'la ilgili gazete haberlerine bir göz atalım:
Atatürk'ün kız kardeşi hazine aleyhine dava açtı (Cumhuriyet, 26 Aralık 1954).
Makbule Atadan'ın miras bıraktığı 2 evin tapusu yok (Milliyet, 4 Mayıs 1956).
Atatürk'e armağan edilen adayı Makbule Hanım Belediyeye satmış (Cumhuriyet, 16 Kasım 1971).
Makbule hanımın yalısının önünden kazıklı yol geçiyor (Cumhuriyet, 10 Ekim 1987).
Makbule hanım Meclisten vergi muafiyeti istemiş (Cumhuriyet, 3 Ekim 2005).
Bu haberleri alt alta koyduğunuzda Atatürk'ün bütün mal varlığını millete bıraktığı söylemi de çöküyor. Nasıl yani, Makbule Hanım'ın adası mı varmış, diyorsunuz belki de. Varmış, hem de Eğridir gölünün ortasındaki Can Ada'yı Atatürk kız kardeşine bırakmış, o da paraya sıkışınca belediyeye satmış!
Öte yandan meğer Atatürk, Orman Çiftliği'nden bir arazinin tapusunu da vermiş Makbule Hanım'a, 1954'te açtığı dava, kendi hissesinin parasını almak içinmiş!!!
Aklı duruyor insanın ama ne yazık ki böyle.
Şimdi 2. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan bir faciayı gündeme getireceğim. Murat Metinsoy'un emek mahsulü çalışması İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'deki yüzlerce misalden biri bu:
“İşsiz olan ya da başını sokacak bir evi olmayan fakir insanlar barınma sorununu halletmek ve geçim güçlüğünden kurtulmak için küçük suçlar işleyerek hapishaneye girmeye çalışıyorlardı. Örneğin tramvayda hırsızlık yaparken yakalanan fakir ve işsiz Çopar Ahmet, çıkarıldığı mahkemede, kış gelince fakirlikten, odun sıkıntısından, yiyecek darlığından dolayı hapishaneye girip rahatlamak için tramvayda hırsızlık yaptığını söylüyordu (Vatan, 2 Aralık 1943).” (İş Bankası: 2016, s. 241)
Karnını doyurmak ve kışı geçirmek için hapse girmeyi göze alanlara rastlanan o yıllarda fakir ailelerin yetişkin çocukları yaşlarını büyüterek askere gidiyorlardı. Sebep basit: Karınlarını doyurabilmek ve adam gibi yaşayabilmek için!
Birilerinin altın çağ ilan ettikleri Tek Parti döneminden bir sayfa bu… Ha, millet açlıktan hapse girmeye can atarken Taksim Meydanı'na dikilecek Roma generali pozundaki İnönü heykeli için Avusturyalı heykeltıraş Belling'e 1 milyon 300 bin lira ödendiğini de bir yere yazalım.
Bebek katillerine ödül!
Şimdi ilk kez açıklayacağım acı bir olay var sırada.
Hatırlayacaksınız, birkaç hafta önce Atatürk döneminde Yunanistan'a şirin görünmek için hangi tavizlerin verildiğini yazmıştım. Yunan Başbakanı Venizelos'un Ankara'daki bir düğünde Afet İnan'la, Atatürk'ün de Bayan Venizelos'la dans ettikleri fotoğraf 7 sene evvel can düşmanımız olan Yunan Başbakanı'nın nasıl şımartıldığını göstermeye kâfidir. Hatta İnönü'nün, 1931 yılındaki gelişlerinde eşi Mevhibe Hanımı bebek katilinin koluna takıp sokaklarda gezdirdiği fotoğrafı da unutmuyoruz. Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatan bu rahatsız edici görüntülere bugün yeni bir skandalı ekliyorum.
Yunan Başbakanı Venizelos'un, İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım'ı koluna takarak gezmesi tartışmalara neden olmuştu.
Cumhuriyet gazetesinin 6 Mart 1933 tarihli nüshasında çıkan haberi okuyalım:
“Atina- Türkiye sefiri Enis (Tulça) Bey bugün Yunan Hariciye Nazırı Mihalokopulos'u ziyaret ederek İsmet Paşa'nın Yunan harp malulleri sandığına 300 Türk lirası hediye ettiğini bildirmiştir. Mihalokopulos İsmet Paşa Hazretlerinin bu nezaketine hararetle teşekkür etmiş…”
Peki bu harp malulleri acaba hangi savaşta yaralanmış? Mehmetçiğe karşı kalleşçe kurşun sıkarken! Anadolu'yu yakıp yıkarken! Genç kızlarımızı kirletirken! 30 bin kadını dul bırakırken! Anasının karnındaki bebeği dahi gözünü kırpmadan süngülerken! Sayalım mı?
Yani İnönü, 10 yıl önce bize karşı savaşan eli kanlı Yunan askerlerini ödüllendirmiş ey milletim! Hem de dedenin, ninenin yeni yetme çocukken boğazından kesilen paralarla!
Ve altında bir başka başlık: İsmet Paşa Çocuk Esirgeme Kurumu'nu ziyaret etmiş. Etmiş de 300 lira da oraya mı bağışlamış? Ne gezer efendim! Çocukların başlarını okşamış ve 'takdir etmiş'…
Yamalı elbiselerini anca 23 Nisanlarda değiştirebilen zavallı çocuklara takdir ama memleketimizin işgalcilerine para ödülü. İnönü zihniyeti tastamam buydu.
“Bu defterleri açmak istemiyorum ama zamanı gelince gerekirse açarız.”
Oldu mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017